Küçük yaşta büyük hayaller

FARQÎN KARA/ROJNEWS

Mexmur Mülteci Kampı’nda yaşayan 13 yaşındaki Mercan Kara, küçük yaşında hayallerini canlı tutmak için sanata ve doğaya sarılmış. Mercan bu küçük yaşında herkesin kendine düşen sorumlulukla doğayı koruyabileceğinin ve doğayla bağını sevgiyle birlikte kuvvetlendirebileceğinin bilincine varmış.

Sınırsız hayal gücü özellikle çocuklarda yaşamın her alanında aktif ve etkilidir. Çocuklar isteklerini hayalleriyle canlı tutuyor ve bunları sanat aracılığıyla gerçekleştiriyor. Çizilen bir resim, çalınan bir enstrüman, yazılan bir şiir ya da bir şarkıyla bunu ayakta tutuyor ve topluma hayallerini canlı tutarak ruh katıyor. Günümüzde ise çocukların hayal kurma hakları ellerinden alınmış durumda.

23 yıldır göç koşullarında yaşayan Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı (Mexmur) halkının doğaya büyük bir bağlılığı var. Cehennem olarak tanımlanan kampı bir cennette çevirdiler. Mexmurlu çocuklar da rengarenk hayalleriyle kampı süslüyorlar.

Kampta ilham olan çocuklardan biri olan 13 yaşındaki Mercan Kara, ortaokul öğrencisi. Göç koşullarına karşı hayalleriyle savaşıyor. Doğaya ve sanata olan sevgisini küçük dünyasındaki hayalleriyle canlı tutuyor.

Mexmur Kampı’ndaki Demokratik Modernite sistemi temelinde oluşturulmuş eğitim sisteminin dünyada başka bir örneği yok. Kamptaki çocuklar ana dilleriyle eğitim görüyor. Küçük Mercan da farklılıkların daha şimdiden bilincinde.

Mercan’ın isteklerinin arasında sanat önemli bir yer tutuyor. Hayallerini sanat aracılığıyla dile getiren Mercan, sanat gücünü ilerletmek için yaz tatilinde Delila Sanat Atölyesine giderek resim çizmeyi öğrendi.

Mercan, resim çizme ve doğayla ilgilenme dışında farklı yollarla desenler oluşturarak evini süslüyor. Plastik atıkları doğaya atarak zarar vermek yerine doğayı onların içinden yeşertiyor. Plastik atık ve kaplara gül ve çiçek ekiyor. Bu küçük yaşında sanatı ve hayalleriyle sadece evine değil kampa ve çevresine de fayda sağlamak istiyor.

Doğaya olan sevgisiyle evini ve çevresini yeşil tutmak isteyen Mercan kendisiyle konuştuğumuzda şunları söyledi; “Her yerin yeşil ve güzel olmasını istiyorum. Kamptaki toprak kuru ve susuz olmasına rağmen herkes etrafını yeşillendirmeye çalışıyor. Birçok yerde doğa katlediliyor, sel ve felaketler yaşanıyor. Bunlar artık doğanın bizi kabul etmediği anlamına geliyor. Bu faciaların engellenmesi için herkes doğaya sahip çıkmalıdır.”

Mercan bu küçük yaşında herkesin kendine düşen sorumlulukla doğayı koruyabileceğini ve doğayla bağını sevgiyle birlikte kuvvetlendirebileceği bilincine varmış.

Doğanın tahribine izin verilmemesi çağrısında da bulunan Mercan, “Doğa insan olmadan varlığını sürdürebilir ancak insanlar doğa olmadan varlıklarını sürdüremezler. Doğaya zarar verdiğimizde hayvanlara ve kendimize zarar vermiş oluruz. Bu yüzden herkes kendine ve doğaya sahip çıkmalıdır” dedi.

 

 

Bunları da beğenebilirsin