Til İzêr katliamı: Düğün çadırı yas çadırına döndü

ÎBRAHÎM ÊZIDÎ / ROJNEWS

15 yıl önce Til İzêr ve Sîba Şêx Xidir derneğine bombalı araçlarla saldırı düzenlendi. Katliamın sonucunda birçok aile, anne-baba ve çocuklar birbirinden ayrılmak zorunda kaldı. Sebeh Mîrza bu katliamın kurbanıydı. Sebeh Mîrza’nın evi düğün çadırı yerine yas çadırına döndü.

14 Temmuz 2007 yılında Şengal’e bağlı Til İzêr ve Sîba Şêx Xidir derneği bombalandı. Saldırı 4 araçla gerçekleştirildi ve büyük bir katliam yaşandı. Yaralanan ve şehit düşenlerle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak resmi olmayan verilere göre Til İzêr ve Sîba’da 600 kişi şehit düştü, 700 kişi de yaralandı. Ayrıca bazı yurttaşların akıbeti hala bilinmiyor.

Katliam ve büyük tahribatların yanı sıra, Til İzêr halkının içinde yaşayan çok sayıda acı hikaye var. Bu hikayelerden biri de Sebeh Mirza’nın katliam günü hazırlıklarını yaptığı düğün hikayesi. Yani 15 Ağustos 2007 yılında yeni bir hayata başlayacaklardı.

Katliam günü düğün hazırlıkları yapılıyordu

Sebeh Mîrza 14 Ağustos günü düğünün son hazırlıkları için Til İzêr’deki pazara gider. Pazara gidince bir çayhaneye girerek bir çay içmek ister. Sebeh Mîrza’nın çay içtiği anlarda saat 19.20’de büyük bir patlama olur. Yüzlerce insanla beraber Sebeh Mîrza da katliamın kurbanıdır. Böylece düğün çadırı yas çadırına dönüşür.

Oğlunun hikayesinden bahseden baba Mîrza Meto, şunları söyledi: “Oğlum 18 yaşındaydı. Bir kız istemiştik ve ayın 14’ünde evlilik hazırlıkları yapıyorduk. Yemek, içecek ve her şey hazırdı.”

‘Oğlumun sırt üstü yattığını gördüm’

Patlamanın olduğu gün oğluyla birlikte pazarda ancak birbirlerine uzak olduğunu söyleyen baba Mîrza Meto, patlama anını şöyle ifade etti: “Sebeh elini yüzünü yıkadıktan sonra düğün hazırlıkları için pazara gideceğini söyledi. Ben de pazardaydım ancak onlardan çok uzaktım. Birden patlama oldu. Herkesin koştuğunu gördüm. Kimse ne olduğunu bilmiyordu. Defalarca neler olduğunu sordum ancak cevap alamadım. Eve döndüm ancak evde kimse yoktu. Pazara geri döndüm ve oğlum Sebeh’in çayhanede sırt üstü yattığını gördüm. Hayatını kaybetmişti.”

‘Nişanlısı gelene kadar cenazeyi kaldırmadık’

Nişanlısı gelene kadar oğlunun cenazesinin kaldırılmasına izin vermeyen Mîrza Meto, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nişanlısı gelip cesedi görünce çığlık attı, çığlıkları göğe kadar ulaştı. Etraftaki herkes ağlıyordu. Ardından cenazeyi kaldırdık. 3 gün boyunca yemek yiyemedim, içim acıyordu. Düğün için yaptığımız hazırlıkları yasımız için kullandık.”

Bu katliamda Mam Mîrza’nın ailesinden 30 kişi hayatını kaybetti. Acısı yüzünden okunan Mam Mîrza son olarak şunları söyledi: “Ben yaşlı değildim ancak ailemin acısı beni yaşlandırdı.”

Bunları da beğenebilirsin