Şengal Özerk Yönetimi: Bedeli ne olursa olsun ‘özerk yaşamdan’ vazgeçmeyeceğiz!

Şengal Özerk Yönetimi, işgalci Türk devletinin Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, ‘Bedeli ne olursa olsun, şehitlerimizin izinden ayrılmayacağız’ denildi.

Şengal Özerk Yönetimi Bağdat ve Hewler hükümetleri arasında imzalanan ve Şengal halkının iradesini hedefleyen 9 Ekim antlaşması, Türk devletinin saldırıları ve KDP’nin işgalci Türk devleti ile geliştirdiği işbirlikçi tutumuna ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.

‘Irak devletini dış ülkeler yönetiyor’

Açıklamada Irak’taki istikrarsızlığa değinen Özerk Yönetim şunları söyledi: “Irak’ta gerçekleşen seçimlerde de görüldüğü gibi çok düşük bir katılım gerçekleştiği için Irak’ı zor günlerin beklediği belliydi. Hileli seçimlerin ardından Irak’ta karışıklıklar daha da arttı. Karışıklıklar o kadar arttı ki Irak Başbakanı’nın evi bombalandı. Bağdat ve Hewler’de halk iktidarlara karşı ayaklandı. Halk istikrarlı bir yaşam öngöremediği için göçlere başladı.Bu olaylar dizisi tesadüf değildir. Bağdat dış ülkeler tarafından yönetiliyor. Bu da başka ülkelerin kendi çıkarları temelinde Irak’ın güvenlik güçlerine yön verdiği gerçeğini ortaya koyuyor. Bütün ülkelerde devletlerin sarsıldığı dönemler olur fakat bu o anlama gelmiyor ki devletler yıkılır. Biz görüyoruz ki Irak devleti yıkımın eşiğine gelmiş. Siyasi alanda boşluklar var. Askeri alanda boşluklar var. Bu boşuklardan faydalanan DAİŞ kendisini yeniden örgütlüyor. Halk DAİŞ’in saldırılarına kurban ediliyor. DAİŞ’in Mexmur ve Kerkük’te gerçekleştirdiği saldırılar planlanmış saldırılardı. Bu saldırılar aynı zamanda Irak ve Kürdistan Bölgesi’nin zayıflığını ortaya koyuyor.”

‘Saldırılar ulusararası güçlerinin ve Irak’ın gözleri önünde gerçekleşiyor’

Şengal Özerk Yönetimi, Türk devletinin saldırılarının Irak ve Koalisyon Güçleri’nin gözleri önünde gerçekleştiğini söyleyerek şunları belirtti: “Ezidi halkı ve DAİŞ’i yenen güçler hedefleniyor. Bu saldırıları DAİŞ’e destek olarak ele alıyoruz. Birleşmiş Milletler’in ve Irak’ın sessizliği bu saldırıların sebebidir. En son 11 Aralık’ta Halk Meclisimiz bombalandı. Xanesor’daki halkımızın iradesi hedeflendi. 7 Aralık’ta Şengal Özerk Yönetimi Yürütme Konseyi Eşbaşkanımız Merwan Bedel’in aracı hedef alındı ve Merwan Bedel şehit düşürüldü.”

‘Merwan Bedel’in Şengal ve Irak topraklarının savunulmasında rolü büyüktü’

Şehit Merwan Bedel’in mücadelesine değinen Özerk Yönetim şunları söyledi: “Şehit Merwan Bedel, Irak ve Kürdistan güçlerinin görevlerini yerine getirmediği bir dönemde DAİŞ’e karşı mücadele etti. Irak’ın topraklarının savunulmasında önemli bir rol üstlendi. DAİŞ’i yenerek Ezidi halkının topraklarına geri dönmesini sağlayan güçlerin komutanıydı. Merwan Bedel, Seid Hesen, Zerdeşt Şengali gibi şahsiyetlerin işgalci Türk devletince hedef alınması neyi gösteriyor? Elbette ki saldırılar aslında DAŞİ’in intikamını almak anlamına geliyor. Bu saldırılar karşısında sessiz kalmak utanç vericidir. Merwan Bedel Iraklı siyasi ve askeri bir kişilikti ve Ezidi halkını temsil ediyordu. Askerlik sürecünde Haşdi Şabi’ye bağlı olan 80. Tümen’in komutanlarındandı. 4. Şengal Demokratik Yönetim Kongresi’nden sonra halk yönetimine ve siyasi öncülüğe seçildi. Haşdi Şabi’ye de sesleniyoruz; Seid Yusuf ve Merwan Bedel’in şehit düşürülmesine karşı tavır almamlılar.”

‘Herkes bilmeli ki özerk ve özgür Şengal’i inşa edeceğiz’

Şengal Özerk sistemini tasfiye etmeyi amaçlayan saldırılar konusunda Özerk Yönetim şunları söyledi: “Türk devletine söyleyeceğimiz farklı bir şey yoktur çünkü yüzlerce yıllık bir düşmandır. Düşmana sadece şunu söylüruz; özerk ve özgür Şengal’i inşa edeceğiz ve şehitlerimizin amaçlarını gerçekleştireceğiz.”

‘Irak DAİŞ’e karşı bizi korumadı, Türk devletine karşı da sessiz’

Irak hükümetinin işgalci Türk devletinin saldırıları karşısındaki sessizliğine de değinen Özerk Yönetim açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Irak, 3 Ağustos 2014 Fermanı’nda binlerce askerini geri çekti. KDP, Ezidi halkını DAİŞ’in insafına terk etti. Binlerce kadının, çocuğun ve erkeğin çetelere esir düşmesine sebep oldular. Onların katledilmesine neden oldular. Binlercesi göç etti. Gerillaların ve YBŞ-YJŞ direnişçilerin sayesinde kurtulan Ezidiler örgütlenip irade haline geldi fakat şimdi de Türk devletinin saldırıları karşısında kör ve sağırı oynuyorlar.

9 Ekim Antlaşmasından bu yana Irak devletinin halkımıza yönelik yaklaşımı değişti. Irak halkımızı fermanda korumadı ve şimdi de saldırılar kaşısında sessiz kalıyor. O halde Irak’ın Şengal’de ne işi var?”

‘Halkımız Irak’a karşı öfkelidir’

Özerk Yönetim, halkın Irak’ı protesto etmesine ilişkin de şunları belirtti: “Irak hükümetinin sessizliğinden dolayı halkımız çok öfkelidir. Kendini savunmak adına da protestolara başladı. Halkımızın bu duruşunu kutluyoruz. Biz tüm halkımıza ve dostlarımıza sesleniyoruz, tavrınızı barışçıl bir çerçevede sürdürün.”

‘Birleşmiş Milletler görevini yerine getirsin’

Halkın eylemlerinin meşru olduğunu söyleyen Özerk Yönetim, “Fakat Irak güçlerinin halkımıza yönelik tavrı doğru değildir. Özellikle halkımıza karşı silah kullanmasını kınıyoruz.Halkımızı koruduğunu söyleyen güçler halkımıza saldırıyor. Bu nedenle Birleşmiş Milletler’e sesleniyoruz. Görevlerinizi yerine getirin. Güvenlik güçlerinin halkımıza saldırmasına karşı tavır ortaya koyun.”

‘Görüşmelerin sonucudu hükümet kurumları yeniden mesaiye başladı’

12 Aralık’ta hükümet kurumlarının mesai yapmasına izin verilmemesi kararı alan Özerk Yönetim, mesailerin yeniden başlamasına ilişkin şunları söyledi: “Özerk Yönetim olarak sessizliği kabul etmiyoruz. Bu nedenle  12 Aralık’ta Hükümet kurumlarının açılmasına izin vermedik. Iraklı yetkililerle yapılan görüşmelerin ardından 13 Aralık’ta mesailerin devam edebileceğine yönelik karar aldık. Bu saldırıları kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor.”

‘Saldırılarla geri adım atmayız’

Açıklamada birkaç önemli çağrıda bulunan Özerk Yönetim şunları söyledi: “Son olarak şunları belirtiyoruz. Öncülerimizin hedef alınmasıyla hiçbir geri adım atmayacağız. Özerk Şengal’e karşı faaliyet yürütenler, özellikle KDP medyasının bizlere karşı düşman dilini kullanmaktan vazgeçmesi gerekiyor. KDP halkımızı kamplarda esir tutmuş. Açıklamalarıyla Ezidi halkına yönelik saldırıları meşrulaştırıyor. Bunlar bizleri özerk ve özgür Şengal iddiasından vazgeçiremez. Özerk Şengal, halkımızın elde ettiği bir haktır ve bu bizim amacımız olacaktır. Kimsenin artık toplumumuzu kendisine göre dizayn edemeyeceğine dair söz veriyoruz. Bedeli ne olursa olsun şehitlerimizin izinden ayrılmayacağız. Özerk Şengal’den vazgeçmeyeceğiz, direneceğiz.”

Bunları da beğenebilirsin