Bayık: Kürtler Newroz’da alanlara akmalıdır

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık: “İnanıyoruz ki bu Newroz’da da Kürt halkı alanları dolduracak, Newroz’u büyük bir direniş ve coşkuyla kutlayacak, Önder Apo’ya olan bağlılıklarını bir kez daha güçlü bir şekilde haykıracaktır.”

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, AKP-MHP faşizmine karşı en anlamlı cevabın Newroz alanlarında verileceğini kaydederek “İnanıyoruz ki bu Newroz’da da Kürt halkı alanları dolduracak, Newroz’u büyük bir direniş ve coşkuyla kutlayacak, Önder Apo’ya olan bağlılıklarını bir kez daha güçlü bir şekilde haykıracaktır” dedi.

Yaklaşan Newroz kutlamaları öncesi ANF’ye konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Newroz’un tarihsel olarak bir direnişi ifade ettiğini belirterek “Newroz’un anlamı düşmana karşı direnmek, köleliği kabul etmemektir” vurgusunda bulundu.

Kürt halkının sömürgecilere karşı hep direnerek varlığını sürdürebildiğini, Kürt halkının tarihsel olarak böylesi bir geleneği olduğunu ifade eden Cemil Bayık mesajın devamında şunları belirtti: “Ne zamanki direnişten uzaklaşma yaşanmışsa Kürtlerin varlığı tehlike altına girmiş, yok olmayla yüz yüze kalmışlardır. Bu tehlikenin atlatılması için direnmek kaçınılmaz olmuş ve Kürt halkı her seferinde bunu yapmıştır. Direniş dışında Kürtlerin kendilerini koruyacağı, sırtını dayandıracağı başka bir destekleri yoktur.

SÖMÜRGECİ DÜZENE KARŞI DİRENEREK VAR OLUNABİLİR

Newroz’un Kürt toplumu içerisinde doğması ve onu gerçeğini, duygularını ifade etmesi bu toplumsal ve tarihsel özellikten kaynaklanmaktadır. Kürt toplumuyla Newroz arasındaki ilişki günümüzde de vardır olmuş ve devam etmektedir. Tarihte olduğu gibi günümüzde de Kürtler direnerek varlıklarını sürdürebilmekte ve özgürlüklerini elde edebilmektedirler. Bunun adı da Newroz olmaktadır. 20. Yüzyılda Kürdistan üzerinde yeniden paylaşım ve sömürgecilik gerçekleştirilmişti. Buna karşı gerçekleşen isyanlar da bastırılmış ve Kürt halkı ulusal ve toplumsal yok oluş sürecine alınmıştı. Öyle ki Kürtlük tümden bastırılmıştı ve unutturulmak isteniyordu. Kürt halkı inkar ve imha sürecine alınmıştı. Bastıran, inkar eden, yok eden sömürgeci düzene karşı ancak direnerek var olunabilirdi.

NEWROZ’UN ÖZÜNDE DİRENİŞ VAR

Önder Apo sömürgeciliğe karşı böylesi bir direniş mücadelesini başlattı ve Kürt halkını Newroz’la yeniden buluşturdu. Newroz’la buluşan Kürt halkı özünü yeniden keşfetti ve kendini yeniden var etti. Şunu rahatlıkla belirtebiliriz, Newroz ile Kürt halkı birbirini tamamlamaktadır. Kürt halkı Newroz’la özünü yeniden bulurken, Newroz da gerçek anlamına bu şekilde kavuşmaktadır. Çünkü Newroz’un özünde direniş vardır, Kürt halkı da tüm varlığını direnişle elde edebilmektedir. En zorlu koşullarda, hiç kimsenin ummadığı bir anda Kürt halkı direnerek kendini ortaya koymaktadır.

GERİLLA MÜCADELESİNİN ARDINDAN NEWROZ SERHILDANA DÖNÜŞTÜ

Mazlum Doğan’ın büyük tarihsel eylemi de bu şekilde olmuştur. Düşmanın her şeyi bastırmaya, teslim almaya çalıştığı zindanın karanlık ve zorlu koşullarında beklenmedik bir anda Newroz ateşini yakarak yeni bir tarih yaratmıştır. Bu tarih direnen, direnerek varlık ve özgürlük kazanan yeni bir tarihtir. Bundan dolayı halk Mazlum Doğan’ı çağdaş Kawa olarak tanımlamıştır. Halk Mazlum Doğan’ın başlattığı direniş geleneğini sürdürerek Newroz’u geleneğini yeniden diriltmiş, kendini de Newroz’larda ortaya koyduğu direnişle yeniden var etmiştir. Gerillanın sömürgeciliğe karşı mücadeleyi başlatmasından sonra Kürt halkı Newroz’ları büyük direnişlerle karşılamış ve her Newroz’u birer Serhıldana dönüştürmüştür. Bu geçeklikten ötürü Önder Apo Kürt halkı için “Newroz Halkı” tabirini kullandı. Çünkü her Newroz’la Kürt halkı kendi gerçeğini biraz daha bulmuş ve kendini var etmiştir.

NEWROZ’DA KÜRTLER ALANLARA AKMALI

Bu durum bugün için de geçerlidir. Kürtler için Newroz hala aynı anlamı taşımaktadır. AKP-MHP faşizmine karşı Kürtlerin en anlamlı cevabı Newroz’larda alanlara akarak iradesini ortaya koyması olmaktadır. İnanıyoruz ki bu Newroz’da da Kürt halkı alanları dolduracak, Newroz’u büyük bir direniş ve coşkuyla kutlayacak, Önder Apo’ya olan bağlılıklarını bir kez daha güçlü bir şekilde haykıracaktır. Bu AKP-MHP faşizmine çok büyük bir darbe olacaktır.”