PADÊ (Êzidi Özgürlük ve Demokrasi Partisi) Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Silêman Heci, KDP’nin Şengal’i boşaltma siyasetini sürdürdüğünü belirterek, “Halkımız düşmanın özel savaşının etkisi altında kalmamalıdır” dedi.
PADÊ (Êzidi Özgürlük ve Demokrasi Partisi) Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Silêman Heci, Şengal’de yaşanan son durum ve KDP’nin Şengal’e yönelik özel savaşına ilişkin ajansımıza konuştu.
“KDP’nin Şengal’i boşaltma siyaseti devam ediyor”
Silêman Heci, konuşmasının başında Irak devletinin Şengal’e yönelik 2 Mayıs 2022 tarihinde düzenlediği saldırıyı hatırlatarak şunları belirtti: “Ağır bir çatışma yaşandı ancak bu çatışma hiçbir barış taraftarına hizmet etmedi. Çatışmalar, durduruldu. Çatışmaların durmasının ardından Şengal’de karışıklıkların sona ermesini istemeyen güçler ve özellikle KDP, özel savaş yöntemleriyle Şengal halkını göçe zorladı. KDP’nin Şengal’i boşatma siyaseti devam ediyor. Ancak halkımız düşmanın özel savaşının etkisi altında kalmamalıdır. Şengal’de huzur hakim ve halkımız her nereden gelirse güvenli bir şekilde yaşayabilir. 8 yıldır KDP’nin denetiminde olan halkımız birçok zorluk yaşıyor. Yurtlarına, kendi evlerine geri dönmeleri yerine KDP çadırların olduğu yerlere evler inşa ediyor. Bu durum Şengal’in geleceği ve halkın Şengal’e geri dönmeleri konusunda ciddi bir tehlikedir.”
“PKK bahane edilerek Êzidi güçleri tasfiye edilmek isteniyor”
Silêman Heci, halkın Şengal’e dönmelerini göçmen kamplarında engellediğini ifade ederek, “KDP, kamplarda şu an kontrolü altında tuttuğu halkımızı kendi çıkarları için bir kart olarak kullanıyor. Öte yandan Şengal’in güvenli olmadığını göstermeye çalışıyorlar. Hedef, Şengal’i Êzidilerden arındırmaktır. Êzidi halkının evlatları Şengal’i savunuyor ve dışarıdan hiçbir güç gelmemiştir. PKK bahane edilerek Êzidi güçleri tasfiye edilmek isteniyor” dedi.
“Türk devleti DAİŞ’in projesini hayata geçiriyor”
Türk devletinin Rojava’ya yönelik tehdiylerine de değinen Silêman Heci, sözlerini şöyle sürdürdü: “bu proje, 2014 yılında DAİŞ çetelerinin eliyle geliştirilmek istenen ve 30 kilometre derinliği işgal etmek istedikleri projedir. Demografik yapıyı değiştirmek istediler ancak halkımızın direnişi projelerinin hayata geçmesini engelledi. Şimdi de Erdoğan Rojava’yı tehdit ediyor ve hayaller kuruyor. Türk devleti, Kürt halkının binlerce yıldır yaşadığı topraklara radikal çeteleri yerleştirmek istiyor. Bu durum, bölgedeki güvenliği tehlikeye atıyor. Çeteler eliyle Osmanlı hayallerini gerçekleştirmek istiyor. Her şey göz önündedir ve Efrin’de yaşananlar ortadadır. Efrin işgal edilip çeteler yerleştirildiği andan bu yana halka zulmediliyor. Efrin’in doğasını ve kültürünü katlediyorlar. Çetelerin zulmüne maruz kalan binlerce Êzidi halkımız bulunuyor. Hedefleri zulümle Efrin’de Kürt bırakmamaktır.”
“Gerilla, Irak topraklarını işgalcilerden koruyor”
Silêman Heci, Kürdistan gerillalarının Kürdistan dağlarında işgale karşı geliştirdiği direnişe değinerek şunları belirtti: “Bu savaş, Kürdistan dağlarında yaşanıyor, doğrudur. Ancak sadece dağlarla sınırlı değildir. Bu savaş tüm insanlık ve Irak topraklarının korunması içindir de. Gerilla, Irak topraklarının işgal edilmesini engelliyor. Gerilla direnişi olmasaydı Türk devleti Irak topraklarının büyük bir bölümünü kapsayan yeni Osmanlıcılık projesini hayata geçirecekti.”
“Arap toplumu saldırılar karşısında sessiz”
PADÊ (Êzidi Özgürlük ve Demokrasi Partisi) Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Silêman Heci, Arap toplumunun saldırılar karşısında sessiz kaldığını ifade ederek sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Ne yazık ki Arap toplumu bu savaş karşısında sessizdir. Arap toplumunun Osmanlı devletinin elinden ne kadar zulme maruz kaldıklarını düşünmeleri gerekiyor. Böyle düşünürlerse gerillanın verdiği mücadelenin bölgede tüm bileşenler için verildiğini anlarlar. Gerillaya karşı savaş yürütülüyor, KDP de kendini bu savaşın içerisine kattı. KDP, bunun bir işgal olduğunu biliyor ancak Kürtlük ve Kürdistan onların umurlarında değil, onlar için önemli olan kendi iktidarlarıdır. KDP’nin kendisi de Kürdistan’da yanlış bir siyaset izlediğini biliyor ancak iktidarlarının ömrünü uzatmak istiyorlar.”