‘Önder Öcalan üzerindeki tecrit, Türkiye Anayasasına aykırıdır’

HEWLÊR

Avukat Beşdar Hesen, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin Türkiye Anaysasının 10’uncu maddesine ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtti. Öğretim Görevlisi Beyad Eli de Önder Öcalan’ın tecrit altında tutulmasının başlıca nedeninin Önder Öcalan’ın özgür düşünceleri ve felsefesinden duyulan korku olduğunu söyledi.

15 Şubat 1999’da uluslararası bir komplo ile Yunanistan’da tutuklanarak işgalci Türk devletine teslim edilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 24 yıldır İmralı Cezaevi’nde tek kişilik hücrede ve ağırlaştırılmış sistematik bir tecrit altında tutuluyor. Ayrıca son 27 aydır Türk devletinin yasakları nedeniyle Önder Öcalan’dan hiçbir şekilde haber alınamıyor. Ailesi ve avukatları ile hiçbir şekilde görüştürülmüyor. Türk devletinin tecrit politikalarına karşı yüzlerce kampanya düzenlendi ve Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması çağırısında bulunuldu.

Avukat Beşdar Hesen ve Öğretim Görevlisi Beyad Eli, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve aile ile avukat görüş yasaklarına ilişkin Rojnews’e değerlendirmelerde bulundu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin Türkiye Anayasasının 10’uncu maddesine ve insan haklarına aykırı olduğunu belirten Avukat Beşdar Hesen, devamında şunları söyledi; “Düşünce özgürlüğünün sağlanması için tüm bireylere ve taraflara saygı gösterilmeldir. Ancak Türk devletinin Sayın Öcalan’a yönelik uygulamaları kendi anayasasına dahi aykırıdır.”

Avukat Beşdar Hesen konuşmasının devamında, Önder Öcalan ile bir an önce avukatlarının görüşmesi gerektiğini ve bunun en meşru hakkı olduğunun altını çizerek şunları dile getirdi; “27 ay içerisinde Önder Öcalan’ın avukatları ilgili yerlere 200’den fazla görüşme başvurusunda bulunsa da tüm başvurular reddedilerek avukatların müvekkilleri ile görüşmesine izin verilmedi.”

Hewlêr’deki bir akademide öğretim görevlisi olan Beyad Eli de Önder Öcalan’ın uluslararası güçlerin dahil olduğu bir komplo sonucu tutuklanarak Türk devletine teslim edildiğini aktardı. Beyad Eli, Öcalan’ın tutuklanma sebebinin sadece Önder Öcalan’ın özgür düşünceleri ve felsefesinden duyulan korku olduğunu ve bu korkunun hala devam ettiğini söyledi.

Beyad Eli konuşmasını şu sözlerle noktaladı; “Önder Öcalan ‘Jin, Jiyan, Azadi’ şiarını inşa ederek yaşamın, toplumun ve özgür kadın mücadelesinin bir felsefesi haline getirdi. Bu bile kendi başına uluslararası toplum için büyük bir felsefeydi. Önder Öcalan’ın özgür ideolojisinin ağırlığı ve hakikatleri dile getirmesi dünyayı korkutuyor. Türk devleti 27 aydır aile ve avukatlarıyla iletişimini kesmiştir. Ancak bu engelleme ve kısıtlamalara rağmen onun önderlik rolünü ve etkisini iğne ucu kadar azaltamadılar.”

Bunları da beğenebilirsin