Önder Öcalan: Barışın sağlanması yolundaki en etkili önder

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 23 yıldır İmralı’da tek kişilik cezaevinde tecrit edilmesine rağmen siyasi ve toplumsal sorunlar içerisinde barışı sağlayabilecek en önemli liderdir. Barışı ve halkların birlikte yaşamını sağlayacak en başarılı sisteminin sahibidir. Şu anda cezaevinden tüm dünyaya ‘Bir haftada savaşı durdurabilirim’ mesajı veriyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 23 yıldır İmralı’da tek kişilik cezaevinde barış için temel hattı çizdi ve tecrit altındayken halkların birlikte yaşaması projesini geliştirdi. Barış için olan tüm çabalarına rağmen dünya kapitalist sistemi onun sesini kısmaya çalışıyor ve barış mesajlarının cezaevi duvarlarını aşmasına izin vermiyor. Bu yüzden sürekli tecrit uygulanıyor ve aile ve avukat görüşlerine izin verilmiyor.

Mart 2021’den bu yana Önder Öcalan’dan hiçbir haber alınamıyor. Avukatları haftada 2 defa görüşme başvurusunda bulunsa da bu talepler yanıtsız bırakılıyor.

Önder Öcalan, 27 Temmuz 2011 tarihinden itibaren ‘hava şartlarının kötü olması, teknenin bozuk olması’ bahaneleriyle bazen mahkeme kararı bazen ise hiçbir gerekçe gösterilmeden insan haklarına aykırı olarak İmralı’da ağır bir tecrit altında tutuluyor.

8 yıllık ağır bir tecritten sonra Önder Öcalan’ın avukatları 2 ve 22 Mayıs, 12 ve 18 Haziran ile 8 Haziran 2019’da İmralı’ya giderek Önder Öcalan’la görüşebildi. Bu görüşmeler avukatların 810 başvurusu ile Kürt halkı ve siyasi tutsakların büyük direnişinin ardında gerçekleşebildi.

Ağır bir tecrit altında olmasına rağmen Önder Öcalan’ın tüm mesajları dünyadaki özgürlük talep eden halklar ve Kürt halkı için oldu. 2012 yılından bugüne kadar hem cezaevinde hem de dışarıda Kürt halkı tarafından tecride karşı açlık grevleri ve kapsamlı gösteriler düzenlendi. Bu eylemler her seferinde Önder Öcalan’ın mesajlarıyla sona erdi.

Son olarak 2018 yılında açlık grevleri cezaevlerinde ve dışarıda Germiyan’dan Süleymaniye, Mexmur, Hewlêr, Şengal ve Kürdistan’ın 4 parçasına yayıldı. Eylemcilerin iradesi en sonunda zafere ulaştı ve Türk devleti Önder Öcalan’la görüşme yapılmasına izin vermek zorunda kaldı. Yapılan bu görüşmenin ardından, Önder Öcalan’ın “Eyleminiz başarıyla ulaştı ve eyleminizi sona erdirmenizi istiyorum” mesajıyla açlık grevleri sonlandırıldı.

Önder Öcalan; tüm fikir, felsefe ve tezlerini barışı ve halkların birlikte yaşamasını sağlamaya sunmuştur. Bunun için tüm yolları denemiştir. Ancak işgalci Türk devleti ve dünya kapitalist sistemi Önder Öcalan’ı çıkarlarına büyük bir tehlike olarak görmüş ve bu şekilde yaklaşmıştır. Bu yüzden de verdiği tüm mesajlardan korkmuşlar ve onu susturmaya çalışmışlardır.

Tek taraflı ateşkes ve Önder Öcalan’ın barış pratikleri

Önder Öcalan tutuklandıktan 6 ay sonra İmralı cezaevinde gerilladan barış zemininin oluşabilmesi için Türkiye ve Kuzey Kürdistan topraklarından çekilmesini istedi. Bu mesajdan 1 ay sonra PKK tarafından tek taraflı ateşkes ilan edildi.

PKK, 1984’te silahlı mücadeleye başlamış ve o dönemden bugüne Önder Öcalan en az 6 kez tek taraflı ateşkes ilan etmiştir.

Ancak Türk devleti savaşın durdurulması çağrısı ve taleplerine kulak asmamış, 1992’den 2008’e kadar Güney Kürdistan’a yönelik 26 kez tanklar, toplar ve savaş uçaklarıyla büyük saldırılar gerçekleştirmiştir.

2013 yılında Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da barış sürecine öncülük etmesiyle Amed Newroz’unda Önder Öcalan’ın barış mesajı okundu.

Türkiye’de barış süreci başladıktan sonra ortam duruldu ve Türkiye ekonomisi en iyi dönemlerini yaşadı. Kuzey Kürdistan’daki birçok belediye HDP’nin elindeydi ve yurttaşlar için birçok iyi hizmet hayata geçiriliyordu. Bu süreç 2015’e kadar devam etti ve sonucunda Türk devleti tekrar savaş başlattı.

Kürt davasının düşmanları, Önder Öcalan’ın barış için oynadığı rolü dünyaya kötülemek için özgürlük gerillalarını ve işgalci Türk devletine karşı direnişlerini bahane olarak göstermiş ve PKK’yi savaş isteyen bir güç olarak göstermiştir.

Önder Öcalan, düşmana en büyük cevabını Özgürlük Sosyolojisi kitabında, “Siyaset ve ahlak rolünü oynamadığında topluma tek bir yol kalıyor, o da meşru savunmadır. Savaş, barışın olmama halidir. Bu yüzden barış sadece meşru savunma temelinde anlamlı hale gelir. Meşru savunmanın olmadığı barış sadece köleliğin ve teslim olmanın göstergesidir” sözleriyle vermiştir.

Ayrıca Önder Öcalan, “Barış savaştan büyüktür, barış için hazırız, yani yapacaklarımız savaştan büyüktür” demiştir.

Önder Öcalan, Kürt sorunu ile Türkiye ve Ortadoğu halklarının sorunlarının barışçıl bir şekilde çözümü için içinde halkların birlikte yaşamını barındıran Demokratik Konfederalizm sistemini sunmuştur. Bu sistem şu anda Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal’de uygulanıyor. Kürdistan’ın 4 parçasında halkın talebi bu sistemin hayata geçirilmesidir.

Önder Öcalan, 16 Ağustos 2019 tarihinde avukatlarıyla yaptığı son görüşmede, “Kürtler için bir statü ve yer yaratmaya çalışıyorum. Gelin Kürt sorununu çözelim. Bir hafta içinde savaşı durdurabilirim. Savaş için tek bir sebep bırakmayabilirim. Kendime inanıyorum ve çözüm için hazırım. Ancak devlet ve devlet aklı da üzerine düşeni yapmalıdır” mesajını verdi.

Geçtiğimiz 23 yıl boyunca Önder Öcalan’ın üzerindeki tecrit ve İmralı’nın kapılarının kapatılması Türkiye ve bölgeye cehennem kapılarını açmıştır. Türkiye şu anda AKP-MHP faşizmiyle savaş ile ekonomik, siyasi ve askeri krizlerin içine sürüklenmiştir.

Barış ve özgürlük talep eden herkes barışın, halkların birlikte yaşamının ve savaş ve krizlerin bitmesinin İmralı cezaevinin kapısın açılması ve Önder Öcalan’ın barış projesinin kabul edilmesiyle  mümkün olacağı konusunda hemfikirdir. Bu da Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğüyle gerçekleşebilir.

Bunları da beğenebilirsin