Aşiret uzlaşmaları ve katillerin korunmasının gölgesinde suç oranında artış

Kürdistan Bölgesi’nde işlenen suçlar ve cinayetler giderek artıyor. Bu durumun sebepleri olarak iktidar partileri ve bölge hükümetinin katil ve suçluları koruması, aşiretlerin mahkeme dışında anlaşmaları ve ayrıca destekçilere yasa dışı silah dağıtılması gösteriliyor.

Resmi olmayan bilançoya göre Hewlêr cinayet olayları başta olmak üzere en çok suç işlenen yerlerin başında geliyor. Ardından Süleymaniye ve Duhok geliyor.

Hewlêr Polis Müdürlüğü bilançosuna göre bu yılın ilk altı ayında 3 bin 375 farklı suç işlendi. Bunlardan 22’si cinayet vakalarıydı.

Yasa dışı silahlar, suç ve cinayetlerin başlıca nedenlerinden biri olarak görülmektedir. Bölge İçişleri Bakanlığı’nın son verilerine göre, Kürdistan Bölgesi’nde yaklaşık 21 bin kişiye silah taşıma ruhsatı verildi. Ancak yurttaşlarda bunların dışında binlerce kaçak silah bulunuyor.

Parlamento, suç işlemedeki artış nedeniyle silah taşıma yasasını düzenlemek zorunda kaldı. Yeni yasaya göre bundan sonra silah alıp satmak veya taşımak isteyenler İçişleri Bakanlığı’ndan izin almak zorunda.

Ayrıca yasa dışı silahlara el konulması için adım atıldı. Yasadışı silahlarla yakalananlar mahkemeye çıkarılacak. Bu adım kapsamında son on gün içinde Kürdistan Bölgesi’nde silah satan birçok yer kapatıldı.

İlginç olan, Kürdistan Bölgesi’nde suçların çoğunun parti ve hükümet yetkililerinin çocukları tarafından işlenmesi. Bu durum bazı sanıkların veya katillerin korunmasına neden oluyor. Ya da sorunlar mahkemeler dışında aşiret anlaşmaları yoluyla çözülüyor.

Nerîman Ehmed

Avukat Neriman Ehmed, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin iktidara gelmesiyle birlikte birçok siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri sorun da başladı. Suçların ve cinayetlerin ana nedeni budur ve bunlardan iktidar sorumludur. Diğer bir sebep de sanıkların parti ve devlet yetkilileri tarafından korunmasıdır. Çoğu kez sanık ve katil yetkililerin kendisidir. Yakalama kararı çıkarılıyor ama uygulanmıyor.”

Ayrıca hükümet kurumlarının onlarca yıldır silah taşınmasını önlemek yerine dağıttığını belirten Neriman Ehmed sözlerine şöyle devam etti: “Silah dağıtılmasının nedeni yetkililerdir. Bu dönemlerde birçok cinayet vakası meydana geldi, bunlardan birçoğu açıklandı. Genel olarak, mahkeme ve merkezler yurttaşların yükünü azaltacağına umarsızlık, yolsuzluk ve davaların sürüncemede kalması nedeniyle  kendileri yük haline gelmiştir.”

Toplumda suç ve cinayetlerin artması karşısında, toplumu kontrol edebilmek ve suç olgusunu azaltabilmek için medya kurumlarına büyük bir ahlaki sorumluluk düşmektedir. Ancak Kürdistan Bölgesi’nde aksine suçlardaki artmasının nedeni olarak medya kuruluşları görülüyor. Bu konuyla ilgili olarak Medya Uzmanı Yehya Omer Rêşawi, ajansımıza konuşarak medyanın bazen bilerek bazen de bilmeyerek bu işleri yaptığını söyledi.

Yehya Omer Rêşawî

Medya Uzmanı Yehya Omer Rêşawi, “Bazen medya kuruluşları bu hataya düşüyor. Ancak bu, basın için gazetecilik ahlağına uymayan bu tarz işlere bulaşmasına bahane olamaz. Bu nedenle sürekli olarak ilkelerini hatırlamalıdır. Böyle yapmazlarsa, topluma büyük bir zarar verirler” dedi.

Devamında medyanın Kürdistan Bölgesi’nde bazen kötü bir rol oynadığını belirten Yehya Omer Rêşawi şunları söyledi: “Şu anda medya partiler arasındaki soğuk savaşta kötü bir rol oynuyor. İsimlerin açıklanması, görüntüler, video ve olayların gerçekliğiyle oynanması olağan bir durum haline geldi. Bu da olumsuz bir etki yaratıyor. Bu nedenle medya ve yurttaşlar arasındaki ilişki zayıfladı. Haberlere olan güven azaldı.”

Rêzan Nadir

Psikolog Rêzan Nadir de toplumda şiddetin artmasıyla ilgili olarak, “İnsan doğasının ve eğitimin toplum üzerinde büyük etkisi var. Toplumumuz aşırı erkekler yaratıyor. Çünkü eğitim erkek egemendir. Çocukluğundan beri evin ağası olmuş ve ona güç verilmiştir. O kadar çok özgürlük tanınmıştır ki, silah taşımak ve birini öldürmek onun açısından çok kolay. Çoğu suçta, bir erkek kardeş ya da bir adam, kız kardeşini ya da eşini öldürüyor” diye konuştu.

Rêzan Nadir sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu kuşak raperin, göç ve iç savaştan sonraki kuşaktır. Bu nedenle, kişilikleri üzerinde savaşın etkisi görülüyor. İnsanlar savaşta silahla karşılık verir. Bize duygularla iletişim kurmamız ve gelecek kuşağı sevgiyle eğitmemiz öğretilmedi. Ayrıca medya cinayet ve şiddet haberlerini sıcak ve acil olarak ele almamalı; sebepleri, sonuçları ve nasıl azaltılacağı üzerinde çalışmalıdır.”

Bunları da beğenebilirsin