Yaşamı emekle anlamlandırıyorlar

ROJNEWS/ŞENGAL

Fermanlardan geçmiş Şengal’de son 8 yıldır fermanın izlerini silmeye ve yıkılan yaşamlarını emekle yeniden inşa ediyorlar. Herkes kendi yeteceği ve gücü çerçevesinde kutsal Ezidxan topraklarını güzelleştiriyor ve yaşamı emekle anlamlandırıyor.

Ezidi halkı için çalışmak sadece gündelik bir yaşam parçası değildir. Gün içinde sarf ettikleri her emek yaşadıkları fermana bir cevap niteliği taşıyor. Ezidi toplumu, “Düşman bizi yok etmek, Ezidi inancını yeryüzünden silmek istedi. Ancak onlar kirli hayallerini gerçekleştirmesin diye topraklarımıza geri dönüyor ve topraklarımızı yeniden yaratıyoruz” diyor.

Ziyad Xeribo

İki yılda 400 aile geri döndü

Geri dönen ailelerden biri uzun yıllardır atıl Qesep köyünde yaşayan Ziyad Xeribo Casim ailesidir. 2014 fermanın da onlar da Girzerik ve Siba Şêx büyük bir direniş sergiledi. Ancak saldırılar artınca köylerini terk etmek zorunda kalıyorlar. Aile, 7 yıl boyunca büyük zorluklarla Güney Kürdistan’da bulunan Çem Mişko kampında kalıyor. Ziyad Xeribo, ailesini geçindirmek için ağır işlerde çalışıyor ve ağır işler elleri ile ayaklarının kırılmasına neden oluyor. Kampta yaşadıkları her an Şengal’in kurtarılmasını ve topraklarına geri dönmeyi beklediler. Til Qesep köyü sakinleri, iki yıl önce köylerine geri dönmeye başladı. Ziyad Xeribo Casim, iki yıl içerisinde Til Qesep köyüne dönen 400 aile içerisinde yer alıyor.

‘Güvenliğimizi bozmak istiyorlar’

Ziyad Xeribo, Şengal’e geri dönmenin önemini şu sözlerle ifade ediyor: “Güney Kürdistan’daki kamplarda birçok zorluk yaşadık. Ancak şu an kendi topraklarımızda ve meskenlerimizdeyiz. Şengal’imiz çok güzel ve güven içerisindedir. Ancak güvenliğimizi bozmak istiyorlar. Halkımıza yurtlarına geri dönmeleri çağrısında bulunuyoruz. Doğrudur, zorluklar vardır, ancak burada yaptığımız her şey kendimiz ve topraklarımız içindir.”

‘Eşim ve çocuklarım olmasaydı yapamazdım’

Ziyad Xeribo, güler bir yüzle üstlendiği ağır işlerden şu şekilde bahsediyor: “Buradaki işlerimiz ağırdır, Mart ayı başından bu yana bahçe ekiyoruz. 5 kızım ve küçük bir oğlanım var. Çok şükür ki onların desteğiyle işlerimi yürütebiliyorum. Birlikte tüm işlerin üstesinden geliyoruz. Eşim ve kızlarım olmasaydı bu işleri yapamazdım.”

“Doğa insanı ferahlatıyor”

Baran İlyas

Ömrü hayvancılık ve bahçe işleriyle geçen Baran İlyas da, şunları belirtti: “Yaptığımız iş zahmetlidir ancak emeğimizin sonuçlarını gördüğümüz zaman çok mutlu oluyoruz. Tüm işlerin ağırlığı var . Biz toprağın içinde büyüdük. Bizler her zaman doğadan beslendik. Bu nedenle doğa benim içimi ferahlatıyor. Toprakla uğraşmayı seviyorum. Tüm halkımızın topraklarına geri dönmesini ve kendi emekleriyle yaşamlarını idame etmelerini istiyorum.”

‘Şengal’in inşası için sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor’

Baran İlyas, son olarak tüm dünyaya ve Irak hükümetine seslenerek, “Bir ferman yaşadık ve bu fermandan dolayı halkımızın büyük çoğunluğu evlerini kaybetti. Halkımız hala çadırlarda yaşıyor. Şengal’de karışıklık yaratmak yerine Şengal’in inşası için sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor” dedi.

‘Şengal’i çok seviyorum’

Ferman sırasında 9 yaşında olan Ziyad isimli genç kadın, şu ifadelerle yaşamından söz etti: “Fermanı hatırlıyorum. Hepimiz susamıştık. Etrafımdaki insanlar takatsizlikten birer birer düşüyordu. Çok zorluk yaşadık. Halkımız, yaşadığı zorlukları unutmamalı ve kimseden bir umudu olmamalı. Halkımız kendi emeğiyle yaşamalıdır. Şimdi Şengal’deyiz ve Şengal’i çok seviyorum. Şengal, çok güzelleşmiş. Halkımızın geri döneceğini umut ediyorum.”

Bunları da beğenebilirsin