Aktivist Şêx Nuri: Êzidî halkının savunma gücü olmazsa olmaz

Şengal’e yönelik tehdit ve saldırılara karşı bir savunma gücüne ihtiyaçlarının olduğunu belirten Siyasi aktivist Şêx Nuri, Êzidî halkının savunma güçlerinin olmaması halinde yeni bir fermanla tekrar yüz yüze kalabileceğini belirtti.

Kazimi hükümetinin Şengal’e yönelik saldırıları, KDP’nin provokasyonları, 9 Ekim Anlaşması ve Êzidî halkına yönelik kirli politikalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şengalli siyasi aktivist Şêx Nuri, Êzidî toplumuna yönelik tüm politikaların sadece Irak ile bağlantılı olmadığını söyledi. Şêx Nuri, Şengal’e yönelik planların arkasında Türk devleti, KDP, ABD ve daha birçok yabancı güçlerin olduğunu söyledi.

9 Ekim Anlaşması ile Şengal’deki durumu 2014’teki ferman dönemine döndürülmeye çalışıldığını belirten Şêx Nuri, şunları söyledi: “Pêşmerge’yi ve Irak ordusunu Şengal’e  geri getirmek istiyorlar. Ama Êzidî halkı bunu istemiyor. Şengal halkı için bir proje hazırlandı. Tilefer de dahil olmak üzere Ninova Ovası’nın kendi merkezi yönetimi olmalıdır. Bunlar üç bölgeydi ve oradaki insanların kendilerini yönetmeleri gerektiğini söylediler. Herkesin bir yönetimi olacaktı, kendi kendini savunacaktı. Savunma için aynı zamanda güce sahip olmalı, güvenliğini sağlamalı. YBŞ-YJŞ olmalıdır. Konunun özü budur. Bu bölge halkının düzenli olarak örgütlenmesi ve savunma, eğitim, ekonomi, siyaset haklarına sahip olması önemlidir. Böylece kendini savunabilir, koruyabilir. Toplumun bir iradesi, bir felsefesi olacaktı. Topluma yönelik bir ferman olduğunda kendileri direnilebilirdi, ferman başlarına gelmeyecekti. Toplumun yönetimi kesinlikle Türkiye, İran gibi devletlerin çıkarlarına ve hatta mevcut Irak hükümetinin çıkarlarına bile hizmet etmeyecekti. Êzidîlerin başına gelen fermanda 2 binden fazla kişi kayboldu, katledildi, kaçırıldı.”

Irak ordusunun Şengal’e yönelik saldırılarına değinen Şêx Nuri, “Irak ordusunun bir süre önce Sinunê’ye sonrasında ise Digurê’ye yönelik saldırılar başladı ve bu saldırılar toplumu çok olumsuz etkiledi. Halkın bir kısmı yerlerini terk ederek, dağların kenarlarına ya da Şengal dışına çıkmak zorunda kaldı. Toplumu her türlü saldırıya karşı koruyacak bir Şengal savunma gücünün varlığı, her zaman toplumun kendi çıkarınadır. Devletlerin çıkarına değildir. Umarız Şengal savunma güçlerine bir daha saldırı olmaz. Şengal’i ve Êzidîleri koruyacak bir güce ihtiyaç var. Irak ordusu ‘sizi korumaya geliyorum’ dediğinde, halkı tankla, topla silahla korkutamaz. Şengal savunma güçleri de çok ağır bedeller verdi. Bunlar göz ardı edilmemelidirler. Saldırı ve çatışmalar yaşandığında halkın köylerini, evlerini terk etmemelidir. Sorunlar diyalogla aşılmalıdır” diye belirtti.

Şêx Nuri sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Ortadoğu’daki sorunlar ideolojik çatışmalara ve sorunlara dayanıyor, bu yüzden Êzidî toplumuna yönelik tüm tehlikeler ve tehditler aynı şekilde devam ediyor. Toplumumuzu korumak için savunma gücü önemli ve olmalıdır. Dünyada nüfusları Êzidîler kadar birçok toplum var ama onların bir ordusu var, kurumları var, hükümetleri, Anayasaları var. Onlar kendilerini yönetebiliyorlar, biz Êzidîler olarak da kendimizi yönetebilmeliyiz. Toplumun en dinamik gücü gençliktir ve halka karşı görev, sorumluluklarını yerine getirmelidir.”

Bunları da beğenebilirsin