Mexmur’dan gözaltına alınan gazetecilere destek

Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı’ndaki (Mexmur) gazeteciler, Türk devletinin Kuzey Kürdistan’daki gazetecilere yönelik saldırısını yaptığı bir basın açıklamasıyla kınadı.

Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı’ndaki (Mexmur) tüm özgür basın üyeleri ve İştar Meclisi, Şehit Aileleri Derneği’nde yaptığı bir açıklamayla Türk devletinin gazetecilere yönelik gerçekleştirdiği saldırıları kınadı. Tüm şehitler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından açıklama gazeteci Mizgin Orhan tarafından okundu.

Açıklama şu şekilde;

“Türk devletinin Kürt halkna ve Özgürlük Hareketine yönelik 24 Temmuz 2015 tarihinde başlatıtğı stratejik plan ve yeni savaşı her alanda kapsamlı bir şekilde devam ediyor. Türk devleti ve faşist AKP-MHP hükümeti Kürtleri yok etmek için tüm imkanlarını seferber etmiş ve NATO güçleri bu durumu kabul etmiş durumdadır. AKP-MHP işgali ve KDP’nin ihanetiyle Kürt katliamı için topyekûn konsept yürütülmektedir. Gazeteci arkadaşlarımızın gözaltına alınması da bu konsept ve soykırım savaşıyla bağlantılıdır.

Gazetecilik toplumun vicdan ve ahlakıdır. Ancak bugün medya kuruluşları ve Güney Kürdistan’daki bazı kurumlar, havuz medyası tarafından ahlaksız saldırılara maruz kalıyor. Sosyalizm, demokrasi, ahlaklı ve politik toplum kültüründen gelen Kürt gazeteciler olarak sonuna kadar Mazlum Doğanların, Gurbetelli Ersozanların, Musa Anterlerin, Deniz, Nujiyan ve Rızgarların yolunu izleyeceğiz. Faşist hükümet sistemi tarafından gözaltına alınan arkadaşlarımız Kürt halkının özgürlüğü için hakikati ve kendi dillerinde özgürlük mücadelesini bildirmek yolunda ilkelerinden hiçbir şekilde taviz vermemiştir.

Meslektaşlarımızın gözaltına alınması, faşist ve işgalci hükümetin ve KDP ihanetinin ne kadar çaresiz kaldığını gözler önüne sermektedir. Meslektaşlarımız AKP-MHP iktidarının işgali ve KDP’nin ihanetini şeffaf biçimde kamuoyuna duyurduğu için gözaltına alındı. Kürt halkına yönelik özel savaş şüphesiz Önder Apo’ya da yöneltilmektedir. İmralı’daki tecritle, özgürlük hareketine yönelik yürütülen savaş ve meslektaşlarımıza yönelik bu saldırıların birbirinden bağımsız olmadığını biliyoruz.

Faşist Erdoğan ve KDP gerçeklerin ortaya çıkmasından korkuyor. Yenilgilerini kamuoyundan gizlemek için bu tarz yollara başvuruyorlar. İktidarlarını sağlama almak ve Kürt halkı ve gerillaların mücadelesinin bilinmemesi için meslektaşlarımıza saldırdılar. Başta yurtsever halkımız ve kamuoyu, Kürt halkı olarak her zamankinden daha güçlü olduğumuzu iyi bilmelidir. Demokratik toplum paradigmasına, ekoloji ve kadın özgürlüğü bilincine sahip özgür basın olarak zorbalığa boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Tüm halkımıza ve demokratlara geçtiğimiz bu olağanüstü dönemde bize düşenin faşizme, soykırıma, zulme ve işgale karşı güçlerimizi birleştirmemiz olduğunu söylüyoruz. Çünkü bu faşizm, ahlaklı ve politik toplum ileinsanlığın düşmanıdır. Bizler Şehit Rustem Cudi direniş kampının özgür basını olarak düşüncelerimiz ve kalemlerimizle hakikatin yolunda mücadele edeceğimize söz veriyoruz.”

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin