RJAK: Kadını koruyan yasalar yok, kadın cinayetleri meşrulaştırılıyor

HABER MERKEZİ

20 Mayıs’ta Pênciwên ilçesinde genç bir kadın babası tarafından katledildi. RJAK, genç bir kadının babası tarafından tecavüze uğramasının toplumun tecavüze uğraması anlamına geldiğini belirterek, suçlunun en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini vurguladı.

Süleymaniye’nin Pênciwên ilçesinde 20 Mayıs’ta 18 yaşındaki genç bir kadın babası tarafından öldürüldü. Kurdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK), kadınların öldürülmesinin kabul edilemez olduğunu ve faillerin cezalandırılması gerektiğini ifade etti.

RJAK’ın açıklaması şu şekilde:

“Namus adına kadın öldürmek yemek yemekten, su içmekten daha kolay bir hale geldi. Çünkü katiller ve tecavüzcüler cezalandırılmıyor ve bunun bir namus, toplum ve aile sorunu olduğu söyleniyor. Yani kadın cinayetleri gerekçelendirilerek meşrulaştırılıyor.

20 Mayıs’ta Pênciwên ilçesinde 18 yaşındaki genç bir kadın babası tarafından bıçakla katledildi. Yaptığımız araştırmalar neticesinde ulaştığımız bilgilere göre, genç kadın babası tarafından defalarca kez tecavüze uğramış. Öldürülen genç kadının yakınları ve çevre sakinleri genç kadının babasının kendisine birçok kez tecavüz ettiğini söylüyor. Genç kadının bunu mahkemede açıklamaması için babanın kızını bıçakla öldürüp, evli olduğu kadına saldırdığını iddia ediyor. Bu şahıs daha önce de evli olduğu kadına defalarca kez saldırmış. Bir babanın kızına tecavüz etmesi trajedidir ve hiçbir biçimde kabul edilemez.

Bu olay akrabaları tarafından katledilen ilk kadın cinayeti vakası değil. Daha önce de benzer birçok kadın bu şekilde katledildi. Ancak birçok kez bu olaylar aile içinde üstü örtülerek gerçeğin ortaya çıkmasının önüne geçiliyor. Bu durum yaşanan ahlaksızlığın geldiği boyutu da ortaya koyuyor. Bu ahlaksızlık öyle bir seviyeye ulaşmış ki aile, erkeğin aleyhinde tek kelime dahi konuşmaya cesaret edemiyor ve çoğu zaman aile üyeleri olayın üstünü örterek susmak zorunda kalıyor. Çünkü bu toplumsal gerçeklikte çözüm yok. Kadınlar bu tür durumlarda ya kendilerini öldürüyorlar ya da öldürülüyor.

Bu tür trajedilerin temel nedeni hükümetin ve kuruluşların cinsiyetçi politikaları ve kadınları koruyan yasaların eksikliğidir. Kadınlar hükümet ve toplum nezdinde herhangi bir mal, hizmetçi ya da çocukları doğurma makinesi olarak görülüyor. Kadının namus olarak görülmesi fikriyatının sona erdirilmesi noktasında toplumu bilinçlendirmek hepimizin görevidir. Bu durum toplum için büyük bir risktir ve ilgili tüm kurumlara görev ve sorumluluk yüklemektedir. Bu durumu aşılmasına dönük önemli çalışmalar yürütülmelidir.

Bir baba nasıl olur da kızına böyle bir şey yapabilir? Nasıl oluyor da kızına tecavüz suçundan kurtulabilir ve namus adına kızını öldürebilir? Başta aydınlar olmak üzere toplumun tüm kesimleri bu suça karşı ‘görevimiz nedir?’ diyerek kendisini sorgulamalıdır. Kadına el uzatan tüm suçlular en ağır cezalarla cezalandırılmalıdır.

RJAK olarak bu felaketi topluma yönelik bir tehdit olarak görüyoruz. Bu durum kabul edilemez ve bu konuda her türlü sorumluluğu üstlenmeyi görevimiz olarak görüyoruz. Amacımız kadınları korumaktır. Bu felaket en sert biçimde kınanmalı ve suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.”

Olaydan sonra açıklama yapan Süleymaniye Emniyet Müdürlüğü ise olayı bir aile sorunu olarak tanımladı.

fm