‘Kürt hükümetleri Enfal ve kimyasal saldırı dosyalarıyla kimyasal silah kullanımının önünü alamadı’

Kimyasal silah karşıtı örgüt aktivistleri, başta Türk devleti olmak üzere Kürt halkının düşmanlarının Kürtlere karşı kimyasal silah kullandğını belirterek, bunu tekhlikeli bir durum olarak nitelendirdi. Aktivistler,  “Kürtler, Enfal ve Halepçe’deki kimyasal saldırı dosyalarıyla uluslararası düzeyde kendilerine yönelik bu katliamların önünü alamadı” diyor.

HPG, 24 Nisan 2022 gecesi yaptığı açıklamada, işgalci Türk devletinin gerilla direnişine karşı ilerleyemediği için bir kez daha gerillalara karşı sarı renkli zehirli gazlar kullandığını duyurdu.

Ali Siyasi

Kürdistan’da yaşanan Enfal ve diğer kimyasal katliamlar üzerine çalıştığını belirten Aktivist Ali Siyasi, Türk ordusunun kimyasal silah kullanmasıyla ilgili şunları söyledi; “Türkiye ve İran, 1995 yılında Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne üye oldu. Özellikle Türkiye 1997 yılında kimyasal silahların üretiminin, depolanmasının ve kullanılmasının yasaklanmasını kabul etmiştir. Ancak buna rağmen Türk devletinin gerillalara karşı kimyasal silah kullandığı söyleniyor. Bu da iki kat suç ve tehlikeli bir iştir.”

Ali Siyasi ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 2010 yılında iç çatışmalarda kimyasal silah kullanımının savaş suçu olarak kabul ettiğini belirterek, “Bu karardan sonra İsviçre ve İtalya, ülkelerinde çıkardıkları yasalarla mahkeme kararını uyguladı. Ama Türk devletinin bu kararı uygulamadığı görünüyor. Bu sebeple Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanıp cezalandırabilmesi için kimyasal silah kullandığının belgelerle ispat edilmesi gerekiyor” dedi.

Kimyasal silah kullanımlarının 1980’lerdekiyle aynı olmayabileceğini belirten Ali Siyasi sözlerine şöyle devam etti: “Sadece 41 kimyasal madde yasaklandı. Şu anda yasaklanmamış birçok kimyasal madde mevcut. Bunlara ABD’nin Musul’da ve Rusya’nın Çeçenistan’da kullandığı fosfor silahı da dahildir. Artık yasaklanmamış bu maddelerin uluslararası düzeyde yasaklanması ve kullanımlarının bir savaş suçu haline getirilmesi için çalışmalar sürdürülüyor.”

Faris Hüseyin

Aynı konuyla ilgili Kürdistan’daki Enfal ve Kimyasal Saldırıların Katliam Olarak Tanınması Örgütü üyesi Faris Hüseyin ise şunları söyledi: “Yıllardır Lahey Mahkemesine gidiyoruz ve Enfal ve kimyasal saldırıların soykırım olarak tanınması için birçok konferansa katılıyoruz. Maalesef Kürdistan Bölgesi Yönetimi’nin adaletsizliği nedeniyle geçmişte bu dosyalar üzerindeherhangi bir çalışma yapılamadı.”

Faris Hüseyin, Kürdistan Bölgesi Yönetimi’nin Enfal ve kimyasal silah saldırılarını uluslararası düzeyde soykırım olarak kabul ettiremediğini belirterek, “Kürt hükümeti, Kürt halkına karşı işlenen tüm bu suçları soykırım olarak tanınmasını sağlamak yerine aksi yönde hareket ederek bunu görmezden geliyor” dedi.

Faris Hüseyin son olarak şunları söyledi; “Şimdi bile çevremizdeki ülkeler, özellikle Türkiye, Kürt devrimcilere karşı kimyasal ve yasaklı silahlar kullanıyor. Ancak Kürt yetkililer, Enfal ve Halepçe’deki kimyasal saldırı dosyalarıyla uluslararası düzeyde kendilerine yönelik bu katliamların önünü alamadı.”

23 Nisan 2021 tarihinde Türk devleti Avaşin, Metina ve Zap’a saldırdı. Türk devleti son 6 ayda 323 kez kimyasal silah kullandı. Werxelê ve Avaşin’de kimyasal silahların kullanılması nedeniyle 38 gerilla şehit düştü.

Bunları da beğenebilirsin