Kendi halkına düşman, düşmanına ise boyun eğen bir siyasi iktidar

Tarihinde 10/03/2024 - 10:02

HABER MERKEZİ

Mesut Barzan’in başkanlığındaki KDP, siyasi iktidar olduğu Kürdistan Bölgesi’ni işgalci Türk devletinin nasıl istiyorsa öyle top koşturduğu bir bölge haline getirdi. KDP, Kürdistan Bölgesi’nden değil, dışarıdan bir güçmüş gibi işgalci Türk devletinin Kürtleri katleden bombardımanlarına alkış tutarak yaşananlara seyirci kalıyor.

İşgalci Türk devleti Güney Kürdistan’ı, Kürtleri katletme planlarını yaptığı bir merkez gibi kullanıyor. Faşist Türk devleti istediği zaman bölgeyi bombalıyor, Kürtleri katlediyor ve kendisinden hesap sorulmuyor. Faişt Türk devletinin Irak ve Kürdistan Bölgesi’ndeki yetkililerle görüştüğü anlarda Kürdistan dağları bombalanıp sivil halk ve devrimciler hedef alınıp katlediliyor.

İşgalcilerin elinden tutup ‘gelin halkımı katledin’ diyor

Görev süresi dolmuş Kürdistan Bölgesi Hükümeti, işgalci Türk devletinin Kürtleri katletmesine gözünü kapatarak ‘görmedim, duymadım bilmiyorum’u oynuyor. Oysaki KDP’li yetkililer mikrofonu alıp kameralar karşısına çıktıkları zaman ‘biz Kürt halkının hizmetindeyiz ve sizi koruyacağız’ diyor.

Kürtlerin tarihinde kendi halkının katledilmesine bu denli sessiz kalan, onların katledilmesini görmezden gelen bir siyasi iktidar görülmemiştir. Yurttaşlarının katledilmesine sessiz kaldığı gibi katliamlara ortak olarak ‘gelin benim halkımı katledin’ diyor.

Yeni yılla birlikte işgalci Türk devleti Bağdat ve Hewlêr’e diplomasi trafiğini yoğunlaştırdı. Bu diplomasi trafiği en üst düzeyde ve Kürt halkını katletme amacıyla gerçekleştiriliyor. KDP ile Türk devleti görüşmeye başladığı gibi sivilere yönelik katliamlar düzenleniyor. İşgalci Türk devleti istediği zaman Güney Kürdistan topraklarını Kürt halkını katletmek için kullanıp istediği alanda askeri üsler inşa ediyor. İşgalci Türk devleti, Güney Kürdistan topraklarının büyük bir alanını işgal etmiş durumda.

Bir kez daha görüşmeler Kürtlerin katledilmesiyle sonuçlandı

KDP ve işgalci Türk devletinin görüşmeleri birkez daha katliamlarla sonuçlandı. 20 Şubat’ta işgalci Türk devletine ait savaş uçakları Duhok kentine bağlı Akrê ilçesinin Kafiya köyünü bombaladı.

Bombardıman sonucu Arif Taha (61) ve Beşir Emer Ali (68) adlı yurttaşlar katledildi. Yine aynı aileden iki kişi de yaralandı.

İşgalci Türk devleti en son 8 Mart günü Şêladizê’de bir katliam gerçekleştirdi. İşgalci Türk devletine ait savaş uçakları Duhok kentine bağlı Şêladizê ilçesinin Dêwke köyünden Zêbarî dağlarına ot toplamaya giden 4 yurttaşı bombaladı. Bombardıman sonucu Said Mübarek Dêwîkî (35) ve Aras Ferec (29) adlı yurttaşlar şehit düşerken 2 yurttaşda yaralandı.

Eğer KDP Küdistan Bölgesi’ne ait tüm zenginliklere el koyup servetine servet katmasaydı bugün milyonlarca dolar harcayıp Amerika’da, Avrupa’da gayri menkul satın alabilir miydi? Barzani ailesi milyon dolarların içinde yüzerken yoksul halk, ot toplamak için dağlara çıkıp işgalci Türk devletinin bobardımanları sonucu katlediliyor.

İhaneti kabul etmeyenler katlediliyor

İşgalci Türk devletinin iş birliğini kabul etmeyip Güney Kürdistan’a gelen Kuzey Kürdistanlı Kürtler burada hedef alınıp katlediliyor. Yurtsever Kürtlerden kendisi için ajanlık yapmasını isteyen MİT, bunu kabul etmeyen yurtseverleri Bölge’deki yetkililerin gözü önünde katlediyor.

Faşist Türk devleti 29 Şubat günü Süleymaniye’de yaşayan Kuzey Kürdistanlı bir yurttaşa yönelik bir silahlı saldırı düzenledi. Saldırı sonucu 3 çocuk babası Abdulkadir Sabri Toprak şehit düştü. Kuzey Kürdistan’ın Bitlis kentinden olan Doktor Abdulkadir Sabri Toprak, 12 yıl önce siyasi nedenlerden dolayı Güney Kürdistan’a yerleşmişti. 3 çocuk babası Sabri Toprak özel bir hastanede çalışıyordu.

Hemen bir gün sonrası yani, 1 Mart günü işgalci Türk devletine ait savaş uçakları Süleymaniye’nin Kelar ilçesi merkezindeki bir evi bombalayarak bir yurttaşı katletti.

Kürdistan Bölgesi’ni yöneten KDP, bugüne kadar işgalci Türk devleti tarafından katledilen yurttaşlar için tek bir kelime dahi etmedi. Tüm saldırı ve katliamlar açık alanlarda, kameraların önünde yapılmasına rağmen katiller tutuklanmayıp kaçmalarına göz yumuluyor. Yetkililerin katliamlar karşısındaki sessizliğinden güç alan faşist Türk devleti, saldırılarını aralıksız sürdürmeye devam ediyor.

Eti ve ruhu senin kemiği benim!

İran rejimi iş insanı Pêşrew Dizeyî’nin Hewlêr’deki evini bombaladığı zaman KDP saldırıları kınayıp sert tepki gösterdi. Ancak Kürdistan Bölgesi’nin başka bir bölgesinde masum yurttaşlar katledildiği zaman Ankara’nın gönlü kalmasın diye KDP ve Barzaniler seslerini çıkartmayıp katliamları meşrulaştıran açıklamalar yapıyor.

KDP, Güney Kürdistanlı yurttaşların canını Erdoğan ve işgalci Türk devletine peşkeş çekerken Türk devleti ile yaptığı görüşmelerde ‘eti ve ruhu senin kemiği benim’ diyor.

KDP iktidarı katliamları yazmadığı gibi katledilenleri şehit olarak kabul etmeyip şehitlere ve şehitlerin ailelerine hakaret ediyor. Yine bununla yetinmeyen KDP, katliamları trafik kazası ya da bilinmeyen sebepler şeklinde ifade ediyor. Katledilen yurttaşların ailelerine şehit maaşı vermemek ve olası Türk devletinden tazminat almamaları için katledilenleri şehit kabul etmeyip değerlere saygısızlık ediyor.

İşgalcilerle ortak yeni işgal planlarının sonu gelmiyor

İşgalci Türk devleti ile KDP, Hewlêr ile Duhok kentlerinde bulunan köyleri boşaltmanın planlarını birlikte yürütüyor. Her iki kentin sınırları içinde bulunan yaklaşık 400 köy boşaltıldı. Boşaltmakla yetinmeyen KDP, ot toplamakla geçimini sağlayan köylülerin bölgeye gidişini engellemektedir. Bu bölgenin tamamı Türk devleti tarafından işgal edilmiştir.

KCK Dış İlişkiler Komitesi 22 Şubat’ta faşit Türk devletinin Kürdistan Bölgesi yetkilileri ile yaptığı diploması trafiğine ilişkin bir açıklama yayınladı. KCK, açıklamasında işgalci Türk devletinin Irak’ı da tıpkı KDP gibi kendi işgal planlarının içine çekmek istediğini söyledi. KCK açıklamasında bu kirli planlara karşı Güney Kürdistanlı ve Iraklı yetkilileri uyardı.

CPT’nin paylaştığı verilere göre işgalci Türk devleti Ocak ayında 241 saldırı gerçekleştirdi ve bu saldırılarda 4 yurttaş katledilirken 2 yurttaşda yaralandı. Bu son verilerle birlikte işgalci Türk devletinin 2015’ten bu yana Güney Kürdistan’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılardaki katledilen yurttaş sayısı 163’e, yaralı sayısı da 231’e yükseldi.