Koyê Üniversitesi Rektörü: Türkiye Neo-Osmanlıcılık hayalini canlandırmak istiyor

İşgal saldırılarına tepki gösteren Koyê Üniversitesi Rektörü Dr. Welid Mehmud, Türkiye’nin bölgede Neo-Osmanlıcılık hayalini canlandırmak istediğini söyledi.

Koyê Üniversitesi Rektörü Dr. Welid Mahmud, Kürt partileri arasındaki çatışmaların Kürt halkının düşmanlarına büyük fırsat verdiğini belirterek, “Bazı halk ve partiler düşmanın eline geçti ve Süleymaniye’deki barışçıl durumu bozguna uğratmak istiyor.” dedi.

İşgalci Türk devleti Kürdistan Bölgesi’ne yönelik işgal saldırıları uzun süredir devam ediyor. Zap, Avaşin ve Metina’ya yönelik saldırılar 17 Nisan’dan sürerken, Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA9 ile de Mexmur, Süleymaniye’ye saldırılar yapıyor. Türk devletinin saldırılarına ilişkin Süleymaniye Üniversitesi Rektörü Dr. Welid Mehmud, Rojnews’in sorularını yanıtladı.

Türk devletinin işgal saldırılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk devleti, Osmanlı devletinin hayalini yeniden canlandırmak istiyor. AKP iktidarı Türkiye içindeki gücü kırıldı. AKP, Türkiye içindeki sorunları gölgelemek için savaşı ve işgali komşu ülkelere taşıyor. Örneğin, Libya’ya işgalci güçler gönderdi, Azerbaycan ve Ermenistan’ın iç işlerine karıştı. Yine Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarını da yıllardır sürdürüyor.

Türkiye’de birçok sorun olmasına rağmen Kürtler söz konusu olduğunda neden tüm Türk partileri birleşiyor ama buna karşı Kürt partileri arasında neden bir bölünmüşlük var?

Kürtlerin bir statüye ve özgürlüğe sahip olmasını istemiyorlar ve bunların gerçekleşmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Kürtlerin birlik olmaması konusu ise Kürtler açısından ciddi bir hastalıktır. Kürtler bu hastalığı bir an önce kendi içlerinde çözmelidir. Kürt düşmanlarına karşı birlik ve beraberlik içinde olmalılar.

Kürt güçlerinin birlik olmaması Kürt halkının davasına zarar veriyor mu?

Kürtlerin statü sahibi olmasına izin vermeyen iki ana faktör var. Bunlar aynı zamanda dış ve iç faktörlerdir. Dış etkenler, Kürt halkının düşmanlarının her zaman Kürt halkının davasını yok etmeye çalışmış olmalarıdır. İkinci faktör ise Kürtler içindeki parçalanmışlıktır. Çünkü düşman Kürtler arasındaki parçalanmışlığı her zaman altın bir fırsat olarak görmüştür. Kürtlerin parçalanmışlığından dolayı ülkemizin işlerine kolayca el attılar. Bu şekilde düşman, Kürtlerin talep ve amaçlarının ulaşmasına izin vermiyor.

Kürtler arasındaki iç çatışmalar-sorunlar ne gibi tehlikelere neden oluyor?

Kürtler arasındaki iç çatışmalar, Kürt halkının düşmanları için altın fırsatlar yaratmıştır. Şimdi yapılması gereken, iç çatışmaların diyalog ve iyi bir anlayışla çözülmesidir. Bu aynı zamanda siyasi güçler tarafından da geçerlidir. Çünkü Kürt halkı arasında bir sorun yok. Kürt siyasi güçleri halkımızın geleceğini kendi çıkarları için tehlikeye atıyor.

Kürt güçleri ve partileri birlik olmazsa ne olur?

Kürt güçleri sağlıklı bir şekilde müzakere etmezlerse, sahip oldukları tüm kazanımlar tehlikeye girecek. Dünyadaki ülkelerin temsilcilerinin de bu konuda uyarıları var. Çünkü siyasi güçler, özellikle de iktidar güçleri, Kürt halkının meşru davasıyla gerektiği kadar önem vermiyor, çözümü müzakere etmiyor.

Bağdat ve Hewlêr’in Türk devletinin işgali konusundaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk devletinin Kürdistan’a yönelik saldırıları büyük bir ihlaldir. Çünkü Türk ordusu Kürdistan Bölgesi topraklarına girmiş ve bölgeyi işgal etmek istiyor. Kürdistan Bölgesi ve Irak hükümeti Türkiye’nin saldırıları hakkında tavır göstermeli. Türk devletinin bu hukuksuz eylemlerine karşı sessizliği tercih etmemeliler.

Türk devleti kent ve ilçelerde sivilleri hedef alması konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Axceler’de saldırı yapıla ve siviller şehit edildi, saldırıya sessiz kalmak utanç verici bir durumdur. Türkiye sınırına yüzlerce kilometre uzaklıkta olduğu bir bölgeye yönelik yapılan bombardımanın bir mazereti olamaz. Aynı zamanda, Mexmur Kampı’nda olanlar endişe vericidir. Çünkü o kampta yaşayanlar mülteci ve sivildir. Özgürce yaşamak için orada kalıyorlar. Faşist Türk devleti Kürtler arasında bir ayırım yapmıyor, tüm Kürtleri katletmek istiyor. Ancak şaşılacak durum dünya ülkelerinin Türk devletinin bu acımasız vahşi saldırılarına sessiz kalmasıdır. Kürdistan Bölgesi ve Irak, Türkiye’nin egemenliğini ihlal etmesine izin verilmemelidir.

Türk devleti şimdi de Kürt sivil yurtseverleri işyerlerinin önünde katlediyor. Bu saldırılar işbirliği olmadan gerçekleştirilebilir mi?

Türk devleti işbirliği olmadan Kürdistan Bölgesi topraklarına giremez ve hedeflerine ulaşamaz. Bu nedenle elbette Türkiye Kürdistan’a kendisiyle işbirliği içinde giriyor.

Süleymaniye yurtseverler için huzurlu ve güvenli bir yerdi ancak son 3yıldır birçok “terör” saldırısı yapıldı. Bu saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kürdistan Bölgesi’nde bazı kişiler ve partiler kasıtlı olarak Süleymaniye’nin istikrarını bozmak ve yok etmek istiyor. Bunu isteyenler çoktur, bazıları da Kürt ortağı ve düşmanıdır. Kürt düşmanlarının elindeki ağaç haline geldiler. Tarihe baktığımızda bazı güçler ayakta kalmak için düşmanla işbirliği yapıyor. Bu yüzden birliğimizi güçlendirmeliyiz. Artık düşmana verilmemelidir. Düşmanların aramızdaki parçalanmışlıktan faydalanmasına da izin vermemeliyiz.

Bunları da beğenebilirsin