‘Türk devleti kadın şahsında Kürt toplumunu yok etmeyi amaçlıyor’

XURBET TALLÎ/MEXMUR

Mexmur Mülteci Kampı İştar Meclisi Koordinasyon Üyesi Pakistan Bilen, işgalci Türk devletinin saldırılarının amacının kadınlar şahsında Kürt toplumunu yok etmek olduğunu belirtti.

İşgalci Türk devleti, dört bir yandan Kürdistan coğrafyasına ve Kürt halkına yönelik saldırılar düzenliyor. Savaş uçakları ve kimyasal silah saldırılarının yanı sıra toplum içerisinde de kadına yönelik şiddeti arttırıyor. İşgalci Türk devletinin politikalarının bir sonucu olarak Kuzey Kürdistan’d, Doğu Kürdistan’da ve Rojava’da her gün kadınlar katlediliyor.

Kadınlara yönelik artan saldırılarak ilişkin Mexmur İştar Meclisi Koordinasyon Üyesi Pakistan Bilen, Rojnews’e değerlendirmelerde bulundu.

‘Amaç, kadınlar şahsında toplumu yok etmek’

Pakistan Bilen, kadınlara yönelik saldırıları kınadığını ifade ederek şunları söyledi: “İşgalci Türk devletinin saldırılarına baktığımızda bu saldırıların amacının kadınlar şahsında toplumu yok etmek olduğunu görüyoruz. Kuzey Kürdistan’da kadınlara yönelik saldırıların olmadığı tek bir gün bile yok. Bu zihniyete karşı gelebilen her kadın ya tutuklanıyor ya da saldırılara maruz kalıyor.”

‘Jin, Jiyan Azadî devrimi düşmanın korkulu rüyası oldu’

Türk devletinin, kadınların her alandaki direnişini kendisi için bir engel olarak gördüğünü ifade eden Pakize Bilen, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçerisinde yaşadığımız durum ve Kürdistan’ın dört bir yanında sürdürülen savaş, sıradan şeyler değildir. Özellikle Jina Amini’nin katledilmesi sonrası başlayan devrimin her yere yayıldığını görüyoruz. Kadınlar öncülüğünde başlayan devrim, Türk devleti tarafından büyük bir engel olarak tanımlanıyor. Onlar da 21. yüzyılın kadın yüzyılı olduğunu biliyor. Kadınlar, bu başarıları elde edene dek birçok alanda kendilerini eğitti ve örgütledi. Türk devleti bu örgütlülüğü hazmedemiyor ve bu nedenle saldırılarını yoğunlaştırıyor. Jin, Jiyan, Azadî devrimi, düşmanın korkulu rüyasına dönülmüş durumda.”

‘Direniş kaynağı Önderliğin felsefesidir’

Gerilla direnişine de dikkat çeken Bilen, şöyle devam etti: “Kadınlar şahsında ele alındığında yıllardır dağlarda sürdürülen mücadelenin bir biliminin olduğunu, kendiliğinden gelişen bir mücadele olmadığını görüyoruz. Var olan direniş ve irade kaynağını Önderliğin felsefesinden almaktadır. Kimyasal silah kullanımına, aylarca karanlıkta yaşanmasına rağmen bir felsefeye dayandığı içindir ki bu direniş devam ediyor.”

Bunları da beğenebilirsin