Meral Danış Beştaş: Türk devleti siyasi tutsaklardan intikam alıyor!

HDP Grup Başkanı Meral Danış Beştaş: Cezaevlerinden cenazeler çıkıyor, öldürüldükleri ya da intihar ettikleri bilinmiyor. Serbest bırakılmayan ve tedavi görmeyen çok sayıda hasta tutsak var. Türk devleti, Sayın Abdullah Öcalan’ın sözlerinin özgürlük tutsaklarına ulaşmasını istemiyor. Barış ve refahı engellemek için devlet büyük bir savaş yürütüyor. Bu yüzden Türk devleti tutsaklardan intikam alıyor!

HDP Grup Başkanı Meral Danış Beştaş, Türk cezaevlerinden cenazelerin çıkması, devletin Tutsaklara uyguladığı vahşet ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağır tecrit hakkında ajansımıza konuşarak tutsakların serbest bırakılması çağrısında bulundu.

 ‘Bütün olaylar kamuoyuna açıklansın’

HDP Grup Başkanı Meral Danış Beştaş, tüm olayların aydınlatılması gerektiğini belirterek, “On günden fazla bir süredir  hapishanelerden cenaze çıkarıyoruz. Bu tutsakların ölümleri, hayatlarını nasıl kaybettikleri belli değil. Xelîl Guneş ve Abdulrezak Şûyûr gibi bazıları zaten hastaydı. Hasta tutsaklara tedavi uygulanmadı. Avukatları defalarca serbest bırakılmalarını istedi, ancak serbest bırakılmadılar. Devletin gözü önünde hayatlarını kaybettiler. Her gün hasta tutsakların cezaevlerinde kalmaması gerektiğini söylüyoruz. Ama devlet kasıtlı olarak bu hastaları hayatlarını kaybetmeleri için hapishanelerde tutuyor. Vedat Erkmen ve Garîbe Gezer de hayatlarını kaybetti, ancak devlet intihar ettiklerini söyledi. Şimdiye kadar öldürüldüklerini ya da intihar ettiklerini bilmiyoruz. Ayrıca tüm olayların kamuoyuna açıklanmasını talep ediyoruz. Cezaevlerinden Vedat Erkmen ve Garîbe Gezer’in intihar etmediklerini söyleyen tanıklar var. Bu cenazelerin nerede olduğu ise hala bilinmiyor” dedi.

‘Tutsakları tedavi etmiyorlar’

Danış Beştaş, yıllarca hapis yatan ve tahliye edilmeyen çok sayıda ciddi hasta olduğunu vurgulayarak, “Tutsakların talep ve önerilerine cevap vermiyorlar. Hasta tutsakları yakından takip ediyoruz. Tutsakların anneleri ve ailelerinin başlattığı adalet nöbeti kararlılıkla devam ediyor. Devlet infaz kanunu çıkardı ama siyasi tutsaklar bu yasadan yararlanamıyor. Türk devletinin tutsaklardan intikam aldığını söyleyebilirim. Devletin hasta tutsaklar da dahil olmak üzere Kürt halkına düşmanlığı devam ediyor. 83 yaşındaki Mehmed Emîn Ozkan örneğini verebiliriz. Çok yaşlı olmasına rağmen adli tıp raporu hapiste kalabileceğini söylüyor. Ayrıca arkadaşımız Aysel Tuğluk şu anda ciddi bir hastalık geçiriyor ve serbest bırakılmıyor. Hastane raporu, Aysel’in de gözaltında kalamayacağını söylüyor ancak devlet yine serbest bırakılmaması gerektiğini söylüyor. Devletin bu yaklaşımı, onların siyasi tutsaklara yönelik düşmanlığını yansıtıyor” diyerek sözlerini sürdürdü.

‘Barış, istikrar ve demokrasi istemiyorlar’

HDP Grup Başkanı Meral Danış Beştaş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride dikkat çekerek, “Sayın Öcalan’ın üzerinde uygulanan tecrit uzun süredir devam ediyor. Tecridi ağırlaştırarak barışın ve eşitliğin önünü kapatıyor ve demokrasinin gelişmesini istemiyorlar. Abdullah Öcalan’ın sözlerinin ise özgürlük tutkunlarına ulaşmasını istemiyorlar. Ne hukukta ne de hiçbir kanunda tecride yer yoktur. Bugün tecrit en yüksek seviyesine ulaştı. Bu tecridin sonuçları tüm Kürt halkı ve Türkiye halkı için büyük bir önem taşıyor. Kürt halkı ile Türkiye arasında barış ve istikrarı engellemek için büyük bir savaş yürütülüyor ve tecrit her geçen gün daha da ağırlaştırılıyor” dedi.

‘İşkence ve zulüm devam ediyor’

HDP Grup Başkanı Meral Danış Beştaş özgürlük ve barış isteyen tüm halkları bu devlet zulmüne karşı seslerini yükseltmeye ve tavır almaya çağırarak şunları ifade etti:  “ Geçtiğimiz yıl infaz yakma yasası çıktığında buna çok tepki gösterdik. Herkes bilsin ki onlar, hiçbir tutsağın serbest bırakılmasını istemiyor. Cezaevlerinde işkence ve zulüm var. Cezası bitenler serbest bırakılmıyor ve infazları yakılıyor. İnanıyorum ki hiçbir Kürt ailesi ve toplumu bu durumdan memnun değil. Halkımız ve tutsakların aileleri u durumdan duydukları rahatsızlığı göstermelidir. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve yakın gelecekte tutsaklar için daha fazla sesimizi yükselteceğiz ve insan hakları ile ilgili kurum ve kuruluşlara başvuracağız.”

Bunları da beğenebilirsin