Erdoğan’ın Başur düşmanlığı ve işgal hayalleri

Pazar, 17 Haz 2018 – 08:28  ROJNEWS

Türk devleti dün olduğu gibi bugün de Kerkük-Musul hayali kurarken, her dönmede bunu gerçekleştirmek için fırsat kolluyor. Irak ve Başurê Kürdistan’da yaşanan her boşlukta, sorunda Türk devleti fırsattan istifade hayallerini gerçekleştirmek istiyor. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yıllardır Kürt düşmanlığını Rojava, Kuzey ve Başur’da Kürtlere yönelik katliamlarla, saldırılarla sürdürüyor.

Erdoğan’ın Kürt düşmanlığı

AKP ve Erdoğan yıllardır Kürdistan Bölgesi hükümetiyle “sözde iyi ilişkiler” geliştirse de bulduğu her fırsatta Başur’da Kürt halkına saldırmayı ihmal etmedi. Başurê Kürdistan ile ilgili Erdoğan bulduğu her fırsatı kullanarak, Kürt düşmanlığı politikalarını sürdürdü. Kerkük-Musul ile ilgili olduğu gibi Başurê Kürdistan’a yönelik işgal saldırıları, Rojava’daki gelişmeler, Kürdistan Bölgesi’nde 25 Eylül 2017’deki referandum ve daha birçok konuda Erdoğan, yaptığı açıklamalarla Kürtlere karşı nasıl bir politika izlediğini ortaya koydu.

Başurê Kürdistan’da yaşanan gelişmeler doğrultusunda Erdoğan’ın yaptığı açıklamalardan bazıları şöyle:

‘Suriye’deki oluşumu kabul etmemiz mümkün değil’

Erdoğan’ın Kürdistan Bölgesi ile ilişkilerinin en iyi olduğu dönemlerde bile Kürtlerin kazandığı hakları, statüyü asla kabullenemedi. Kürtlerin Suriye’de demokratik bir yönetim kurma çabaları içindeyken, Kürt düşmanlığı üzerinde konuşan Erdoğan 28 Ocak 2015 tarihinde şunları söyledi: “Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye’yi kabullenmemiz mümkün değil. Bu oluşumlar gelecekte büyük sıkıntılara yol açacaktır.”

Erdoğan bayrak üzerinden de tehditlerde bulundu

Kerkük Vilayet Meclisi, Kürdistan Bölgesi bayrağının resmi kurumlarda asılması için 16 Mart 2017 tarihinde görüş bildirilirken, 28 Mart’ta meclis resmi olarak kararı kabul etti. 1 Mayıs 2017 tarihinde ise Kerkük’te resmi kurumlarda bayrak asılmasının ardından yine Erdoğan’dan tepkiler geldi.

Kerkük meclisinin resmi kurumlarda bayrak asılmasına resmi olarak karar vermesinin hemen ardından 4 Nisan 2017 tarihinde konuşma yapan Erdoğan şunları söyledi: “Kerkük’te milli bayrak dışında ikinci bir bayrağın asılmasını kesinlikle yanlış buluyorum. Irak Bölgesel Kürt Yönetimine sesleniyorum; bu yanlıştan bir an önce dönün. Hemen o bayraklarınızı indirin. Sadece Irak milli bayrağıyla orada yola devam edin. Yoksa şu anda geldiğiniz noktadan kusura bakmayın, geri adım atmaya mecbur kalırsınız.”

Sınırda Türkiye ve Irak’tan ortak askeri tatbikat

25 Eylül referanduma günler kalırken, Türkiye 18 Eylül’de Şırnak’ın Silopi ilçesi ile Habur Sınır Kapısı arasında askeri tatbikat başlattı. Sınıra zırhlı araçlarla sevk edilirken, Irak Silahlı Kuvvetlere bağlı askeri birlikler de sınırdaki askeri tatbikata katıldı.

7 Haziran 2017 tarihinde Kürdistan Bölgesi’nde referandumun yapılacağının açıklamasından itibaren Türkiye’den birçok tepkiler geldi. 25 Eylül 2017 tarihinde Kürdistan Bölgesi’nde yapılan referandumda yüzde 92 “Evet” çıkmasının ardından ise Erdoğan bir gün sonra yaptığı konuşmayla referandumun Türkiye’ye ihanet olduğunu söyledi.

Erdoğan: Tırlar gitmeyince yiyecek bulamazsınız

Erdoğan Kürt düşmanlığını şu cümlelerle anlatıyordu: “Şimdi biz yaptırımlarımızı uygulamaya başladığımız andan itibaren zaten ortada kalacaksın. Bir vanayı kapadığımız anda iş bitti. Bütün geliri meliri hepsi ortadan kalkıyor. TIR’lar Kuzey Irak’a çalışmadığı anda bunlar yiyecek, giyecek bulamayacaklar. Öyle bir duruma gelecekler. Niye? Mecburuz, yaptırım.”

Erdoğan’dan işgal tehdidi!

Referandum sonrasında Kürtlere karşı, bölgeye karşı tehditlerini sürdüren Erdoğan 25 Eylül 2017 tarihinde yaptığı açıklamada, “Bir gece ansızın gelebiliriz” diyerek, işgal tehdidinde bulundu. Erdoğan’ın yaptığı açıklamada şunlar belirtildi: “Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimin referandum kararı ülkenin içinden geçtiği durum göz önüne alındığında buram buram fırsatçılık kokan bir girişimdir. Ayrılık yönünde adımlar atılması asla kabul edilemez. Açık ve net söylüyorum bugün referandum yapıyorlar. Bir defa Irak’ın federal yapısı bunların yaptığı referandumu kabul etmiyor. Boşu boşuna makaram sarı bağlar, kız oynar gelin ağlar. Yaptığı iş bu.

İran aynı durumda. Hava kuvvetlerimiz aynı durumda. Sınırlardan şu anda sadece Irak tarafına geçişe müsaade var. Bu hafta içinde gerekli diğer tedbirleri de açıklayacağız. Bunlardan sonra giriş çıkış kapatılacak. Farklı tedbirler de var onları da açıklayacağız. Bakalım petrolünü nereye akıtacak. Vana bizde. Vanayı kapattığımız anda o iş de bitti.”

Erdoğan Şengal’i katliamla tehdit etti

Kürt halkının yaşadığı her alanda katliam tehdidinde bulunan Erdoğan, Şengal’i işgal etmekle tehdit etti. 19 Mart 2018 tarihinde Şengal’e işgal etmekle tehdit eden Erdoğan şunları söyledi: “Neresi o ikinci Kandil? Sincar. Eğer halledecekseniz siz halledin. Eğer halledemiyorsanız biz hemen bir gece ansızın Sincar’a da gireriz, orayı da temizleriz.”

Erdoğan yine Şengali ve Mexmur’u tehdit etti

Şengal’e ilişkin tehditlerini sürdüren Erdoğan, 8 Haziran 2018 tarihinde yaptığı açıklamada bu sefer 90’lı yıllarda Türk devletinin zulmünden kaçıp Mexmur Kampı’na yerleşenleri de tehdit etti.

Erdoğan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Irak’tan Türkiye’ye herhangi bir tehdit olursa, Bağdat yönetimiyle bu sorunu çözmeye çalışacağız. Bağdat, ‘ben bunu çözerim’ dediği taktirde ne ala. “Çözemem” derse Sincar’ı da Kandil’i de vururuz. Bunu ilk defa söylüyorum. Mahmur çok önemli. BM şöyle demiş böyle demiş… BM’nin Mahmur meselesini de halletmesi lazım.”

Qendil saldırısı!

Türk devleti aylardır Başurê Kürdistan’a yönelik işgal saldırılarını sürdürürken, Türkiye’de 24 Haziran seçimlerine kısa bir süre kaldığı dönemde Erdoğan bu kez Qendil’e saldırmakla tehdit etti. Erdoğan, 11 Haziran’da “Kandil’e operasyon başlattık” açıklaması yaptı.

Erdoğan 11 Haziran 2018 tarihinde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “”Kuzey Irak, Kandil, Sincar demiştim ya hatırlayın. Oraya da operasyonlarımızı başlattık. 20 uçağımızla 14 hedefi yok ettik. 20 uçak gittiler, vurdular, döndüler.”

 

Bunları da beğenebilirsin