Siyasi gözlemci Ali Kerimi: KDP yeni Osmanlı imparatorluğunun bir parçasıdır

Siyasi gözlemci Ali Kerimi, Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’ni işgal etmek istediğini ve Barzani ailesinin bu girişiminde Türk devletiyle işbirliği yaptığını belirterek, “KDP sadece PKK’ye karşı çıkmakla kalmadı, aynı zamanda yeni Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olduğunu da başından beri gizlemedi.” dedi.

Siyasi gözlemci Ali Kerimi, Türk devletinin Güney Kürdistan topraklarına yönelik saldırılarına ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.

Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarının tek hedefi PKK mi?

Hayır, çünkü Türkiye’nin bölgeyle ilgili çok fazla hayali var ve bu saldırıların hedefi sadece PKK ve Kandil değil. Öyle olsaydı Rojava’yı işgal etmesine, Efrin bölgesini talan etmesine gerek kalmazdı. Belki de ‘Kuzey Irak’ dedikleri Kürdistan Bölgesi’ni işgal etmek istiyorlar ve ne yazık ki Barzani ailesi bu girişimlerinde onlarla işbirliği yapıyor.

KDP işgalci Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarında neden işbirliği yapıyor?

KDP sadece PKK’ye karşı çıkmakla kalmadı, aynı zamanda yeni Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olduğunu da başından beri gizlemedi. Örneğin Mesrur ​​Barzani’nin birkaç gün önce gerçekleştirdiği Erdoğan’ı ve MİT Başkanı’nı ziyaretinin bir resmine bakarsanız, oturma şeklinin ve beden dilinin kaymakam veya bir bakanın sizinle görüşmesi gibi ve aşağıda, birkaç metre uzağa konumlandırılmış olduğunu görürsünüz. Aynı zamanda bir takım köle aydınlar ve KDP parlamenterleri de bunu düzenli olarak savunuyor.

KDP Kürdistan Bölgesi yurttaşlarını ne kadar destekliyor?

KDP, Kürdistan Bölgesinin desteğini kaybetmiş durumda. Sadece para ve verdiği görevlerle imtiyaz sahibi kıldığı Kürt aydınlarından destek alabiliyor. Barzani’nin partisinin gerillalara ve Kandil’e yaptığı baskıya Kürdistan Bölgesi halkı da karşı çıkıyor.

İşgalci Türk devleti Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarında başarılı olabilecek mi?

Türk ordusu her yıl ilkbaharda bir operasyon başlatıyor ve Kürdistan Bölgesi’nin çeşitli bölgelerine saldırıyor, birkaç bombardıman yapıyor, birkaç köy ve bahçeye zarar veriyor. Ancak gerilla buna karşı çıkıyor ve bu saldırıları boşa çıkarıyor. Gerilla güçleri her zaman Türk devletinin saldırılarını püskürttü ve Türkiye her saldırdığında halkın gerillalara destek verdiğini gördü. Türkiye, hezimetiyle ilgili herhangi bir açıklama yapmadan, geri çekilmek zorunda kaldı.

KDP’nin Kürdistan’a ve devrimci partilere yönelik bu düşmanlık politikası devam edecek mi?

Bu saldırıların devam edip etmeyeceği KDP’nin elinde değil, çünkü padişahları devam etmesi emrini veriyor. Bu konuda hiç şüphe yok. Barzani ailesi, Güney Kürdistan halkını önemsemediğini kanıtlamıştır. Bütün çabaları padişahının hizmetine girmek içindir. Bunun için hemen Türkiye’ye giderek padişahın karşısına dikilip, “Emiriniz nedir?” dediler. Bu da KDP’nin düşmanın hizmetkarı olduğunu gösteriyor. Burada da aktivist ve gazetecilerin tutukluyor.

Kürdistan Bölgesi’nin durumu ve KDP’nin işgalci Türk devleti ile yaptığı işbirliği ne zamana kadar kabul görecek?

KDP’nin eylemlerine aydınlar karşı çıkana kadar bu durum devam edecek ama ne yazık ki Güney Kürdistanlı aydınlar görevlerini yerine getirmiyor ve hatta bir kısmı parlamenter oluyor. Bir süredir güçsüz durumdalar her gün bu gerçeği kendi gözlerimizle görüyoruz. Bazıları mizah kaynağı oldu, çünkü bütün işleri gidip gelmek oluyor, para ve yetki kazanmakla meşguller.

Böyle bir durumda Parlamento Başkanı ve hatta parlamenterler rollerini üstlendiler mi?

KDP ve parlamenterleri o kadar kibirliler ki, Parlamento Başkanlığına ve parlamentoya bile hesap vermiyorlar. Son üç yıldır bu parlamento yurttaşların sorunlarıyla ilgili toplanmıyor ve ben parlamento başkanının yerinde olsam istifa ederdim. Çünkü ona resmen hakaret ediyorlar.

İşgalci Türk devletinin KDP ile iş birliği içinde Güney Kürdistan’a düzenlediği saldırılara karşı aydınların ve partilerin tutumu ne olmalıdır?

Son yıllarda gördük ki, petrol gelirlerinden çaldıkları paralarla yaptıkları ticaret sebebiyle susuyorlar. Ne yazık ki KDP’ye muhalefet olanların bir kısmı aldıkları paralar yüzünden şimdi onların hizmetkarı oldular, hatta Barzani’ye karşı olduğu bilinenlerin bir kısmı da şu anda yüksek perdeden onları savunuyor. Şunu herkes bilsin ki, Barzani Kürt davasının düşmanıdır. Çünkü KDP’nin ağası bugün Türkiye ise yarın da İran olacaktır.

Yurttaşların tavrı ne olmalı?

Bana göre Kürdistan halkı sonuç olarak maaşlarının ödenmemesi, elektriğin olmaması ve akaryakıt fiyatlarının yüksek olması nedeniyle Tunus gibi olacak. Dolayısıyla yurttaşların tepki dalgasının ortaya çıkması yakındır.

Irak ve Kürdistan Bölgesi’ndeki hükümet, parlamento ve cumhurbaşkanlığı gibi çeşitli kurumlar neden bu duruma sessiz kalıyor ve tepki vermiyor?

Bu duruma tavır alamadıkları açık bir şeydir. Çünkü onlar Barzani hükümetinin bir parçası ve Barzani ailesi olmadan yapamazlar. Ama yurttaşlardan umutluyum çünkü iktidara karşı olan rahatsızlıkları zirveye ulaşmış durumda.

Bunları da beğenebilirsin