FEYRUZ İSMAİL-ROJNEWS
Tarih 5 Haziran 1982, yer Arnon Kalesi. Dönemin Filisitinli devrimcilerinin “Arnon kahramanları”, “Beyrut aslanları” olarak tanımladığı 11 PKK’li enternasyonalist Kürt devrimci İsrail’in Filistinlilerin kamp olarak kullandığı Arnon Kalesi’ne yönelik saldırılarında şehit düşer. Tarihe Kürt ve Arap halklar arasındaki dostluk tohumlarını atan kahramanlar olarak geçen bu kahraman devrimcilerin mücadelesi bugün Kuzey ve Doğu Suriye’de Arap ve Kürt savaşçıların QSD çatısı altında Türk ve DAİŞ çetelerine karşı yürüttükleri mücadele ile yeniden yazılıyor.
İsrail, 3 Haziran 1982 tarihinde Lübnan’ın güneyinde bulunan Nebatiye, Sayda ve Sur kentlerine yönelik hava saldırısı başlatır, 5 Haziran günü ise Lübnan’a kara harekatı düzenler. 7 Haziran günü sona eren İsrail saldırısı sonucu bu üç kentteki Filistinlilerin barındığı göçmen kampları başta olmak üzere yollar, köprüler, erzak depoları, elektrik santralleri, petrol depolarının da aralarında bulunduğu birçok nokta imha edilir. Saldırının hedeflerinden biride 11 PKK’li devrimcinin şehit düştüğü tarihi Arnon Kalesi’dir.
Tarihi Arnon (Shagif) Kalesi ve 11 PKK’linin enternasyonalist direnişi
1980’lerde onlarca PKK’li İsrail işgaline karşı enternasyonalist dayanışma ve Kürt özgürlük mücadelesinde Filistinlilerin tecrübelerinden faydalanmak amacıyla Filistin saflarına katılır. PKK’liler Lübnan’da bulunan bir Filistin kampında bir yandan eğitim görürken öte yandan mazlum Filistin halkı için savaşır.
İsrail 3 Haziran 1982 tarihinde Lübnan’ın güneyinde bulunan Nebatiye, Sayda ve Sur kentlerine yönelik olarak hava saldırısı başlatır, 5 Haziran günü ise Lübnan’a kara harekatı düzenler. Hava ve kara saldırısının ilk hedefini ise Nebatiye Ovası’nda bulunan ve ‘İsrail’i gözetleme’ noktası olarak adlandırılan Arnon Kalesi oluşturmaktadır. Lübnan’ın en dağlık arazisi olan ve Akdeniz’e açılan Litan Vadisi’nin İsrail sınırına en yakın noktasında bulunan bu kale, Filistinli direnişçilerin elindedir. Stratejik önemi bakımından ilk hedef olan Arnon Kalesi başta olmak üzere çeşitli cephelerde 10 PKK’li devrimci şehit düşerken Abdulkadir Çubukçu adlı PKK’li de bu saldırıdan yaklaşık 1 yıl önce, 2 Mayıs 1981 tarihinde yine İsrail tarafından düzenlenen bir topçu saldırısında şehit düşer. Abdulkadir Çubukçu PKK’nin Ortadoğu sahasında verdiği ilk şehididir.
Arnon Kalesi, Haçlı Seferleri döneminden kalma bir kaledir. İsrail-Lübnan savaşında Filistin kampına dönüştürülen Amon Kalesi, yerelde Shaqif Arnun olarak bilinir. İsrail Lübnan savaşının yaşandığı dönemde Kürt devrimciler bu kampta kalır. İsrail sınırına beş kilometreden daha az bir mesafede olan bu kale, doğrudan işgal yolunun üzerindedir. Kalede Kürt devrimcilerin yanı sıra Filistinli ve Lübnanlı savaşçılar kalıyor. 3 Haziran 1982’de başlayan bombardımandan bir gün sonra savaşçılar kıyı kenti Sidon’a doğru geri çekilmeye çalışır ancak Güney Lübnan kırsalında daha fazla kayıp verir. Bugün hala bu saldırıda kaç kişinin yaşamını yitirdiği bilinmiyor.
Bu savaşta ve kaleden geri çekilme sırasında 10 PKK’li şehit düşer. Küçük ama kararlı bu PKK’li grup sonuna kadar çatışarak tarihi bir direniş sergiler. Filistinliler, savaşta gösterdikleri kahramanca direnişten dolayı şehit düşen PKK’lileri ‘Beyrut aslanları’ ve ‘Arnon kahramanları’ olarak tanımlar. Serxwebun Gazetesi, Aralık 2017 sayısında Arnon Kalesi çevresindeki yoğun çatışmaları “Lübnanlı ve Filistinli direnişçilerin yanı sıra en ciddi direniş PKK’den gelişti” diyerek yazıyor.
Bu savaşta sağ kalmaya başarabilen 15 PKK’li ise İsrail ordusu tarafından esir alınarak Lübnan topraklarında inşa edilen İsrail esir kampı Ensar’a götürülür. Buradaki esaret yaklaşık bir buçuk yıl sürer. Serxwebun Gazetesi Kürtlerin burada sadece İsrail askerleri tarafından değil, aynı zamanda Türk istihbarat görevlileri tarafından da sorgulandığını belirtiyor. Esir alınan PKK’li grubun içinde Sabri Gözübüyük, Mustafa Nazif Aktaş, Seyfettin Zoğurlu, Kazım Sürgeç, Seyfettin Özen gibi PKK’nin öncü kadroları da vardır. PKK’liler esirler tutuldukları andan itibaren Kurdistan devrimine yaraşır bir direniş sergilerler.
Yunanistan’da mola ve sığınma talebi
Aralarında PKK üyelerinin de bulunduğu yaklaşık 1000 tutsak, yolcu uçaklarıyla Cezayir’e götürülecektir. Ancak Yunanistan’daki bir mola sırasında Kürtler kendilerini havaalanı sandalyelerine zincirleyip sığınma talebinde bulunur. PKK’lilerin talebi bir süre sonra kabul edilir. Bunları bir kısmı Kurdistan’a giderek devrimci mücadeleyi burada sürdürürken bir kısmı da Avrupa’ya geçerek mücadeleyi buradan sürdürür. Bu devrimcilerden Seyfettin Özen 1984’te gelişen 15 Ağustos Atılımı’nda yerini alır. Seyfettin Özen bir yıl sonra da şehit düşer. Kazım Sürgeç (Yılmaz) 22 Temmuz 1985’te Siirt Berwari’de, Sabri Gözübüyük (Haci) 21 Mayıs 1985’te Urfa’da şehit düşer. Yine Mustafa Nazif Aktaş (Celal Yoldaş), Türk ırkçı şovenist gruplarca planlı bir şekilde 23 Aralık 1985’te Paris’te katledilir. Seyfettin Zoğurlu ise 1986’daki bir çatışmada şehit düşer.
Arnon Kalesi Savaşı sadece bir tarihi bilgi değildir. Bölgede yankı uyandırmaya devam eden tarihi bir direniştir. Güney Lübnan’da Filistin davası için savaşan Kürtler bugün Arap, Süryani, Êzidî gibi halklar ile birlikte özgür ve demokratik bir yaşam için mücadele ediyor. Marksist-Leninist hareketler ve “ulusal kurtuluş” mücadeleleri (büyük ölçüde) tarih sahnesinden çekilmiş olsa da enternasyonalizm ve öz gücüne dayalı halk mücadelelerinin on yıllar öncesinden kalan mirası Kürt Özgürlük Mücadelesinde tüm canlılığını koruyarak direnmeye devam ediyor.
‘Kurdistan özgürlük gerillasını, Filistin ve Lübnan gerillası olarak tanımlamak lazım’
PKK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan 2020’de verdiği bir röportajında, Kürt halkının mücadelesini Ortadoğu halklarının demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak tanımlamış, o dönemde gelişen enternasyonalist mücadeleye büyük önem atfetmişti. Duran Kalkan röportajın bir bölümünde, “Partimiz, Önderliğimiz, Kürt gerillası Lübnan-Filistin faaliyetlerinden gerçekten de çok şey aldı. Askeri eğitimini, ölçülerini, özelliklerini buradaki eğitim ile oluşturdu. Bir yerde Kurdistan özgürlük gerillasını, Filistin ve Lübnan gerillası olarak tanımlamak lazım. 15 Ağustos 1984 Atılımı’nı bir yandan Kurdistan tarihiyle, onun özgürlük ve demokrasi direnişleriyle bağlı kılar, o tarihin, gelişmelerin bir parçası olarak görürken, diğer yandan Ortadoğu halklarının demokrasi mücadelesinin bir parçası, devamı olarak da görmek lazım ki bu anlamda Lübnan-Filistin halkının özgürlük ve demokrasi direnişlerinin de bir parçası, bir devamı oluyor. Bir yönüyle onun devam ettirilmesini de ifade ediyor” demişti.
Mücadelelerini gelecek nesillere aktaran broşür
HPG Basın İrtibat Merkezi, 2012 yılında PKK’nin halklar arası dayanışma çizgisinin en iyi örneklerinden olan 11 gerillanın direnişini konu edinen bir broşür hazırladı.
11 Kurdistanlı devrimcinin yaşam ve mücadelelerinden kesitlere yer verilen broşürde, saldırıda yaralanarak esir düşen PKK’lilerin tanıklıklarıyla da işgal ve İsrail zindanları anlatılıyor. Broşürün bir bölümünde şu ifadeler yer alıyor:
“Zor ve güç günlerde, tarihi anlarda Arap ve uluslararası kurtuluş hareketlerinin örgütleri arasında kahraman kaynaşmalar yaratıldığı gerçeği kendisini göstermiş, Lübnan savaşı ise bunu en açık bir biçimde kanıtlamıştır. İsrail’in Lübnan’a saldırısında, halkların özgürlük ve ilerleme davasında aldığı şerefli enternasyonalist konumu gereği devrimin kazanımlarını savunmada şehit düşen arkadaşlarınızdan sonra, şehitlerin kanlarıyla güçlenen böyle bir kaynaşma da bunun nadir örneklerindendir.”
Şehit düşen 11 Kürt devrimcinin isimleri şöyle:
1960 Dersim doğumlu Ferhan kod isimli Veli Çakmak,
1962 Suruç doğumlu Halit kod isimli İsmet Özkan,
1956 Elazığ doğumlu Rüstem kod isimli Kemal Çelik,
1957 Urfa doğumlu Halil kod isimli Mehmet Atmaca,
1960 Kozluk doğumlu Hasan kod isimli Emin Yaşar,
1961 Çermik doğumlu Ferit, Hasan, Mahir kod isimlerini kullanan Mustafa Marangoz,
1963 Diyarbakır doğumlu Abdullatif Musa kod isimli İrfan Ay,
1957 Derik-Hoboşi doğumlu Orhan ve Ahmet kod isimlerini kullanan Şerif Aras,
1962 Nusaybin doğumlu Xalit kod isimli Sahabettin Kurt,
1955 Urfa doğumlu Yusuf kod isimli Abdullah Kumral
1958 Kozluk doğumlu Abdulkadir Çubukçu.
Aradan geçen 42 yıllık zaman zarfınca Kurdistan ve Filistin halkı arasında dayanışmanın sembolleri olan 11 PKK’linin direnişi, çeşitli çalışmalar aracılığıyla yeni nesillere aktarılıyor.
Filistin kamplarından Rojava devrimine
Rojava’da Arap halkıyla kurulan dostluğun ilk tohumu bu süreçlerde atıldı.
Enternasyonalist mücadelede Lübnan’da İsrail’e karşı Kürt devrimciler yıllar sonra bugün Rojava devrimi öncülüğünde İtalya’dan Amerika’ya, Şili’den Almanya’ya kadar dünyanın birçok ülkesinden devrimci enternasyonaliste ev sahipliği yapıyor. Yine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri (QSD) Kürt, Arap, Süryani gibi halklarla birlikte diğer ülkelerden yüzlerce savaşçıyı bünyesinde birleştirerek barbar DAİŞ ve Türk çetelerine karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi yürütüyor.