Başûrlu avukatlar: Yasaklanmış silahların kullanımı uluslararası yasalara aykırıdır
İşgalci Türk devletinin saldırılarını ve özgürlük gerillalarına yönelik kimyasal silah kullanımını uluslar arası yasaların çiğnenmesi olarak tanımlayan Kürdistan Bölgesi avukatları uluslar arası toplumun saldırılar karşısındaki sessizliğini eleştirdi.
HPG Basın ve İletişim Merkezi tarafından dün 24 Ağustos-23 Eylül tarihleri arasındaki savaş bilançosu açıklandı. Faşist Türk ordusu tarafında sadece son bir ayda 157 kez kimyasal silah kullanıldığı belirtilen HPG’nin açıklamasında şunlar ifade edildi: “ Uluslar arası kamuoyunun sessizliğini fırsat bilen faşist Türk devleti, kimyasal saldırılarını pervasızca sürdürüyor.”
Türk devleti Irak’ın egemenliğini ihlal ediyor
Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi ve Irak topraklarının egemenliğini ihlal ettiğini belirten Avukat Aso Hışım, Irak’ın Lahey Mahkemesine başvurarak Türkiye’yi şikayet edebileceğini ancak uluslar arası kamuoyunda Irak’ın etkili olmamasından kaynaklı Türkiye’nin rahatlıkla sınırı geçerek saldırlar gerçekleştirdiğini ifade etti. Hışım açıklamasında ayrıca Kürdistan Bölgesi ve Bağdat’ın sessizliğinden ötürü gizli bir anlaşma yapılmış olabileceğine işaret etti.
Kürdistan Bölgesi görevini yerine getirmiyor
Kürdistan Bölgesi Parlamentosunun Türkiye’yi uyarabileceğini ve şikayet edebileceğini belirten Hışım parlamentonun kendi görevine yerine getirmediğini belirterek şunları ifade etti: “Yasalar aracılığıyla Kürdistan Bölgesine girmeleri engellenebilir ama şimdiye kadar ne hükümet ne de parlamento bu konuda ciddi tek bir söz sarf etmiş değil.”
Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi güçlerin sessizliğinin tarafların çıkarlarıyla ilgisi var
Avukat Aso Hişim, siyasi partilerin bu saldırılar karşısında sessiz kalmasına ilişkin şu değerlendirmeler de bulundu: “Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi güçlerin sessizliğinin ulusal çıkarlarla değil tarafların çıkarlarıyla ilgisi var. Çıkarlarını her şeyin önüne koymuşlar. Türk devleti için kimi şehit ettikleri önemli değil, onlar için önemli olan şey Kürtlerin öldürülmesidir. İşgalci bu devletin ne yazık ki Kürdistan Bölgesi’nde ortakları var bu yüzden sınırı rahatlıkla geçebiliyorlar.”
Irak sessiz kalmamalı
Avukat Rêbîn Kanebî ise konu ile ilgili şunları ifade etti: “Herhangi bir devlet tarafından herhangi bir halka veya ulusa karşı kimyasal silah kullanımı uluslar arası hukuk ve yasalarca yasaklanmıştır, bu nedenle Irak devleti bu saldırılar karşısında sessiz kalmamalı ve egemenliğinin ihlal edilmesine izin vermemelidir.”
İşgalci Türk devletinin hem de Kürdistan Bölgesi sınırlarına hem de sınırdan kilometrelerce derinlikteki bölge topraklarına kimyasal silahlarla saldırdığına işaret Kanebî, bu saldırılara ne Irak’ın ne Kürdistan Bölgesi’nin ne de diğer ülkelerin karşı çıkmadığını ifade etti.
Türkiye bu saldırılarla tüm Kürtleri yok etmeyi hedefliyor
Kürtlerin yasaklı silahlar karşısında zor bir sınav verdiğini belirten Kanebî, Baas rejiminin daha öncesinde bu silahları Kürtlere karşı kullandığını hatırlatarak işgalci Türk devletinin de Kürtlerin tümünü yok etmek gibi benzer bir amaçla bu silahları Kürdistan topraklarında kullandığını ifade etti.