Ranyalı yurttaşlar Önder Öcalan için çağrıda bulundu

ROJNEWS / RANYA

Ranya’lı yurttaşlar tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için çağrıda bulunarak Önder Öcalan’a sahip çıkılması gerektiğini belirtti.

23 Eylül 2020 tarihinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2009 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderdiği savunması gerekçe gösterilerek Önder Öcalan’a ve yanındaki 3 tutsağa 6 ay avukat yasağı getirilmiş, 23 Mart ile birlikte süresi dolan yasağın ardından avukatların yaptığı başvurulara olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmemişti. Daha sonrasında avukatlar tarafından Ocak 2021 de yapılan başvuruda Önder Öcalan’a yeni bir disiplin cezası verildiği anlaşılmıştı.  Önder Öcalan’ın avukatları olan Rezan Sarıca ve Newroz Uysal 8 yılın ardından 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde müvekilleriyle görüşme gerçekleştirmişti.

22 yıldır İmralı F tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde ağırlaştırılmış tecrit altında yaşayan Önder Öcalan, hakkında sosyal medya hesapları üzerinden yayılan iddiaların ardından kardeşi Mehmet Öcalan ile telefonla görüşmüş, Mehmet Öcalan tarafından konuşmalarının yarıda kesildiği ifade edilmişti.

Süleymaniye’ye bağlı Ranya ilçesinde yaşayan yurttaşlar Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit hakkında Rojnews’e konuştu.

Rebwar İbrahim isimli yurttaş konu ile ilgili şunları ifade etti: “Hem ülke içinde hem de ülke dışında Önderimize sahip çıkmalı ve eylemler gerçekleştirmeliyiz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit insan hakları ilkelerinin ayaklar altına alındığının bir göstergesidir. İşgalci Türk devleti Önder Öcalan’ı bütün yasal haklarından mahrum bırakmıştır. “

Sivil Aktivisti Feqi Mihemed ise işgalci Türk devletinin Önder Öcalan ile görüşülmesini engellediğine işaret ederek AKP’nin kendinden önceki iktidarlara nazaran Kürtlere daha fazla zulmettiğini ifade etti.

Önder Öcalan ile yapılacak görüşmelerin engellenmesinin dünyadaki büyük siyasi figürlerden birisi olduğunun nişanesi olduğunu belirten Hewre Kasro konuşmasında şunları ifade etti: “İnsan hakları örgütleri ve sivil örgütler demokrasi sürecinin bir parçasıdır ama ulusal düzeyde bir dosya için harekete geçtiklerinde varlıkları hissedilmiyor. Şu an bütün bir halkın temsilcisi olan büyük bir siyasi figür bir halkın umudu olduğu için cezaevinde tutuluyor. Bu yüzden yurttaşların bu duruma büyük bir ulusal tepki göstermeleri gerekiyor. “

Bunları da beğenebilirsin