Figen Aras: Nagihan’ın sesi, ruhu ve direnişi jineolojî çalışmalarında da çok etki yarattı 

Nagihan Akarsel katliamının özgür kadın kimliğine yönelik yapıldığını belirten Figen Aras, Nagihan’ın kalemini yerde bırakmayacaklarını ve öfkeyi, bilgiyi, deneyimi ve umudu örgütleyeceklerini ifade etti.

Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve Jineoloji Dergisi Editörü Akademisyen Nagihan Akarsel, 4 Ekim’de Güney Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Katliamın faillerinin yakalandığı iddia edilirken, yaşanan saldırıya tepkiler gelmeye devam ediyor. Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında alanlara çıkan kadınlar, yaşanan katliamı lanetlerken, Nagihan Akarsel’in kalemini yerde bırakmama sözü verdi. 

“Suikast özgür kadın kimliğine yapılmıştır” 

Jineoloji Dergisi yazarlarından Figen Aras, Nagihan Akarsel’e yönelik suikastin özgür kadın kimliğini korkutma göstergesi olduğunu ifade etti. Erkek egemen sistemin düşünen, sorgulayan ve bunu pratiğe döken Nagihan Akarsel’den korktuğunu belirten Figen Aras, örgütlenen kadınların iktidarların korku temellerini oluşturduğunu söyledi. Nagihan Akarsel’in Jineoloji dergisindeki ve gazetelerdeki yazılarından tanınıp bilindiğine yer veren Figen Aras, jineoloji çalışmalarında yer alan örgütlü kadınlar olarak onun kalemini yerde bırakmayacaklarını vurguladı. 

“Pratikte büyük mücadeleler verdi” 

Figen Aras, jineoloji alanında büyük çalışma ve araştırmalara imza atan Nagihan Akarsel’e dair şu cümleleri kullandı: “Nagihan kadın aydınlanmasında öncülük yapan bir yazar ve araştırmacıydı. Kendisini Jineoloji dergisindeki yazılarından biliyoruz. Ömrü boyunca aslında kadınların o kölelik sürecinden kurtulma, özgürlük inşasının gerçekleşmesi boyutuyla hem eylemsel, hem düşünsel, hem de pratikte büyük mücadeleler verdiğini biliyoruz. Erkek egemen sistem düşünen, yazan, sorgulayan ve bu sorgulamasını düşünceye döken bu ideolojiden korkuyor. Dolayısıyla Nagihan’ın katledilmesiyle direnen kadınların katledilmesi arasındaki bağı birbirinden ayırmamak gerekiyor.” 

“Kadınların özgürleşmesini yaşam felsefesi haline getirmişti” 

Nagihan Akarsel’in bir yandan yazıp bir yandan da düşüncelerini örgütlediğini aktaran Figen Aras, iktidarların bugün dünya geneline yansıyan örgütlü kadınların mücadelesinden korktuklarını ve bu mücadelenin onların sonuna getireceğinin farkında olduklarına yer verdi. Figen Aras, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Biz bu yüzden 21’inci yüzyılın kadın yüzyılı olduğunu söylüyoruz. Nagihan yazılarında bunu ısrarla söylüyordu. Ne zaman ki biz katledilmenin, tecavüze uğramanın, itibarsızlaşmanın gerekçelerini tarihsel olarak açığa çıkarırsak, geriye örgütlenme ve mücadele kalıyor. Nagihan’ın yaşam tarzı ve yaşam felsefesi de buydu.” 

“Bu saldırı Kürt kadın hareketinin değerlerine yöneliktir” 

Yaşanan suikastı “Kürt kadın hareketinin değerlerine ve başarılarına dönük” bir saldırı olarak nitelendiren Figen Aras, saldırının evrenselleşen kadın mücadelesine dönük de bir korku mesajı içerdiğine yer verdi. Korkunun ecele faydası olmadığını ve iktidarların eninde sonuna yıkılacağına dikkat çeken Figen Aras, “Sistem bir yanıyla erkeğe, aileye, babaya karşı çıkan kadından bir yanıyla da düşünen, sorgulayan, okuyan kadından korkuyor. Ve inanıyoruz ki Nagihan’ın sesi, ruhu ve direnişiyle gerçekleşen bu süreç jineoloji çalışmalarında da çok büyük bir etki yarattı. Çünkü jineoloji aslında kadınların tarihsel olarak açığa çıkardığı o değerlerin yeniden güncellemenin, kadının aklını, sezgisini ve bilgisini sahiplenmenin ideolojisini taşıyordu. Dolayısıyla Jineoloji’de gerçekleşen bu sosyal bilim yaklaşımı inanıyoruz ki toplumsal sorunların çözümünde de bir yöntem olarak karşılığını bulacaktır” ifadelerinde bulundu.   

“Öfkemizi ve umudumuzu örgütleyeceğiz” 

Nagihan Akarsel’in kalemini yerde bırakmayacakları sözünü veren Figen Aras, “Dolayısıyla öldürmekle bu bitmiyor tam da aksine öldürdükçe bizlerde öfkeleniyoruz. Ve bizler öfkemizi, bilgimizi, deneyimlerimizi ve umudumuzu örgütleyeceğiz. Bunun başka bir yolu yok. Binlerce yıldır kölece yaşamaya zorlanıyorsak bundan sonraki süreçte de biz bu köleliği reddediyoruz. İtaat eden sorgulamayan kadın istiyorlar. Kadın kendi fikirlerini örtsün diyorlar. Jina Amini’nin saçları görünüyor diye katlettiler, Nagihan da beynindeki kafesi kabul etmedi ve o kafesi kırdı. Ne yapmak gerekiyor, bu saldırılar karşısında öz savunma da bulunmak gerekiyor.  Bununla birlikte yanımızdaki kadınlarla örgütlenerek bu saldırılara karşı büyük cevap olabiliriz” diyerek sözlerini noktaladı. 

Kaynak: JINHA 

Bunları da beğenebilirsin