Bir 4 Nisan doğuşundan yenilmez halk gerçekliğine

HABER MERKEZİ

4 Nisan’da adı Üveyş olan yiğit bir Kürt kadınından doğan Abdullah Öcalan, çocukluğundan itibaren başladığı özgürlük hikayesini yenilmez bir halk gerçekliği yaratarak adını halkların direniş tarihine kazıdı. 25 yıldır ağır tecrit ve işkence sisteminde tutulmasına ve 3 yıldır kendisinden hiçbir haber alınmamasına rağmen bir halk, Önder Apo’nun fikir ve düşünceleri ışığında direnişini sürdürüyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın öğretilerini benimseyen ve onun özgürlüğüne kavuşmasını isteyen halklar, bu yıl da 4 Nisan’da çeşitli etkinliklerle kutluyor. Önder Abdullah Öcalan için yapılan kutlamalar, sadece bir günün kutlanması anlamını taşımıyor, 4 Nisan halklar açısından yaşamın her alanında yeniden doğuşun ve özgürlük mücadelesinin simgesi olarak görülüyor. 4 Nisan, bu yıl Kürt halkının kendi iradesinin Wan’da olduğu gibi gasp edilmek istendiği bir sürece denk geldi. Yüz binler, Önder Öcalan’ın kendilerine aşıladığı direniş sayesinde gaspçı ve işgalci devlete baş kaldırarak yeni bir zafer elde etti.

İlk kutlama 2004 yılında

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’ı kendileri açısından da bir doğuş olduğunu belirten halklar, “Güneşe yolculuk” adıyla gelenekselleştirdikleri doğum günü yürüyüşünde Türkiye ve Kürdistan’da başka bir yaşamın mümkün olduğunu dile getiriyor. 20 yıldır tükenmeyen bir enerjiyle Amara’ya koşan halklar, aynı zamanda 15 Şubat 1999 tarihinde uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirilen Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istiyor. Kürt halkının bu anlamdaki ilk kutlamaları 2004 yılında başladı.

‘Rojbûna te pîroz be’

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), Amara’ya ilk yürüyüşü 2004 yılında organize etti. Yürüyüşe binlerce kişi katıldı. Halk barikatlarla yolları kesilen Amara’ya, tüm saldırılara karşın ulaşmayı başardı.

2005 yılına gelindiğinde daha yoğun bir katılım vardı. Bu kez de devlet engellemelerde sınır tanımadı. Buna rağmen on binler Amara’ya gitmekte ısrar etti ve halk taşlarla “Rojbûna te pîroz be” yazısı yazdı ve kutlamalar yapıldı.

Halka ateş açıldı

2007 yılından bu yana Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tecrit koşulları ve zehirlenme haberleri nedeniyle sağlığından endişe eden halklar her yürüyüşlerinde İmralı’ya bağımsız heyetlerin gönderilmesini istedi. 2009 yılına gelindiğinde Amara’ya “Özgürlüğün özgürlüğümüzdür” şiarıyla yapılan yürüyüşe devlet silahlarla saldırdı. Bu saldırıda yüzlerce kişi yaralandı. Saldırılarda Dicle Üniversitesi öğrencisi Mahsum Karaoğlan ve Pirsûslu genç Mustafa Dağ katledildi.

Her yıl engelleri aştılar

Mahsum Karaoğlan ve Mustafa Dağ’ın 2009 yılında katledilmesinin ardından organize edilen yürüyüş, “Doğuşun doğuşumuz, özgürlüğün özgürlüğümüzdür” şiarlarıyla yapıldı. Bu kez de katılım yoğundu. Köye ulaşmayı başaran yaklaşık bin kişi kutlama yaptı. 2011’de buluşma yeri Xelfetî olarak belirlendi. Kutlama festival havasında geçti. 2012 yılında Amara yürüyüşü öncesinde AKP iktidarı adeta OHAL ilan etti. Riha’nın tüm giriş çıkışları kapatıldı. Amara yürüyüşçüleri Aligor’da buluştu. Engelleri aşanlar köyde doğum günü kutlaması yaptı.

Kutlama festivale dönüştürüldü

2013 yılında 4 Nisan yürüyüşü aynı zamanda Newroz’da Abdullah Öcalan’ın mesajının okunmasıyla çok daha kalabalık gerçekleştirildi. “Demokratik çözüm Öcalan’a özgürlük” şiarıyla gerçekleştirilen yürüyüşle birlikte Aligor’da kurulan çadırlarda Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları sergilendi, havai fişeklerle kutlamalar festival havasında gerçekleştirildi. Köyde da kutlama yapıldı.

Önder Apo’dan mesaj

2014 yılı 4 Nisan kutlamaları açısından farklı bir anlam taşıyordu. Çünkü ilk kez Önder Abdullah Öcalan’ın Amara’ya giden halka mesaj yollamıştı. Önder Apo, mesajında şunları söylüyordu:

“Sevgili Kürdistan Halkı, 4 Nisan’ı benim kişisel doğum günümden çok bir halkın yeniden doğuşu olarak anlamlandıran, özgürlük hayallerini şahsımda birleştirip, Amara’ya yürüyen bütün yoldaşlarımı, gençleri, kadınları saygıyla selamlıyorum. 40 yıl önce ‘Kürdistan sömürgedir’ diyerek başladığımız özgürlük mücadelemiz, artık sizlerin fedakârlığı, tartışılmaz değerlerimizin emeği ve tüm kurumlarımızın kararlı mücadelesiyle öz yönetimsel yaşamın eşiğine gelmiştir. Bu coğrafya çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı ve çok farklı gerçekliklerin yan yana yaşadığı bir halklar bahçesiydi. Bütün Ortadoğu halkları, Kapitalist Modernite’nin kendi topraklarına ve değerlerine dönük seferi azgınlaştığında, ulus devlet gerçekliğinin katliamcı yüzüyle karşılaşmıştır. Bundan böyle eski rejimler ve onların ideolojileriyle bu topraklarda yaşanılamayacağı anlaşılmıştır. Özgür toplumun inşası, ancak demokratik özerk yönetimlerin geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. Özgür yarınları kurmak, ancak köleleştirilmiş insanın yerine özgür insanı koymakla mümkündür. Bu gerçeklik ışığında bakıldığında, fiziki zindanların çok önemsiz olduğu da anlaşılacaktır. Kendi mücadele pratiğimizin bütün dünya halklarına verdiği ilham, tam olarak da zindanların birer özgürlük alanlarına dönüştürülmesi gerçeği olmuştur. Böyle bakılmadığı zaman dağları, ovaları ve kentleriyle bütün bir ülkenin karanlık bir zindana dönüştüğünü biliyoruz. Aramızdaki fiziki ayrılık önemsizdir. Ben bugün sizlerle beraber Amara’da kurulan güneşin sofrasındayım. Tek tek bütün yoldaşlarımın arasındayım. Sadece bizlerin değil, bütün uygarlığın doğumuna tanıklık etmiş topraklarımızı başta kadın ve genç yoldaşlarımız olmak üzere bütün halkımızın özgürlük bilincine emanet ediyorum. Hep birlikte özgür bir ülkede buluşacağımıza olan inancımla hepinizi kucaklıyorum.”

2015: 4 koldan yürüyüş

Önder Apo’nun doğum gününe ilişkin 2015 yılındaki kutlamalar için günler öncesinden özelikle Kürdistan ve Türkiye’de “Öcalan’a özgürlük” talepli yürüyüşler gerçekleştirildi. Riha, Semsûr ve Dîlok üzeri 3 koldan yapılan yürüyüşe on binlerce kişi katıldı. Dördüncü bir kol da Amed’den başlatıldı. 3 Nisan’da Xelfeti’ye ulaşan Amara yürüyüşçüleri, 4 Nisan Parkı’nda festival havasında doğum günü kutlaması gerçekleştirdi.

Tecridin son bulması istendi

Amara’ya 2016 yılında gerçekleştirilen yürüyüşte tecridin son bulması istendi. AKP iktidarının devirdiği “çözüm” masasına yeniden dönülmesi talebi ön plana çıktı. DTK, TJA, DBP ve HDP 2017 yılındaki Amara yürüyüşüne öncülük etti. İktidarın tüm engelleme girişimlerine rağmen Amara’da kutlama yapıldı. 2018’de yine yasaklamalar vardı. Öyle ki Abdullah Öcalan’ın doğduğu ev bile abluka altına alındı.

2019’da DTK, halkın bulunduğu her yerde doğum günü kutlaması yapması için çağrı yaptı. Halk çağrıya uyarak bulundukları her kentte ve alanda 4 Nisan’da kutlamalar gerçekleştirdi. Kutlamalara tecridin kaldırılması talebi ile DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in cezaevinde başlattığı ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevleri damga vurdu.  4 Nisan yaklaştığında binlerce tutsak açlık grevinde, “Tecridi kıralım, faşizmi yenelim” şiarıyla dünyada eşi benzeri görülmemiş bir eyleme imza attı. Bu yıla kadar çeşitli gerekçelerle yürüyüş engellenirken halklar bir şekilde kutlamaları yapmanın yolunu buldu.

Halklar bu yıl Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 74’üncü doğum günü vesilesi ile ‘Özgürlük için Amara’ya’ şiarıyla Amara’da olacak.

3 yıldır haber alınamıyor

15 Şubat 1999 tarihinde Uluslararası Komplo’yla Türkiye’ye getirilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 25 yıldır ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Önder Abdullah Öcalan’dan son 3 yıldır hiçbir şekilde haber alınamıyor. Yine Abdullah Öcalan’la birlikte cezaevinde tutulan diğer tutuklular Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar’ın da aile ve avukat görüşleri engelleniyor.

Önder Öcalan en son 25 Mart 2021 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan’la bir telefon görüşmesi yapabildi. Bu telefon görüşmesi de sağlıklı bir şekilde gerçekleşmedi, kesintiye uğradı. Önder Apo, bu görüşme sırasında “Bu yaptığınız çok yanlış. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Siz ne yaptığınızın farkında mısınız? Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum” sözleri ile avukat görüşlerinin gerçekleşmesini istedi. Bu son görüşmenin ardından hiçbir şekilde haber alınamayan Önder Apo için Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının yaptığı 300, ailelerin ise 200’ü aşkın başvurusu ya reddedildi ya da yanıtsız bırakıldı. Avukatların haftada iki kez ailelerin ise bir kez yaptığı başvurulardan hiçbir sonuç alınamıyor. Kürt halkı, Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istemekten ve onun öğretilerinden vazgeçmiyor.

Kürt halkı AKP ve MHP faşizminin katliamcı ve soykırımcı zihniyetine karşı bu yılki 4 Nisan’ı Kuzey Kürdistan kentlerinde direnişle karşıladı. Kürt halk, Önder Apo’dan aldığı güçle AKP-MHP faşizminin Kürt halkının belediyelerini gasp ve işgal etmek isteyen zihniyete karşı unutulmaz bir direniş gerçekleştirerek 4 Nisan’ı selamlamış oldu.

rm

Bunları da beğenebilirsin