Kobanê düşmedi ey erdoğan!

Bütün insanlık için zafer örneği olan Kobanê’deki savaş, aynı zamanda Türkiye’nin desteğiyle bölgeyi işgal edemeyen DAİŞ vahşetine karşı enternasyonalist bir direnişin de sembolü haline geldi.

DAİŞ çetebaşı Ebu Bekir El Bağdadi ve Erdoğan bölgenin istikrar ve güvenliğini bozmak, aynı zamanda bölgeyi çetelerin merkezi haline getirerek TC-DAİŞ işgaline açmak için Suriye’nin birçok yerine saldırarak, kadın, çocuk, yaşlı, Kürt, Arap, Süryani, Ermeni demeden herkesi katletmeye başladı. Yaşanan kelimenin gerçek anlamıyla kıyıma karşı halkların var olma savaşıydı.

DAİŞ çete örgütü T.C’nin ve hükümeti başındaki Erdoğan’ın da tam desteğini alarak 2014 yılının Ekim ayında Kobanê sınırlarına ulaştığında sonraki günlerin kanlı bir savaşa sahne olacağını da haber vermiş oluyorlardı. Buna karşı binlerce Kürt Bakurê Kurdistan sınırında toplanarak çağımızda görülmemiş bu soykırım saldırılarına karşı ve direnen bir avuç halka destek vermeye başladı.

Onlarca savaşçı Kobanê sokaklarında DAİŞ’in Suriye’de yayılmasını önlemek için direndi. Asya, Avrupa ve Latin Amerikalı enternasyonalist gençlerin de direnişe katılmasıyla, sonradan ortaya çıkacak 1 Kasım, Dünya Kobanê Günü’nün ilk adımları böylece atılmış oldu.

KOBANÊ SAVAŞI

Takvimler 15 Eylül 2014 tarihini gösterdiğinde DAİŞ çeteleri Kobanê’ye üç koldan saldırmaya başladı. Bu saldırı çetelerin Suriye ve Irak’a dönük gerçekleştirdiği saldırıların en büyüğü sayılıyordu.

Özerk Yönetim, Kobanê, Efrîn ve Cizre kantonlarını ilan edişinin hemen ardından Türk devleti ve bölgedeki bazı devletler buna tepkiyle karşılık verdiler. Çok geçmeden tepkileri fiiliyata dönüştü verdikleri destekle DAİŞ’in Suriye’nin kuzeyine yönelmesine neden oldular.

1 KASIM KOBANÊ DİRENİŞİNİ SAHİPLENMESİDİR

DAİŞ çeteleri Kobanê’deki savaşla eş zamanlı olarak Avrupa, Asya ve Ortadoğu’da her gün saldırılar gerçekleştiriyordu. Fakat asıl hedef Kobanê idi. Çok geçmeden tarihi direnişi görünce halklar Kobanê’de DAİŞ’e karşı geliştirilen direnişin tarihsel öenmini fark ederek tutum almaya başladı. Bu fark ediş, 93 ülkede milyonlarca insanın alanlara akarak Kobanê’yi sahiplenmesinde kendisine açık ediyordu. Latin Amerika, Asya ve Avrupa’da kitlesel gösteriler düzenlenerek, devletlere harekete geçme ve Kobanê’deki son mahallede direnen savaşçılara destek olma çağrısı açıktan yapıldı.

Öte yandan Türk devletinin DAİŞ çetelerine desteğini kınamak için dünyadaki uluslararası havaalanları ve Türk elçiliklerin önünde kitlesel eylemler yapıldı. Önder Abdullah Öcalan’ın İmralı’da Kürdistan halkına Kobanê halkını sahiplenme çağrısı yapmasıyla, Kobanê’deki “kader” savaşı büyük bir değişim yarattı.

KOBANÊ ÖZGÜRLEŞTİ, DAİŞ YOK EDİLDİ, AMA…!

Suriye Demokratik Güçleri (QSD), Kobanê’yi özgürleştirdikten 4 yıl sonra, Mart 2019’da, Derazor’un doğusundaki Baxoz beldesinde DAİŞ’in coğrafi olarak ortadan kaldırıldığını duyurdu.

İşgalci Türk devleti, müttefiki DAİŞ’in bölgedeki yenilgisini hazmedemedi. Türk devleti, QSD’nin Reqa şehrini DAİŞ’ten kurtarmasından birkaç ay sonra, Ocak 2018’de Efrîn Kantonu’na bir saldırı başlattı. Türk devleti ve çeteleri, DAİŞ’e misilleme olarak yüz binlerce Kürt, Arap ve halkların göç etmesine neden oldu.

Türk devleti, DAİŞ’in yenilgiye uğraması ardında yine birkaç ay sonra Kuzey ve Doğu Suriye’deki alanlardan çekilen ABD’nin onayıyla 2019 sonbaharında düşmanlığını tekrarlayarak Serêkaniyê ve Girê Spî bölgelerine geniş çaplı bir saldırı başlattı.

TÜRKİYE DÜNYA DİRENİŞİ SEMBOLÜNÜ HEDEF ALIYOR

Türk devletine ait SİHA’lar son 2 yılda Kobanê Kantonu’ndaki sivil alanları sekiz kez hedef aldı. 20-23 Ekim’de gerçekleşen saldırıda ise 2 sivil, 3 QSD savaşçısı şehit düşerken, 3 sivil ise yaralandı.

Öte yandan Türkiye yetkilileri ve özellikle Erdoğan, Uluslararası toplumun, garantör ülkelerin ve insan hakları örgütlerinin sessizliğinden yararlanarak, Kobanê Kantonu’nda geniş çaplı bir saldırı tehdidinde bulunuyor.

DAİŞ VE EL-NUSRA ÇETEBAŞLARI TÜRKİYE’NİN İŞGALİ ETTİĞİ BÖLGELERDE

Bir süredir Türkiye üzerinden Suriye, Irak, Azerbaycan, Afganistan ve Afrika’nın kuzeyine doğru giden binlerce çete bütün dünya ülkeleri üzerinde tehlikeleri artıyor. Türk devleti Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerini işgal etmekle, QSD hapishanelerinden onlarca en tehlikeli çeteleri çıkarabilirdi, aynı zamanda DAİŞ çetelerinin aileleri Eyn İsa Kampı’ndan kaçtılar.

ABD Ordusu 23-25 Ekim’de Türk devletinin işgali altındaki Serêkaniyê ve Girê Spî’de 2 DAİŞ ve El-Kaide çetebaşını öldürdüğünü duyurmuştu.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı Sözcüsü (CENTCOM) John Rigsby, “DAİŞ hala ABD ve dostlarımız üzerinde tehlike oluşturuyor. Suriye’yi kendini yeniden toparlamak, müttefik gruplarını koordine etmek ve dış saldırılar planını hazırlamak için güvenli bir yer olarak kullanıyor” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk, Türk devletinin Serêkaniyê ve Girê Spî’ye saldırısının ardından Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, ABD’nin Suriye’nin kuzeyindeki bazı bölgelerden çekilmesiyle Türk devletinin işgali altındaki bölgelerde öldürme, kaçırma, talan, göçertme gibi suçların işlendiğini söyledi. Brett McGurk Türk devletinin 2014-2016 tarihleri arasında 110 dünya ülkesinden 40 bin DAİŞ çetesine yol vererek Suriye’ye geçişlerini sağladığını doğruladı.

(rb)