Kamuran Berwari: Satılan gaz bölge halkının değil, Türk devletinin çıkarınadır

Siyasetçi ve akademisyen Dr. Kamuran Berwari, Kürdistan Bölgesi’nde doğalgaz satışının sadece Türk devletinin çıkarına olduğunu belirterek, “Güney Kürdistan topraklarının zenginliği, bölge halkının çıkarına kullanılmıyor” dedi.

Güney Kürdistan’ın yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin satışı ve bu satıştan elde edilen gelir hakkında ajansımıza konuşan Siyasetçi ve Akademisyen Dr. Kamuran Berwari Güney Kürdistan’ın zenginliğinin bölge halkının çıkarları için kullanılmadığını belirterek, “Güney Kürdistan yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından çok zengin bir bölge. Gelirinin büyük kısmı bu kaynaklardan elde ediliyor. Bu haliyle kaynaklar biriktirilirse bölgenin bu zenginliğiyle 20 milyon kadar insanı yaşatabileceğimize inanıyorum. Maalesef Kürdistan Bölgesi’nin gelirleri bölge halkının çıkarına kullanılmıyor” dedi.

‘Satılan gaz sadece Türk devletinin çıkarınadır’

Doğal kaynaklardan elde edilen gelirin Türkiye, Irak ve Kürdistan Bölgesi arasındaki bankalara gittiğini belirten Kamuran Berwari, şöyle devam etti: “Kürdistan Bölgesi’nde tüm petrol ürünlerinin üretilebildiği büyük miktarda ham petrol var. Bu ürünler Kürdistan Bölgesi için toplanmayıp, satılmaktadır. Ancak bu ürünlerin satışı bölge halkına barış, refah ve zenginlik getirmemiştir. Gaz, bölge halkı için harcanırsa bölge halkına yetecektir. Doğal kaynaklardan elde edilen gelir Türkiye, Irak ve Kürdistan Bölgesi arasındaki bankalara gidiyor. Satılan gaz bölge halkının değil, sadece Türk devletinin çıkarınadır. Güney Kürdistan petrolünün satışı Güney Kürdistan parlamentosundaki siyasi partilerin kontrolünde. Bölge petrolünün satışı, parlamentonun ana gündem maddesidir. Herkes mevcut durumun açıklığa kavuşturulmasını istiyor. Bu durumun açıklığa kavuşturulması ve halka bir açıklama yapılması gerekiyor.”

‘Bölgedeki çoğu insan yoksulluk çekiyor’

Berwari, Kürdistan Bölgesi’ndekaynaklardan gelen gelirlerin arttığını belirterek, “Kürdistan Bölgesi kaynaklarının geliri yüksek. Ancak Zaxo’dan Xaneqin’e, Irak’tan Kuzey Kürdistan sınırına kadar bir bölgenin geliri hesaplanmıyor, belirli bir bankada kaydı yok. Bu gelir, insanlara geri dönmüyor ve halkın elinde kalmıyor. Kürdistan Bölgesi’nin bu büyük zenginliği ve servetine rağmen bölge halkının ekonomisi çok kötü. Bölge halkının çoğu yoksulluk çekiyor. Okumayanların sayısı artıyor, insanlar eğitimlerini bırakıp çalışmaya başlamak zorunda kalıyor. Son yıllarda on bin öğrenci okulu bıraktı. Bölgede giderek artan sayıda insan da Avrupa ülkelerine göç ediyor. Her geçen gün bölgedeki yaşam koşulları daha da kötüleşiyor. Bu büyük bir sorun ve bölge yönetiminin buna dur demesi gerekiyor” dedi.

‘Halkın tavrı net’

Siyasetçi ve Akademisyen Dr. Kamuran Berwari, halkın tutumunun 1990’dan beri net olduğunu belirterek, “Halkın tavrı 1990’dan beri gayet açık ve nettir, bu durum son seçimlerde de kendini göstermiştir. Halk Güney Kürdistan’daki mevcut sistemi kendi çıkarına görmüyor. Kürdistan Bölgesi’nde hükümet siyasi partilerin bir parçası haline geldikçe, siyasi partiler de kişisel ve aile gücünün bir parçası haline geldi. Artık her şey iç içe geçmiş, kimse hükümet ile partinin veya bireyin iktidarını birbirinden ayıramaz durumda. Bölge’nin yönetim tarzı ve sistemi yeniden oluşturulmzsa, mevcut gerilimlerin daha da artacağına inanıyorum. Güney Kürdistan 31 yıldır özgür. Ama şimdiye kadar bir anayasa yapılmadı. Irak anayasasından yararlanamayız. Yetkisiz, kanunsuz bir bölgede, herkes kendine ve yönettiği bölgeye göre, mevcut krizi daha da derinleştiriyor. Kürdistan Bölgesi’nde ulusal ve demokratik bir hükümet kurmamız ve Ortadoğu’da özgürlüğün simgesi haline gelmemiz gerekiyordu. Ancak bölgede yeni bir felsefe ve sistem inşa etmek için henüz geç değil” dedi.

Bunları da beğenebilirsin