Profesör Neamet Badr El-Din: Öcalan’a yönelik tecrit insanlık dışıdır

Lübnan Üniversitesi Profesörü Neamet Badr El-Din, Lübnan-Kürt diyaloğu konferansında yaptığı konuşmada başta Öcalan olmak üzere Türkiye’deki siyasi tutsaklara yönelik tecridin insanlık dışı olduğunu ve saldırıların amacının bölgeyi zayıflatmak olduğunu söyledi.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta ‘Ortak Yaşam ve Eşit Yurttaşlığa Doğru’ başlıklı Lübnan-Kürt diyalog konferansı düzenleniyor.

‘Saldırıların amacı bölgeyi zayıflatmaktır’

İlk oturumda konuşan Lübnan Üniversitesi Profesörü Neamet Badr El-Din, işgalin bölgesel ve siyasi hedeflerine işaret ederek, “Amaç, zayıf devletleri kontrol altına almak, kaynakları yağmalamak, kültürlerini ve dillerini yok etmektir. Sykes-Picot Anlaşması’ndan sonra,bölgede, Irak ve Suriye’de bölünmeye yol açan ve demokrasi adına yaşanan savaş ve çatışmalar, bölgenin kontrolüne yönelik adımlardan başka bir şey değildir” diye konuştu.

‘Tecrit insanlık dışıdır’

Prof. Dr. Nemat Badr El-Din, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan ağır tecrit hakkında şunları söyledi; “Başta İmralı’da Öcalan’a ve Türkiye’deki diğer siyasi tutsaklara uygulanan tecrit insanlık dışıdır”

Nemat Badr El-Din demokratik bir sisteme ihtiyaç olduğunu, bu sebeple Batı ülkelerinden medet umulmaması gerektiğini çünkü Batının demokrasiyi kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını belirterek; “Ukrayna, Filistin ve Kürtlerin durumu ortada. Yapılan ayrımcılık ve ırkçılık açıkça görülmektedir” dedi.

El-Din, sözlerine Suriye ile Kuzey-Doğu Suriye’deki demografik değişime dikkat çekerek şöyle devam etti; “Türkiye, Kuzey-Doğu Suriye için bir tehdittir. Türkiye’nin terör ve ulusal güvenlik gerekçesiyle ördüğü duvar, bölgeyi işgal etmek için inşa edildiği yılın en büyük üçüncü duvarıdır. Diğer bölgeler Türk işgaline karşı birlik olmalıdır. Çünkü Türkiye Suriye’de savaş suçları işliyor. Suriyelilerin, Suriye’ye dönmesi için inşa edildiği söylenen bu evler, Türkiye tarafından işlenen suçların gizlenmesi için söylenen en büyük yalandır. Çünkü Kuzey-Doğu Suriye’de yaşananlar demografik bir değişimdir. Lübnan’daki Kürtlerin statüsü tanınmalıdır. Lübnan hükümetini Kürtlerin haklarını tanımaya çağırıyorum.”

‘Rojava’daki Kürt kadınlarının deneyimlerinden faydalanılmalıdır’

Son olarak Suriye’deki Kürt kadınların deneyimlerinden bahseden Nemat Badr El-Din sözlerini şöyle sonlandırdı; “Kuzey-Doğu Suriye’de kadın erkek eşitliği ve tecrübesi dünyadaki en iyi ve başarılı modeldir. Birleşmiş Milletler’deki kadınlar ve Avrupa ülkeleri, Rojava’daki Kürt kadınların deneyimlerinden faydalanmalı ve tüm ülkelerde uygulamaya geçirmelidir.”

Bunları da beğenebilirsin