Kürdistan doğasına yönelik en büyük tehdit: Türk devleti

HABER MERKEZİ

16 Nisan Kürdistan Bölgesi Çevre Günü’nde işgalci Türk devleti Kürdistan doğasına yönelik en büyük tehdit olma rolünü sürdürüyor. Türkiye’nin bu denli tehdit oluşturmasının nedenlerinden biri de Kürdistan Bölgesi hükümetidir.

16 Nisan, Kürdistan Bölgesi tarafından Çevre Günü olarak ilan edildi. Ancak Kürdistan işgalcileri bugünde de Kürdistan’ın doğasını yok etmek, yağmalamak ve Kürt halkını yok etmek için yürüttüğü saldırılarını sürdürüyor. Geçmişte Baas rejiminin yürüttüğü talan ve yağmalama görevini şimdilerde işgalci Türk devleti sürdürüyor.

Baas rejimi 16 Nisan 1987 tarihinde Şêx Wesan ve Balistan bölgelerinde Napalm türü kimyasal silah kullandı. İlk kez Dola Balisan’da kullanılan kimyasal silah saldırıları sonucu 264 yurttaş şehit düştü, 600’den fazla yurttaş ise yaralandı.

Kürdistan Bölgesi parlamentosu 2008 yılında 16 Nisan gününü, Çevre Günü olarak ilan etti. Kürdistan Bölgesi genelinde Çevre Günü dolayısıyla her yıl çeşitli etkinlikler düzenleniyor ve birçok bölgeye ağaç ekiliyor.

Kürdistan Bölgesi’ndeki çevre kirliliğinin nedenleri

Kürdistan Bölgesi’nin doğası; araçlardaki artış, özel jeneratör kullanımı, soğutma ve ısıtma sistemlerindeki artış, tıbbi atıklar, yeşillik oranının düşmesi, çevre bilincinin oluşturulamaması, hükümetin bu konudaki duyarsızlığı gibi daha birçok nedenlerle büyük bir tehdit altında.

Kürdistan Bölgesi’nin doğasına yönelik tehditlerden biri de işgalci Türk devletinin saldırılarıdır. Kürdistan’ın doğası saldırılarla talan ediliyor, işgalci devlet Kürdistan topraklarını her gün bombalıyor, kimyasal silah kullanıyor ve Kürdistan’ın ormanlarını yok ediyor. Bu da Kürdistan’ın doğası üzerinde büyük tehlikelere zemin hazırlıyor.

Bölgedeki işgalci devletlerin asıl amacı kimyasal silah kullanarak Kürt halkını yok etmek ve yüzlerce yıl boyunca toparlanamayacak şekilde Kürdistan doğasını talan etmek ve zehirlemektir.

Kürdistan toprakları ve doğası geçmişte olduğu gibi şimdi de işgalci Türk devletinin saldırılarıyla karşı karşıya. Tüm gücünü doğayı talan etmek için kullanan işgalci devlet, toprağı ve halkı birlikte yok etmek istiyor.

Çevreye yönelik en büyük tehditlerden biri de İran ve Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’ne gelen suya koydukları engellerdir.

Kürdistan Bölgesi hükümetinin doğaya karşı duyarsızlığı

Kürdistan Bölgesi hükümeti, parlamento ve yetkililer çevrenin korunmasına ve bu konudaki bazı planlarına sık sık değinseler de sorumluluklarını ve üstlendikleri rolleri ciddi bir şekilde yerine getirmiyor. Hükümet yetkilileri, Kürdistan Bölgesi’nin doğasını koruyamıyorlar. Çevre uzmanlarına ve aktivistlere göre, bu tür davranışlar yalnızca çevrenin korunması noktasında sorun yaşanmasına neden olmuyor aynı zamanda Kürdistan Bölgesi doğasının daha da tahrip edilmesine de yol açıyor.

Geçtiğimiz 10 yıl içinde Güney Kürdistan’da yaklaşık 2 milyon dönüm orman ve çalılık alan bombalamalar ve çeşitli olaylar sonucu küle döndü. Bu yangınların yüzde 45’i İran ve Türk devletinin bombalamaları sonucu çıktı.

Hükümet ve parlamento, işgalci Türk devleti ve İran rejiminin Kürdistan doğasına yönelik bombardımanları sonucu oluşan tehditler karşısında sessizliğini koruyor.

HPG’nin yayınladığı verilere göre, Türk devleti Güney Kürdistan’ın farklı bölgelerinde 2021 yılında yaklaşık bin, 2022 yılından bu yana ise 3 binin üzerinde kimyasal silahla saldırı düzenledi. Gerillalara ve Kürdistan doğasına yönelik kimyasal silah kullanma oranı 2023 yılında da artarak devam etti.

Hükümet ve parlamento, Türkiye’nin Güney Kürdistan’da kestiği ağaçlardan elde ettiği 350 tondan fazla odunu kendi şehirlerinde satmasına ve Kürdistan Bölgesi ormanlarını talan etmesine karşı sessizliğini sürdürüyor.

Kürdistan Bölgesi Çevre Kurulu verilerine göre, Kürdistan Bölgesi’ndeki yeşillik oranı yüzde 12.4’tür. Uluslararası standartlara göre bu oran yüzde 15’ten az olmamalıdır. Kürdistan Bölgesi hükümeti bu oranı artırmak için hiçbir adım atmazken, yüzde 12’lik oranının daha da düşme riski devam ediyor.

xs

Bunları da beğenebilirsin