Aydar: Bölge hükümeti OPCW’nin kimyasal silahları araştırmasına izin vermiyor

Tarihinde 12/12/2021 - 7:44

ARMANC HEREKOL / ROJNEWS

Türk devletinin kullandığı kimyasal silahlara ilişkin konuşan KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, Kürdistan Bölgesi hükümetinin OPCW’nin bölgeye gelip araştırma yapmasına izin vermediğini söyledi.

KCK Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar, son gelişmeler, gerillalara karşı kimyasal silah kullanımı, Sêmalka Sınır Kapısı’nda annelerin direnişi ve Türk devletine karşı gerillaların ortaya koyduğu tarihi direnişe ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.

*Türk devleti uzun süredir KDP ile iş birliği içinde tüm güçleriyle Medya Savunma Alanlarına saldırıyor. Bu saldırıların amacı nedir ve Türk devleti neden gerillalara karşı KDP’yi P piyon olarak kullanıyor?

Türk devletinin amacı bellidir ve bu amacı herkes bilmektedir. 2015 yılından bu yana Türk devletinin saldırıları “Çöktürme planı” çerçevesinde yapılıyor. Medya Savunma Alanlarına yönelik geniş çaplı operasyonun amacı gerillaları ve Kürt hareketini yenilgiye uğratmaktır. Düşman şimdi kazanmış olsaydı durum farklı olurdu. Ne yazık ki bu saldırılarda KDP’nin düşmanla olan rolü çok büyüktü. Kürt savaşlarının çoğunda her zaman bazı Kürtler düşmanın piyonu olmuştur. Bu savaşın piyonu da KDP’dir. Devrimimizin, direnişimizin başlangıcından bugüne kadar KDP, Türklerle iş birliği yaptı. 1992’den 2000’e kadar KDP, Türk devleti ile kapsamlı bir iş birliği yaptı. Pek çok Kürt, KDP’nin yaklaşımları nedeniyle Kürtlerin eliyle öldürüldü. Son yıllarda KDP ile Türk devleti arasındaki ilişki zaman zaman bozuldu. Ancak Türk devletinin Medya Savunma Alanlarına yönelik operasyondan sonra KDP tekrar Türklerle iş birliği yaptı ve Türk devletine büyük yardımlarda bulunmaya başladı. KDP gerilla yolunu tutuyor ve gerillalara saldırıyor ve bu konuda artık her netlik kazandı. Özgürlük hareketinin savaşında KDP olumsuz bir rol oynamaktadır. KDP bir aile politikası izliyor ve sadece ailesinin gücü için çalışıyor, Kürtlükle ilgisi yok. KDP’nin bu politikası Kürt halkına zarar vermektedir.

*KDP, Xelifan bölgesinde bir pusuda HPG gerillalarını şehit düşürdü ve cenazelerinin akıbeti hala bilinmiyor. KDP bu konuda sessiz, KDP bu saldırılarla neden yapıyor ve Barzani’nin bu hamlelerinin Kürt halkına ne zararı var?

Xelifan meselesi ciddi bir meseledir. PKK ile KDP arasında hiçbir sorun yoktu ve hatta KDP ile diyalog devam ediyordu. Ancak haziran ayı başlarında KDP Türk devletine yardım etmek için güçlerini, Zendura’nın arkasındaki Metin Dağı’na çekti. 5 pêşmerge Türk devleti tarafından katledildi. KDP, Xelifan’da 2 gerilla grubuna pusu kurdu ve gerillalar şehit düştü. Ancak şimdiye kadar KDP tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı. O şehitlerin anneleri, çocuklarının cenazelerini talep edeli aylar oldu. Şehit annelerinin direnişini selamlıyor ve o anneleri destekliyoruz. KDP’nin bu eylemlerine isim verilemez. Bütün Kürt halkı bu konuda KDP’yi iyi değerlendirmeli ve görmelidir. Yine son günlerde DAİŞ Memxur bölgesinde saldırarak, 10 pêşmergeyi katletti. Ancak KDP, güçlerini gerillalara karşı konuşlandırıyor. Türklerin hatırı için KDP gerillalara karşı şimdi nöbette. Bu kabul edilemez ve Kürt halkı bu eylemleri görmelidir.

*Uzun süredir gerillalara karşı kimyasal silahlar kullanılıyor. Kimyasal silahlara karşı Kürt örgütleri, partileri ve halkı tarafından birçok çağrı yapılmış, ancak bugüne kadar hiçbir insan hakları örgütü sorumluluklarını yerine getirememiştir. Başta OPCW olmak üzere insan hakları örgütleri tüm bu çağrılara rağmen neden sessiz?

Türk devleti gerillalara karşı bir savaşta tıkanmış durumda. Gerilla direnişini bir türlü aşamadılar ve kimyasal silah kullanmaya başladılar. Bu yasaklı silahları tüm dünyanın gözü önünde ve her alanda kullandılar. Bir grup gerilla şehit düştü, çevredeki birçok köy de zarar gördü. Biz bu konu üzerinde duruyoruz ama ne yazık ki dünya sessiz. Kimyasal silah karşıtı örgütünün merkezi Hollanda’nın Den Haag kentindedir. Devletlerin talepleri doğrultusunda hareket ediyor. OPCW bizi duymuyor. Kimyasal silahların kullanıldığı yer Başurê Kürdistan ve Kürdistan Bölgesi hükümeti bizzat Türk devletine yardım ediyor ve dünyaya böyle bir şeyin kullanılmadığını söylüyor. Irak hükümeti ve Kürdistan Bölgesi hükümeti soruşturmaya izin vermiyor. Bu konuyu dünya medyasında gündeme getirdik ama devletten ve OPCW’den istendiği sesi onayı çıkaramadık. Ama biz bu konuyu sonuna kadar takip edip hedefe ulaştıracağız. Erdoğan ve Türkiye, Saddam Hüseyin ve eski Irak ile aynı yoldalar ve sonları da aynı olacak. Yakın gelecekte başarıya ulaşacağız. Bunun için halkımızı direniş ve mücadele alanında rol oynamaya çağırıyoruz.

*İşgale ve Barzani’nin Türk devletiyle iş birliğine karşı bazı tepkiler oldu. İşgalin, ihanetin ve kimyasal silahların durdurulması için halktan talebiniz nedir? Kürt halkına ve özellikle OPCW’ye çağrınız nedir?

İçinde bulunduğumuz süreç çok hassas bir süreç. Bu savaş gerçeğini kabul etmeli ve sürece göre hareket etmeliyiz. Kürdistan’ın dört parçasında ve yurt dışında hareketimize anormal bir saldırı var. Düşman her yerde bizi yenmek istiyor. Ama her yerde direnişimiz var. Risk ne kadar büyükse, direnç de o kadar büyük olur. Biz geçmişteki Kürtler gibi değiliz, şimdi gücümüz ve eğitimimiz var. Bunun için de her zaman işgale karşı mücadele edeceğiz. Halkımızın da hazırlık yapması ve karar vermesi gerekiyor. İşgalcilere yardım edenleri kınıyoruz. Halkımız da bunlara karşı tavır almalıdır. Şimdi izleme zamanı değil, devrimci halkla savaşma zamanıdır. Direnişe katılmalı ve savaşmalıyız. 2021 yılı bitiyor ve yeni yıla doğru ilerliyoruz. Yılı mücadele açısından değerlendirecek olursak çok şey başardık. Düşmanı yendik. AKP, MHP ve Ergenekon yenilginin eşiğinde. 21. yılda birçok büyük bedeller ödedik ancak genel olarak başarılı olduk. Önümüzde güzel günler var ve umudumuz 2022’de Önder Apo’nun özgürlüğü için yürütülen kampanyanın daha da büyüyerek daha büyük adımların atılmasıdır. Şu anda Medya Savunma Alanlarında savaşan yoldaşlarımızı desteklemeye devam edeceğiz ve onların tarihi direnişlerini selamlıyoruz. Diplomatik alanında da çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle Önder Apo, özgürlük savaşçıları ve tüm Kürt halkıyla yeni yılı kutluyoruz.