Êzidi halkı doğal yaşama geri döndü

İBRAHİM ÊZİDİ-ROJNEWS

Êzidi halkı Şengal Dağına, dedelerinin topraklarına ve doğal yaşantılarına döndü. Dirêcê köyünden Newaf Murad isimli bir yurttaş, Şengal dağını korumak için çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, Şengal Dağı’nın işgaline izin vermedikleri için gurur duyduklarını söyledi.

1975 yılında Baasçılar tarafından Şengal Dağı’ndan zorla çıkarılan Êzidî halkı, kısa süre içinde iki fermanla karşılaştı. 2007 yılında Tilizer ve Siba’da patlamalar meydana geldi ve 3 Ağustos 2014’te DAIŞ çeteleri tarafından bir katliamlarla dolu bir ferman daha gerçekleşti. Bu sırada dağlardan sürülmüş olan Êzidiler yeniden kendi dağlarına sığınmak zorunda kaldılar. Çünkü korunmalarının dağ dışından başka yolu yoktu.

Şimdi Şengal Dağı’nda halk doğal yaşamına devam ediyor. Êzidiler kutsal mekanları ve türbelerinin etrafına yerleşerek, zor günleri atlatabilmek için dağda eskisi gibi bağlarını kurmaya başladılar.

Vadinin başında Şêxmend türbesi ve Êzidilerin “Silavgeh” dedikleri birçok kutsal yer bulunuyor. Bu Silavgehlerin her birinin Êzidiler arasında özel bir yeri var ve Êzidi inancına göre kutsal olarak görülür. Halk onları ziyaret ederek dua ederler.

Köyde içme suyu için üç kuyu var, ancak kuyular uzun süre bakımsız kaldıkları için suları azaldı. Köylülerin bazı bağları da kurudu ancak 3 Ağustos 2014 tarihindeki fermandan sonra halk artık eski topraklarına sahip çıkıyor ve terk etmiyor. Vadide Dırêcê köyü, köyde başında ise Amadin türbesi bulunuyor. Artık mevsim üzüm bağlarınıbn bakımını yapma mevsimidir. Halk, üzüm bağlarının bakımını yapıyor.

Heliqi aşiretinden Newaf Murad, Şengal fermanından sonra  tekrar topraklarına dönenlerden biri.  Kendisinin yüzlerce incir ağacı var ve ailesinin diğer üyeleriyle birlikte bu ağaçların bakımını üstlenmiş durumda. Birçok ailenin yeterli ekipmanı olmadığı için bazı bölgelerde hala hayvanlarla çift sürülüyor.

Newaf Murad, ilerlemiş yaşına rağmen, güler bir yüz ve mutlulukta bağında oturarark etrafına gülücükler saçıyor. Bir yandan bağıyla ilgilenirken diğer yandan da ateşte çay demleyip şarkılar söylüyor. Bizi misafir ederek Şengal dağının Êzidi halkı için önemini, doğasını ve onlara yapılan zulmü anlattı.

‘Burası dedelerimizin yeri’

Newaf, konuşmaya bu toprakların atalarının yeri olduğunu söyleyerek başladı ve şöyle devam etti; “Bu bağların bir kısmı iki yüz yıl önce dikilmişti, burada Heliqi aşireti yaşıyordu. O zaman Heleqi’de üzüm ve koyun bakıcılığıyla yaşamını sürdüren 5 aile vardı. Tarih boyunca çok zulme uğradık ve bu yüzden sırtımızı dağa yasladık. Barış istesek de çevremizdekiler bize hep farklı gözle baktılar, düşman bizi insan olarak görmedi. Kendimizi korumak için bu sarp yerlere yerleştik. Babalarımızın, dedelerimizin bize ‘düşman önümüze pusu attığı için ovaya ulaşamadık’ dediklerini hatırlıyorum. Êzidiler, bağ ve bahçelerin yanı sıra koyun yetiştirerek yaşarlardı. O zamanlar nüfus şimdiki kadar kalabalık değildi, halk ticaret için değil, evinin geçimi için çiftçilik yapıyordu.”

‘Şengal Dağı kimseye boyun eğmedi’

Newaf Murad

Newaf Murad, Êzidilerin tarih boyunca dağlarda kendilerini savunduklarını, ancak yine de birçok fermana maruz kaldıklarını belirterek, “Dağda olduğumuz için kimseye ihtiyacımız olmadı. Her yeri biliyorduk. Dağlarda her zaman direndik ve kimse bizi kıramadı. Şengal Dağı kimseye boyun eğmedi. Halkımız bu dağla gurur duyuyor. Bu gururun her zaman süreceğine inanıyoruz. Kimse Şengal Dağı’ndaki direnişi kıramadı. Êzidileri iradesiz kılamadılar. Tüm fermanlara karşı Êzidiler ve Şengal Dağı’nın iradesi ortaya çıktı ve düşman püskürtüldü” dedi.

 ‘DAIŞ saldırısı Şengal Dağı’nın iradesini pekiştirdi’

Newaf Murad, devamın şunları belirtti: “DAIŞ saldırısı Şengal Dağı’nın iradesini pekiştirdi. Şengal’deki direnişte, onlarca insan şehit düştü ve kanlarıyla DAIŞ’in kazanmasına izin vermediler. Bu direniş, burayı kimsenin işgal edemeyeceğini kanıtladı. DAIŞ belki başka yerleri işgal edebilirdi ama Şengal Dağına yöneldiğinde  başarısız oldu.”

‘Düşman bizi hep dağdan koparmak istedi’

Newaf Murad, Baas rejiminin 1975’te Êzidileri zorla dağdan çıkardığı döneme atıfta bulunarak şunları söyledi: “Düşman bize boyun eğdirmek için dağdan koparmaya çalıştı. Saddam hükümeti zamanında da bizi zorla dağdan çıkardılar. Evlerimizi yaktılar. Biz de çaresiz kalarak ovaya gelmek zorunda kaldık. Benim yaşamım boyunca dağdan iki defa zorla çıkarıldık. Saddam’ın düşmesinden sonra halk evlerine dönebilirdi ancak Êzidilerin eski yerlerine sahip çıkmalarını istemediler. DAIŞ saldırdığında herkes dağa geri döndü, yine bizi kurtaran dağ oldu. Biz de kendimizi koruyabilmek için buraya yerleşmeye karar verdik. Nereye gidersek gidelim kendi toprağımız gibi olmuyor. Burası bizim toprağımız ve toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz.”

‘Sahip çıkma çağrısı’

Newaf Mirad, konuşmasının sonunda Êzidileri topraklarına dönmeye ve halkını korumaya çağırarak, “Biliyoruz ki bizim yerimiz Şengal dağıdır” dedi.

Bunları da beğenebilirsin