Kadınlar katlediliyor, kimse sahip çıkmıyor, sessizce gömülüyor!

Salı, 3 Eyl 2019 – 12:02  SEMÎRE ŞEHABÎ / SILÊMAN

Kürdistan Bölgesi kadına yönelik şiddet olayları en çok olan yerlerden biridir. Her yıl birçok kadın farklı nedenlerle ya öldürülüyor ya da intihara sürükleniyor. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü’nün verilerine göre, 2019’un ilk 6 ayında 22 kadın katledildi, 32 kadın intihara sürüklendi.  99 kadın eşi veya yakınları tarafından yakıldı, 58 kadının ise kendini yaktığı iddia edildi. Yakılan ve kendilerini yaktıkları iddia edilen kadınların kaçının yaşamını yitirdiği, kaçının sağ kaldığı ise bilinmiyor.

Bilançonun ağırlığı bir tarafa, intihara sürüklenen birçok kadın aileleri tarafından ret ediliyor. İntihara sürüklenen, yakılan, kendini yaktığı iddia edilen kadınların cenazeleri çoğu kez kimse sahip çıkmadığı için 3 aydan fazla morglarda kalıyor. Aileleri tarafından alınmayan cenazeler belediye tarafından kimlik bilgileri belirtilmeden gömülüyor.

Süleymaniye’de Seywan Mezarlığı’nın alt kısmında katledilen kadınların mezarları bulunuyor. Bazı mezarlarda kişilerin bir tek isimleri veya kodları yazılıyor. Örneğin, “Rojavalı’nın kızı Govar, Polisi Serqela, Sinur”. Diğer mezarlarda ise tek bir isim bulunmuyor. Süleymaniye Mezarlıklar Komisyonu’nun verilerine göre, 2010 yılından, 2019’un başına kadar 26 kadın bu şekilde cenazeleri toprağa verildi.

Süleymaniye Belediye Başkanı Sözcüsü Zerdeşt Refiq, mahkemenin aileleri isim yazmaya karar verinceye kadar mezarlıklara kişilerin kodları veya numara yazılmasına karar verdiğini söyledi. Kürdistan Bölgesi’nde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ile ilgili 5 kurum ve 28 ofis, 220 kadın merkezi, kadın örgütü ve kadın sığınma evi bulunuyor. Aynı zamanda kadına yönelik şiddetle mücadele eden ve kadın haklarını savunan Kadın İşleri Yüksek Meclisi de bulunuyor. Kürdistan Bölgesi’ndeki kadın örgütlerine kadınların bu şekilde toprağa verilmesi, suçlu gibi kimliklerinin gizlenmesi konusunda gibi sorunlara karşı bir girişimlerinin, çözümlerinin olup olmadığını sorduk. Neredeyse bütün kadın örgütlerinden gelen cevap, “Hayır” oldu. Bazı kadın örgütler ise toprağa verilen cenazelere ilişkin çalışma yürüttüklerini, ancak kimliklerinin belirlenmesi için bir çalışma yürütmediklerini ifade ettiler.

Fotoğrafı hafızalarda canlı kalan Sinur da kimsesizler mezarlığına defnedilenler arasında. 2015’te Süleymaniye’deki Dayik (Anne)Parkı’nda babası tarafından katledilen Sinur, ailesi tarafından ret edildi ve cenazesi belediye tarafından kimsesizler mezarlığına gömüldü.  

O dönem Kürdistan Özgür Kadınlar Örgütü (RJAK) üyesi olan Bêrivan Mihemed,  Sinur’u bir merasim ile son yolculuğuna uğurlamak için morga talepte bulunarak Sinur’un cenazesinin kendilerine verilmesini istedi. Ancak talepleri yerine getirilmedi ve Sinur belediye tarafından sessizce defnedildi.   Bêrivan Mihemed, “RJAK ve birkaç örgütün çabalarına rağmen Süleymaniye Belediyesi kimsenin haberi olmadan, yer ve zaman konusunda yanlış bilgi vererek cenazeyi defnetti.  Katledilen kadınların cenazelerine gösterilen yaklaşım ile kadınlar bir kez daha öldürülüyor. İktidar bu büyük ayıbını örtmek istiyor” dedi.

Kadını katletmenin ve saygısızlık etmenin İslamiyet’e aykırı olduğunu söyleyen İslami Kız Kardeşler Örgütü Üyesi (Endama Rêxistina Xwîşkên Îslamî) Şino Pênciwêni, “İslamiyet kadına saygı gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Hatta İslamiyet’te çocuklar annenin ismiyle çağrılıyor. Kadınlara ait cenazelerin isimsiz bir şekilde gömülmesi saygısızlıktır. Kadın örgütleri bir araya gelip cenazelerin kimliklerinin belirlenmesi için çalışma yürütebilirler” ifadelerini kullandı. 

(hb/eo) 

Bunları da beğenebilirsin