Ülkesine ve özgürlüğe sevdalı bir şair: Hêmin Mukiryanî

HABER MERKEZİ

Kürt edebiyatının büyük şairlerinden Hêmin Mukiryanî, 18 Nisan 1986’da Doğu Kürdistan’da yaşama veda etti.

Asıl adı Muhammed Emin Şeyhülislami Mukrî olan Hêmin Mukiryanî, 1921 baharında Mahabad kentinin Mukiryan ilçesine bağlı Laçin köyünde doğar. Ailesi bölgenin tanınmış ailelerindendir. Babası Seyid Hasan Mukrî bölgede tanınan Mele Camî Chorî ailesinden, annesi Zeynep ise Burhan Şeyhî’nin kızıdır.

Hêmin Mukiryanî çocukluğunda büyükannesi olan Mürüvvet’in anlatttığı yörenin ünlü şairlerinin hikâyelerini, efsanelerini ve beyitlerini dinleyerek büyür. Daha sonra babası onu öğrenim görmesi için Mahabad kentine gönderir. İlkokulu başarıyla bitirdikten sonra babası onu Burhan Şêxo Medresesi’ne göndererek din ve fen dersleri aldırır. Buradaki medresede Arapça ve Farsça öğrenen Hêmin Mukiryanî büyük Kürt şairi olan Hejar’ın yanında eğitim görür.

Hêmin Mukiryanî, Fevzi hocadan gerçek hayat dersleri alır. O yıllara ilişkin şunları dile getirir: “Gururla söyleyebilirim ki Fevzi hocadan bir buçuk yılda çok şey öğrendim. O beni sarsarak kenidime getirdi,düzeltti. Bana ilim ve öğrenimin kapılarını açtı, hayat yolunu gösterdi. Şüphesiz eğer onun yanında eğitim görmeseydim, hayatım bugün yaşadığım ve tercih ettiğim hayat olmazdı. Onun sayesinde Kürt olduğumu, Kürtlerin fakir ve mazlum bir millet olduğunu, Kürt çocuklarının kurtuluş için canlarını feda ettiklerini ve edeceklerini öğrendim. Bana edebiyatımı nasıl geliştireceğimi ve zenginleştireceğimi öğretti. Şiir yazmayı ve okumayı ondan öğrendim. Ülkemi sevmeyi ve onunla gurur duymayı ondan öğrendim. Bana Kürtçenin derin, zengin ve güçlü edebi eserler yaratan tüm dünyada etkili bir dil olduğunu öğretti. Hecî Qadirê Koyî, Nalî, Kurdî, Salim, Mewlewî, Herîq, Mehwî, Edeb ve Wefayi’yi tanıttı ve şiirlerini bana öğretti. Bana gazete ve roman okumayı öğretti. Bana İranlı devrimci şairlerin şiirlerini tanıttı ve beni okumaya ve onlardan öğrenmeye teşvik etti.”

Hem tarlalarda çalışıyor hem okul okumaya devam ediyor

Hêmin daha sonra Seyid Abdullah Seyid Mine’nin yanına eğitim almak için gider. Hêmin’nin asıl hocasının Seyyid Abdullah Seyyid Mine olduğu söylenmektedir. 17 yaşına kadar Kulıçê köyünde bu öğretmenin yanında eğitim görür.

17 yaşından sonra topraklarına yani Şîlanawe köyüne döner. Hêmin gündüzleri tarlada çalışıp akşamları ise evinde eğitimine devam eder. Bu şekilde köylünün, çiftçinin, işçinin acılarını daha derinden hisseder.

Yazmaktan vazgeçmez

Bu yıllarda ilk şiirlerini yazar ancak babası şiirlerini yazdığı defteri alıp yakar. Ancak Hêmin yazmayı bırakmaz. 21 yaşında şiirlerini yayınlamaya başlar. Tarık ve Ronî ile Nalleyî Cudayî adlı kitaplarının ilk baskıları yurt dışında yayınlanır.

1942 yılında arkadaşı Hejar Mukiryanî ile birlikte Kürdistan’ın bağımsızlığı için mücadele eden Kürt Jiyanewey Derneğine üye olur. Mahabad Cumhuriyeti’nin yıkılmasından sonra Doğu Kürdistan’ı terk ederek Güney Kürdistan’a taşınır. Kürdistan’ın en büyük devrimci şairlerinden biri olan Hêmin, göç ettiği yıllarda, ülkesinden uzakta Bağdat’taki Kurî Zaniyarî’de Kürtçe tercüme yapar.

‘Şiir için şiir yazıyorum’

1979 yılında totoliter Pehlevi rejiminin sona ermesinin ardından KDP-İran Merkez Komitesi üyeleri arasında yer alır. Elindeki imkanları Kürt dili ve edebiyatına hizmet etmek için değerlendirmek isteyen Hêmin bir süre sonra görevi bırakır.

Ünlü Kürt şairi Hêmin, 1979 yılında Yazar Mehmed Uzun’la yaptığı röportajda şöyle demişti: “Şiirlerimi ölümsüz olmaları için yazıyorum. Mem ve Zin’de olduğu gibi Kürtler var oldukça şiirlerim varlıklarını sürdürmelidir. Bu yüzden sadece Kürtler ve Kürt emekçiler için yazdım. Ben ticaret için şiir yazmıyorum. Şiir için şiir yazıyorum. Zorluklar varsa şiirler ortaya çıkar. Kürt dilini geriye çekmek değil geliştirmek istiyorum.”

Yazıları pek çok dergi ve gazetede yer alır

1983 yılında Urmiye’de Selahaddîn Eyyubî Yayınevi’ni kurar. 1985 yılında zengin bir içeriğe sahip olan Sirwe dergisi bu yayınevi tarafından her ay basılacak şekilde yayınlanır. Kürt aydınları ve edebiyat sevenler arasında geniş bir okuyucu kitlesine ulaşan Sirwe dergisi, Doğu Kürdistan’da dergi, Kürtçe okuma ve yazmanın tabu sayıldığı bir dönemi sonlandırarak yeni bir süreç başlatır. Hêmin Hewarî Kurd, Hewarî Nîştiman, Girûgalî Minalan, Kurdistan (KDP’nin resmi yayını), Agir ve Helale gibi dergi ve gazetelerin yazarları arasında yer alır.

Aşk ve özlem içerikli şiirlerinde Kürdistan’a olan bağlılığını ve sevgisini anlatır

Hêmin Mukriyanî onurlu bir Kürt olarak ömrünün son yıllarına kadar ülkesi için önemli eserler yazmıştır. Ancak en büyük kaygısı Kürtlerin diline ve kültürüne yaptığı hizmetlerin sonuçsuz kalmasıdır. Bu nedenle Şêlanaw köyü ile Urmiye arasında gidip gelir. Sürekli ülkesine olan bağlılığını ve sevgisini dile getiren Hêmin, aşk şiirlerinde Kürdistan’a olan bağlılığını ve sevgisini dile getirir.

Şair ve Yazar Hêmin Mukriyanî, memleketinden ve ailesinden uzakta kaldığı yıllarda çok zengin edebi eserler yazmıştır: Tarîk ve Run (1976), Naley Cudayî (1979), Paşerok (1983), Tuhfey Muzeferiye (Oskarman-çeviri), Kurdîyekan efsaneyî, Gul ve Çepkêk Nêrgiz, Şazade ve Geda, Hewarî Xalî Qelay Dimdim (Ereb Şemo) romanın önsözü bunlardan bazılardır. Yine Kürt tarihi, Kürt tarihi, dili ve kültürü üzerine yüzlerce makalesi ve yorumu bulunmaktadır.

Hêmin Mukriyanî, 18 Nisan 1986’da 65 yaşında Urmiye’de yaşama veda eder. Zorlu bir yaşamı olsa da onurlu bir şekilde yaşamıştır. Onu yakından tanıyan, düşüncelerini bilen herkes onun büyük cesaretinden, ahlakından, entelektüel birikiminden, Kürt dili hakkındaki bilgisinden, Kürtlük sevgisinden, güçlü, derin ve zengin şiirlerinden söz eder.

Bir şiirinde şu isteğini dile getirir:

“Eğer bir gün ölürsem mezarımın başında yas tutmayın, mezarımın etrafında halaylar çekin ve bana Kürdistan’ın özgürlük müjdesini getirin.”

fm

Bunları da beğenebilirsin