Pişder Babekir: KDP’nin yanlış politikalarının faturasını Kürtler ödüyor

BOTAN GERMİYAN / ROJNEWS

Siyasi gözlemci ve gazeteci Pişder Babekir, KDP’nin Kürdistan Bölgesi’ni tehlikeli bir duruma düşürdüğünü belirterek, KDP’nin yanlış politikalarının ağır faturasını Kürtlerin ödediğini söyledi.

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Türkiye ile ortak işgal konusunda, Irak’ta ise Şii ve Sünni taraflarla anlaşarak, cumhurbaşkanı ve yeni hükümetin kurulmasını tehlikeye attı. Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ile varılan anlaşma olmasına rağmen KDP’nin aday çıkarmasından dolayı Irak’ta cumhurbaşkanı seçimi yapılamadı ve büyük bir siyasi boşluğun oluşmasına neden oldu. KDP’nin attığı yanlış adımlara paralel olarak 13 Mart’ta Hewlêr’e 12 füze atıldı, sonrasında ise 6 Nisan gecesi de Kar Petrol Rafinesi’ne 3 füze ile saldırı yapıldı. Tüm bu gelişmeler yaşanmasına rağmen KDP, Türkiye ile ortaklaşarak, Medya Savunma Alanlarına saldırmaya hazırlanıyor. KDP’nin içinde bulunduğu tutuma toplumun birçok kesiminden tepkiler yükseliyor. KDP’ye, “işgalcilerin yanında değil, işgalin karşısında yer al” çağrısı yapılıyor.

KDP’ye bir çağrı da 26 Mart’ta KCK tarafından yapıldı. KCK, “KDP’nin bu kirli plana dahil olmasına karşı duyarlılığa çağırıyoruz” dedi.

Yaşananlara ilişkin RojNews’e değerlendirmelerde bulunan siyasi gözlemci ve gazeteci Pişder Babekir, Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasete dikkat çekerek, “Geçmişte Kürdistan Bölgesi yetkilileri yanlış politikalar izledi. Bölgede yaşanan çatışmaların bir parçası haline geldiler. Kürt yetkililer, Kürdistan Bölgesi’ni tarafsız bırakmak, Kürdistan Bölgesi’nin çıkarına olmayan tehlikeli oyunların bir parçası haline gelmesini engellemeyerek, zayıf ve bu tehlikeli oyunların parçası haline geldi” dedi.

Pişder Babekir, KDP’nin yürüttüğü yanlış politikaları şöyle anlattı: “KDP’nin Rusya şirketleriyle yaptığı anlaşmalar ve Rusneft Şirketi’nin bölgeye getirilmesi, Çinli şirketlerini Hewlêr’e getirmek, Hewlêr’deki projeyi uygulamak için 5 milyar dolarlık anlaşma, Türk şirketini ve ortaklarını Kürdistan petrolünün çıkarılması, ihracatı ve satışı ile ilgili tüm politikalar yanlıştı. Kürdistan Bölgesi ve KDP bu yanlış politikaların faturasını ödüyor. KDP, bu yanlış politika ve anlaşmalar nedeniyle büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı. Kürdistan Bölgesi’nin ekonomisi, Kürdistan Bölgesi’ne karşı bir baskı kartı olarak kolayca kullanılabilecek bir dizi Türk ve Rus şirketinin eline geçti.”

Pişder Babekir, KDP’nin yanlış politikalarının sonuçlarına işaret ederek, şöyle devam etti: “KDP’nin yürüttüğü yanlış politikalar Kürtler için bir tehdittir. Tarihte bugüne kadar Kürtler hep bunların bedelini, faturasını ödemiştir. Bugün Kürdistan Bölgesi ekonomisi öyle bir durumda ki hiçbir ülke güvenmiyor. KDP’nin petrol rafinerileri, boru hatları, milyonlarca dolar paraları ve her şeye el koyma yetkilileri var. KDP her şeye sahip, ancak hükümetin hiçbir şeyi yok ve çalışanların maaşlarını ödeyemiyor.”

Pişder Babekir, KDP’nin iki tehlikeli oyun oynadığını belirterek, şöyle devam etti: “KDP, Irak düzeyinde Sadr ile anlaşmak, federal yönetime ve 140’ıncı maddeye değil, Arapçılığa inandığını ortaya koydu. Ama bu yanlışların bedelini KDP değil, halk ödüyor. En son tehlike ise KDP’nin Kürdistan Bölgesi’nin gazını Türkiye’ye ihraç etmesi var. Geçtiğimiz günlerde ve 6 Nisan’da Hewlêr’e yönelik yapılan füze saldırısı manidardır. KDP, Şiiler arasındaki parçalanmasına da neden oldu. 2003’ten beri Şiiler arasında bu kadar zayıflık ve dağınıklık yoktu. Şii partilere göre, eğer KDP Sadr’ı desteklemeseydi, Sadr bu kadar direnemeyecekti ve Şiilerle bir araya gelecekti. Bu füzelerle KDP’den intikam almak isteyebilirler. KDP gelecekte ağır bir bedel ödeyecek. KDP’nin el attığı gaz dosyası İran ve Irak açısından da çok önemlidir. Dolayısıyla bu füzeler KDP’ye bir mesajdır. Bu mesajlardan ders çıkarılmazsa halk da bunun bedelini ödemek zorunda kalır.”

 

Bunları da beğenebilirsin