Mexmûr Îştar Meclisi OPCW’ye çağrıda bulundu: Görevinizi yerine getirin

Kadınlar kimyasal silah kullanıma karşı kaleme aldıkları mektubu OPCW’ye göndererek Türkiye’den hesap sorulmasını istedi . Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı (Mexmûr) Îştar Meclisi REPAK aracılığıyla OCPW’ye mektup göndererek sorumluluğuyla hareket etmesini istedi.

22 Ekim’de Silvîa Federîcî, Nancy Fraser ve Sylvîa Marco ile birlikte pek çok kadın OPCW Başkanı’nı işgalci Türk devletinin kimyasal silah kullanımına karşın harekete geçmeye çağırdı.

REPAK’ın çabalarıyla dünyanın 4 bir yanından 64 kadın ve örgüt bir mektup yazarak (OPCW) Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütünden görevini yerine getirmesini ve Türk ordusunun kimyasal silah kullanımını araştırmasını istedi.

Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı (Mexmûr) Îştar Meclisi, yazılı olarak yaptığı açıklamada REPAK’ın bu eylemine karşı desteklerini dile getirdi.

Îştar Meclisinin açıklaması ise şöyle:

“ Türk devleti yıllardır Kürt halkına karşı savaş suçu işliyor, savaşta hiçbir ahlaki kuralı gözetmiyor ve savaş hukukunu ayaklar altına alıyor. Kürt halkına yönelik farklı saldırı yöntemleri deniyor ve bunu meşrulaştırıyor. 23 Nisan 2021 tarihinde gerillaya ve Kürt halkına yönelik topyekün bir savaş başlatıldı. Bu savaşta ulusları hukuka göre yasaklanmış pek çok kimyasal silah kullanıldı. Kimyasal silahların kullanımı gerillalar tarafından tespit edildi ve pek çok kimyasal silah araçları gerilla tarafından ele geçirildi.

Türk devleti, Kürt halkına ve gerillaya karşı ilk defa insanlık dışı bir savaş yürütmüyor. Bunu yıllardır sistematik bir şekilde sürdürüyor. Kusura bakmayın ama söz konusu Kürt halkı ve gerillalar olunca da  bütün insan hakları kuruluşları sessizliğe gömülüyor ve gözünü ahlaki olmayan bu olaylara karşı kapatıyor. Türk devletinin kendisi 14 Ocak 1993’de kimyasal silahların kullanımına karşı hazırlanan anlaşmayı imzalamasına rağmen yıllardır tüm dünyanın gözü önünde bu silahları kullanıyor. Esasında sessiz kalmak, tepkisiz kalmak bir yandan ortaklığın da göstergesidir. Özellikle Kürt ve dünya kadınlarının sessiz kalmaması gerekiyor. Bu kimyasal silahlar erkek egemen aklın bir ürünüdür ve insanlar üzerinde kullanılması ahlaki ölçülerinde dışındadır.

Bizler Mexmûr Kampı’ndaki kadınlar olarak bütün Kürt kadınlarına ve dünya kadınlarına seslenerek savaşsız bir dünyanın ancak kadınların eliyle yaratılacağına inandığımızı söylüyoruz. Bu yüzden Türk devletinin bu saldırılarına karşı birleşerek Türk devletinden hesap sormalıyız. Mücadelemiz ve direnişimiz ne kadar güçlü olursa o kadar önemli sonuçlar elde edebiliriz. OPCW’ye bir kez daha seslenerek sorumluluk bilinciyle kendi görevini yapmaya çağırıyoruz.”

 

Bunları da beğenebilirsin