KDP’nin ihanet tarihinde Güney Kürdistan

KDP, Güney Kürdistan’da ‘Aşbetali’ (devrimi terk etme) ile, işgalcilere yardımlarla, katliamlarla, kaçırmalarla, suikastlarle, ihanetlerle ve iç savaşla biliniyor.

Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP), Kürdistan’ın dört parçasında da kendisine karşı savaşmadığı hiçbir Kürt devrimci ya da özgürlük gücü, işbirliği yapmadığı hiçbir işgalci, Kürt düşmanı güç, devlet kalmadı. Bu dosyamızda KDP’nin Güney Kürdistan’da yaptığı ihanetleri işleyeceğiz.

Aşbetali 1975

6 Mart 1975 tarihinde Cezayir Anlaşması’nın imzalanması ve İran Şahı Mihemed Raza Pehlewi ile dönemin Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin arasında imzalanan anlaşmanın ardından İran Şahı Mela Mustafa’dan vazgeçerek yardım etmeyi bırakır ve bunun üzerine Mustafa Barzani 14 gün sonra ‘Aşbetali’ duyurarak Eylül hareketine son verir.

Hemed Axayê Mêrgesori ailesinin katliamı

Mesud Barzani’nin kuzeni Şêx Eyub Barzani’ye göre Mela Mustafa Barzani, 11 Mart açıklamasının ardından Mesud Barzani’nin yerine geçmesi için kendisine yakın olan herkesi, hatta diğer oğullarını da kurban etti. Mela Mustafa oğlu Abdullah ile Hemed Axayê Mêrgesori oğulları arasında bir ittifak olmasından endişe duyuyordu. 14 Şubat 1971 tarihinde Cemîl Hemed Axayê Mêrgesorî Mesud Barzani’nin emriyle Hewlêr’de öldürüldü. Kısa bir süre sonra Cemil’in kardeşi Faxir Mêrgesori, Savunma Kuvvetleri üyesi olan kardeşinin katilini öldürerek intikamını alır. Katilin öldürülmesi Mela Mustafa ve Mesud Barzani’yi öfkelendirir ve 1975’te tüm Hemed Axayê Mêrgesorî ailesi tutuklanır ve ardından hepsi öldürülür.

Hakkari faciası

1978 yazında, YNK sekreterliği güçlerini Nawzeng ve Kandil’den Biradost’a İran, Türkiye ve Irak sınır üçgenine geçirmeye karar verir.

YNK, Kuzey Kürdistan üzerinden Suriye’den gelen silah ve yardımları almak için Biradost’ta bir üs kurmak ister.

Bu amaçla YNK, Ali Eskeri komutasındaki bir peşmerge gücünü Biradost’a gönderir. Bu güçler Kuzey Kürdistanda kendilerine gelen silah ve yardımları almak için bir noktaya kadar gitmeyi başarır.

Ancak Haziran ayı başlarında YNK güçleri Şemzinan, Çelê ve Qilebandaki bazı aşiretlerle çatışmaya girer. Her iki tarafta da ölü ve yaralılar olur. Ardından YNK güçleri üç grup halinde Kuzey Kürdistan sınırına geri dönerler. Ancak bölgedeki tepkiler üzerine bu güç dağılmak zorunda kalır.

Newşirwan Mustafa, Karesata Hekarî kitabının dördüncü cildinde o dönemle ilgili şunları söylüyor; “O dönemin KDP yönetimi, Kuzey Kürdistan’daki aşiretlerin çoğunu YNK’ye karşı çevirerek onlara ‘YNK köylerinizi yağmalayacak, erkekleri öldürecek, kadınları da rehin alacak’dedi. Onlara YNK’nin dinsizliği, kafirliği yaymaya geldiğini söylediler. Bu da Şemzinan, Çelê ve Qilebandaki aşiretlerin YNK’ye karşı silahlanarak, stratejik bölgeleri işgal etmesine neden oldu.”

Bir gün sonra KDP güçleri, Şemzinan aşiretleriyle birlikte YNK’nin üçüncü grubuyla çatışır. Kuvvet komutanı Ali Eskeri, YNK Politbüro üyeleri Dr. Xalıd Seid ve Şêx Hisên Babeşêx Êzidî rehin alınır. Daha sonra KDP yönetimi tarafından bisfıng silahıyla şehit düşürülürler. O dönemde 700 civarında peşmerge ve YNK peşmerge komutanı şehit olur. Daha sonra bu olaylar Hakkari Faciası olarak anılır.

1980’lerde yüzlerce Güney Kürdistanlı peşmergenin şehit olduğu birçok iç savaş yaşandı. Bütün bu çatışmalar, KDP’nin dağlara hakim olma isteğinden kaynaklanıyordu.

1994-1997 İç Savaş

YNK ile KDP arasındaki büyük iç savaş 1994’ten 1997’ye kadar sürdü. Bu iç savaşın üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen etkileri hala devam ediyor. Bu savaşlarda 10 binden fazla insan hayatını kaybetmiş, 30 binden fazla yurttaş da yerinden edilmiştir.

31 Ağustos

Körfez Savaşı sırasında Güney Kürdistan’ın hava sahasının Baasçılara kapatılmasıyla beraber YNK güçleri Hewlêr’i Baasçılardan kurtarmak için bir operasyon başlatarak Hewlêr’in kontrolünü Baasçıların elinden almayı başarır. Hewlêr kurtarıldıktan sonra Güney Kürdistan’ın başkenti ilan edilir.

KDP, Hewlêr’İn YNK tarafından özgürleştirmesine tahammül edemeyip YNK’yi Hewlêr’den çıkarmaya çalışır.

Aynı yılın 22 Haziranında, KDP lideri Mesud Barzani, Baas lideri Saddam Hüseyin’e bir mektup göndererek görüşme talebinde bulunur. Mektup şu sözlerle başlıyor; “Sayın Başkan, başarılarınız ve aklınızla İran’ın Irak’a müdahalesi için bir çare bulmalısınız.”

Mektubun gönderilmesinden birkaç gün sonra Mesud Barzani Bağdat’a gider ve Saddam Hüseyin’le görüşerek anlaşmaya varır.

Anlaşmaya göre, Baas ordusu KDP’nin Hewlêr’i ele geçirmesine yardım edecek, buna karşılık KDP de Baasçıların Hewlêr ve Pirmam’daki Irak muhalefetini, muhalifleri ve üslerini ele geçirmesine yardım edecekti.

31 Ağustos sabahında  30 bin asker ve 150 tanktan oluşan Irak-Baas ordusu Kerkük ve Musul’dan Hewlêr’e hareket eder. Hewlêr’de başlangıçta şiddetli bir çatışma yaşanmaz. Ancak KDP güçlerinin 13 YNK peşmergesine ateş açmasının ardından Enkawa mahallelesinde ve şehrin diğer bazı mahallelerinde çatışmalar başlar. Bunun üzerine Baas ordusu Hewlêr’i işgal eder ve ordu tankları Kürdistan Bölgesi Parlamento binasına ulaşır. Verilere göre bu çatışmalarda 450 kişi ölür, 200 kişi yaralanır. Irak ordusu yaklaşık bir ay Hewlêr’de kalır ve bu süre zarfında muhalif güçleri yakalayıp öldürür.

Êzidi katliamı

3 Ağustos 2014 tairihinde DAIŞ çeteleri Şengal’e saldırdı. O sırada Şengal’de yüzlerce KDP militanı bulunuyordu. KDP militanları DAIŞ’e karşı savaşmadan bölgeden kaçarak Şengallileri DAIŞ çetelerinin eline bıraktı. Çeteler, Şengal halkına yönelik bir katliam gerçekleştirdi. Sadece birkaç gün içinde 2 bin 293 kişi katledildi. Toplam 6 bin 373 kişi kaçırıldı. Yüzlerce kişinin akıbeti ise henüz bilinmiyor.

 

Gazetecilerin öldürülmesi

KDP’nin Raperinin ardından özgür sesi susturmak için yaptığı ilk hamle Reuf Akreyi’nin şehadeti oldu. Ardından 2008 yılında Kerkük’te Ebdulstar Tahir Şerif, 2010 yılında Hewlêr’de Serdeşt Osman, 2016 yılında Duhok’ta Şükri Zeynedin ve Wedat Hisên katledildi.

Hewlêr Katliamı

Katliamdan iki gün önce, 14 Mayıs 1997 tarihinde Türk devleti, KDP peşmergelerinin de aralarında bulunduğu 200 binden  fazla askerin katılımıyla Güney Kürdistan topraklarında Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne karşı geniş çaplı bir saldırı başlattı.

O sırada bazı Türk askeri yetkililerine göre KDP Türkiye’yi Güney Kürdistan’da PKK’ye karşı bir saldırı başlatmaya çağırdı ve KDP peşmergeleri saldırı sırasında Türk askerlerinin yanında yer aldı.

O günlerde yaşananlara tanık olan bazı kaynaklara göre, Türk devletinin saldırısının başladığı gün Mesud Barzani, Güney Kürdistan’da bir PKK yetkilisi ile görüştü. Görüşmede Mesud Barzani, babası Mela Mustafa’nın mezarı üzerine yemin ederek Türk devletinin saldırılarında yer almayacaklarını söyledi.

Ancak bu görüşmeden iki gün sonra, 16 Mayıs 1997 tarihinde Hewlêr katliamı gerçekleşti. KDP güçleri Kürdistan Kızılayı’na (YNDK) bağlı Dezgay Hastanesi Jiyan ve Awedan’a (DJAK), Kürdistan Demokratik Ulusal Birliği (YNDK) Genel Merkezi’ne, Hewlêr’deki Mezopotamya Kültür Merkezi, Kürdistan Özgür Kadın Birliği’ne (YAJK) ve Welat ile Welatê Roj gazetelerine eş zamanlı olarak saldırarak ağır silahlarla ateş açtı. Yapılan bu saldırılarda çok sayıda sivil insan hayatını kaybetti. Saldırının ardından başlayan tutuklama ve gözaltı dalgası aylarca devam etti.

Belgelere göre Hewlêr katliamında 83 yaralıyla beraber aralarında gazeteci, siyasetçi ve sanatçıların da bulunduğu çok sayıda kişi öldürüldü veya kaybedildi. Katliamda kaybedilen kişilerin akıbeti henüz bilinmiyor.

KDP ile Türk devleti arasında işbirliği

1983 yılından bugüne işgalci Türk devleti KDP ile işbirliği içinde gerillalara ve Güney Kürdistan topraklarına karşı 30 büyük çaplı saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılardan bazıları şunlar;

– 1991 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde Kürdistan’daki gerillalara KDP işbirliğiyle ‘Süpürge’ adı altında geniş çaplı bir saldırı düzenlendi. Saldırının yenilgiye uğratılmasının ardından Turgut Özal, Önder Öcalan’a ateşkes mesajı gönderdi.

-1996 yılında Mesud Barzani’nin isteği üzerine Türk devleti, Haftanin bölgesine 33 bin  askerle geniş çaplı bir saldırı başlattı. Saldırıya Türk askerlerinin yanı sıra KDP militanları da katıldı. Yaklaşık 50 gün süren saldırı gerillanın zaferiyle sonuçlandı.

– İşgalci Türk devleti, KDP ile işbirliği içinde en büyük saldırısını 14 Mayıs 1997 tarihinde gerçekleştirdi. Saldırıya 200 binden fazla asker ve binlerce KDP militanı katıldı. Türk devleti bu işgal girişimine ‘Çekiç’ adını verdi. Ancak bu saldırı da gerilla direnişi karşısında da başarısız oldu.

– ‘Sandewiç Operasyonu’ adı altında başlatılan operasyonda Türk devleti yukarıdan, KDP aşağıdan 20 bin asker, yüzlerce tank ve savaş uçakları ile Güney Kürdistan topraklarındaki özgürlük gerillalarını kuşattı. Kuşatma ve savaş 30 gün sürdü.

Mexmur Kampı kuşatması

17 Temmuz’da Hewlêr’deki Hokkabaz adlı bir restoranda MİT sorumlularından Osman Köse öldürüldü. Bu olaydan sonra Mexmur kampı bir kez daha saldırıların hedefi oldu.

Olaydan bir gün sonra 18 Temmuz 2019 tarihinde Türk savaş uçakları kampı bombaladı. Bombalı saldırı sonucunda kamptaki 2 kişi hafif yaralandı.

KDP, 17 Temmuz 2019 tarihinde kampa ambargo uygulayarak kimsenin Hewlêr’e gitmesine izin vermedi. Bu ambargo ve yolların kapatılması nedeniyle durumu kritik olan onlarca hasta Hewlêr’e gidemedi.

KDP ve işgalcilerle denge

Sadece 2021 yılında KDP güçleri Türk askerleriyle birlikte 11 kez onlarca ağır silahlı konvoyu Medya Savunma Alanlarına gönderdi. Gerillaya da birkaç kez saldırı düzenledi. KDP militanlarının bu saldırıları sonucunda 14 gerilla şehit oldu, bir gerilla da yaralandı.

Xelîfan saldırısı

KDP militanları 26 Temmuz 2021 tarihinde Xelîfan’a bağlı Bêxme köyü yakınlarında üç gerillaya saldırarak şehit etti.

3 Ekim’de HPG, 28-29 Ağustos 2021 gecesi Xelîfan’da KDP güçlerinin düzenlediği pusu sonucunda 7 kişilik bir gruptan 5 gerillanın şehit düştüğünü duyurdu. Bir gerillanın akıbeti bilinmezken hayatta kalan diğer gerilla yoldaşlarına ulaştı.

KDP ve Türk devletinin ortak planı

KCK Dış İlişkiler Komitesi 26 Mart’ta yaptığı açıklamada, işgalci Türk devletinin KDP ile işbirliği yaparak Güney Kürdistan’a saldırı düzenleyeceğini duyurdu. KCK açıklamasında şu çağrıda bulundu; “Güney Kürdistan Parlamentosu’nu, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, resmi kurumları ve kamuoyunu bu işgalci plana karşı ayaklanmaya ve KDP’yi uyarmaya çağırıyoruz. KDP’nin bu kirli plana dahil olmaması için tüm halkımızı ve ülkemizi, kötü sonuçlar doğuracak bu planla ilgili bilinçlenmeye çağırıyoruz.”

Daha sonra Fırat Haber Ajansı KDP içinden çeşitli kaynaklardan edindiği bilgilere göre Türk devleti ve KDP’nin ortak bir plan hazırladığını bildirdi. Plana göre Türk devleti 15 Nisan 2022 tarihinde Kani Masi sınırındaki gerilla üslerine saldırı düzenleyecek.

SON

“KDP’nin ihanet tarihinde Kuzey Kürdistan” için TIKLAYIN 

“KDP’nin ihanet tarihinde Doğu Kürdistan” için TIKLAYIN

“KDP’nin ihanet tarihinde Rojava” için TIKLAYIN

Bunları da beğenebilirsin